“Bir diktatörün liberal yoldan yönetimde bulunmasının mümkün olacağını” savunan Hayek’ten CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ arasında yapılan protokole karşı çıkan “liberal” yazar-çizer kadrosu uzun zamandır destekledikleri Kılıçdaroğlu’nu sert bir dille eleştirmeye başladı. Neymiş, CHP lideri de “faşist” olmuş! Protokole bakıyorum ve neden rahatsız olduklarını anlamaya çalışıyorum.
Küreselciler kaybetti ama direniyor
Madde madde bakalım:
1- Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.
İlk dört madde... Türkiye devletinin cumhuriyet olduğu vurgusu ve değiştirilemezliği! Bu maddede nasıl bir sorun var?
2- 1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir. Bu değerlere bağlı kalınacaktır.
İşte rahatsız oldukları esas madde.
Milli, üniter ve laik olmak.
Bu liberal tayfa yıllardır ne diyordu:
“Ulus devlet bitti. Kemalizm tarihin sayfalarında kaldı, vazgeçin.” 1980 sonrası Ronald Reagan (ABD), Margaret Thatcher (İngiltere), Turgut Özal (Türkiye) iktidarlarında ana fikir “milli devlet yok, küresel köy var”dı. “Ilımlı İslam, tarikatlar, özelleştirmeler, kamu kurumlarının satılması, sendikaların etkisizleştirilmesi” vs... Sonra “son sosyalist devleti yıktık” dediler. Ama olmadı. Dünya bugün “küreselcilik çöktü” diyor ve yeni yol arayışlarında.
3- Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.
Bu maddede herkes ortaklaşmadı mı? Karşılıklı adımlarla “gönüllülük” temelinde bir arayıştan neden rahatsız oldunuz?
4- Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir. Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir. “Ilımlı İslam” adı altında FETÖ, emperyalizmin taşeron örgütleri PKK ve IŞİD’in bitirilmesi önemli değil mi? Yargı kararıyla alınacak kararlara atıf hep “hukuk” diyenleri neden mutsuz etti?
SONUÇ: Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’ya geçtiğinde İstanbul’a dönmesi için yazılar yazan İstanbul medyası bugün “liberal faşist” görünümleriyle “milli” olan her şeyden rahatsız oluyor. Seçimi kazanır ya da kazanmaz, üç gün önce böyleydi bugün böyle... Mesele “ulus devlet” üzerinden herkesin kırmızı çizgilerde ortaklaşması gerisi eşitlikçi toplumu kurmak isteyenlerin mücadelesi.