Türkiye tarihi bir seçime doğru ilerlerken, yaşanan ekonomik krizin başta enflasyon olmak üzere yarattığı bilançonun gelecek iktidara hangi seçenek olursa olsun ağır bir fatura bırakması bekleniyor. Türkiye’de çok büyük bir israf olduğunu ve kaynakların çok yanlış kullanıldığını kaydeden İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bir süre daha yüksek enflasyonla yaşamak zorunda kalınabileceğini aktardı.

5 yıldan önce enflasyonun sağlıklı bir şekilde tek haneye inmeyeceğini aktaran Aran, “Çünkü o fırsatı biraz kaçırdık. Bunu enflasyon yüzde 19 iken konuşuyor olsaydık başka şeyler söylerdim. Ama yüzde 85’e çıkmış, şimdi 43’e inecek olan bir enflasyondaki başarımızla övünürken bunları konuşunca işler gittikçe zorlaşıyor. Bir de artık 40-50 bandındaki enflasyonun yapışkanlık etkisi oluştu. Ben en az 2- 3 yıl, 40-50 bandındaki enflasyonun devam etmesinden endişe ediyorum daha çok. Çünkü hiçbir politika, hele de 1 sene sonra başka bir seçimi düşünen hiçbir iktidar enflasyonla o kadar kararlı mücadele edemez. O yüzden seçim sonucu ne olursa olsun, kim hangi politikayı getirirse getirsin bu enflasyonla biraz yaşamak durumunda kalacağız” diye konuştu.

TEK HANE KAFA GÖZ YARAR

Türkiye’nin 5 yıl sabretmesi ve kaynaklarını doğru kullanması durumunda aşamayacağı hiçbir probleminin olmayacağını kaydeden Aran, enflasyonun 3 yıl içinde yüzde 10-20 arasındaki bir banda gelebileceğini söyledi. “5 yıldan önce tek haneye inmez. Tek haneye indirirsiniz ama her şeyin kafasını, gözünü yararak indirirsiniz. İşsizlik yüzde 20’ye vurur, genç işsizlik yüzde 40’a vurur, ekonomide bir durgunluk olur, enflasyon iner. Ben böyle bir enflasyon inmesinden bahsetmiyorum” ifadelerini kullanan Aran, toplumun yaralı ve örselenmiş olduğunu belirterek bu sorunun uzun vadede çözülebileceğini kaydetti.

Koltuk öğretir


Mevcut yüzde 8.5 seviyesindeki politika faizinin ne mevduatta ne de kredide artık bir karşılığının olmadığını kaydeden Aran, piyasadaki kredi sıkışıklığı eleştirisine “Bankalar da artık topladığı mevduat ve verdiği krediden zarar ettiği miktarı, kendi kredi büyüklüklerine göre azaltarak politikanın düzelmesini ve normalleşmesini bekliyor” ifadeleri ile yanıt verdi.

Seçim sonrasında KKM’den ani bir çıkış riski öngörmediğini belirten Aran, “Çünkü aklı başında ekonominin başına gelen her yönetici, mutlaka onun bir çıkış stratejisini yapar. Bazı şeyleri koltuk öğretir diye bir şey vardır. O koltuğa gelmeden önce neyi ne kadar eleştiriyor olursanız olun, eleştirdiğiniz şeyleri düzeltme ve ‘hadi şimdi sen yap’ dendiğinde mutlaka rasyoneli bulurlar” dedi.


KKM biterse kurun geleceği seviyeyi hiçbirimiz bilemeyiz


Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) mevcut ekonomik tabloda önemli bir fonksiyon üstlendiğini kaydeden Hakan Aran, şöyle devam etti: “Kur Korumalı Mevduat, şu andaki düşük faiz ekonomisinin kuru patlatmaması için dört elle sarılmamız gereken tek ürün. Kur Korumalı Mevduat bitirilemez. Kur Korumalı Mevduatı eğer bitirirseniz kurun hangi seviyeye geleceğini hiçbirimiz bilemeyiz. Kur Korumalı Mevduat’a dönen mevduat o kadar arttı ki bunun aynı anda dövize yönelmemesi lazım. Türkiye’de bir kur krizi çıkmasın diye KKM ürünü var. KKM ürünü gerçekten bu konuda çok önemli bir fonksiyon görüyor. Bu üründe kalıp, bunun kademeli olarak bitirilmesi lazım. Kademeli olarak bitirilmeden önce de artı Türk Lirası’na olan güvenin sağlanması lazım ve yabancı para konusundaki beklentinin kırılması lazım.”