Sevgili okurlarım, birbiri ardına aflar çıkarıp kaçak ve çürük yapılara imar izni veren bunlar...

Anlamı açıktır!

Sağlam olup olmadığı bilinmeyen yapıları imara ve iskâna açtıkça hem oy toplarsın, hem de büyük gelir elde edersin.

Yeter ki bizde olduğu gibi Meclis’te çoğunluk sahibi ol.

Hadise o kadar basittir ki...

Kendi milletvekillerine yasa teklifi hazırlatıp Meclis’ten geçirtirsin.

Muhalefet partileri istediği kadar yırtınsın, “Yapmayın etmeyin, bu yasayı kabul ederseniz binlerce insanımızın katili olursunuz” diye bağırsın...

Kim takar!

Sonra aylar geçer...

Günün birinde deprem oluverince kıyamet kopar, on binlerce insanımız enkaz yığınları arasında can verir...

Ve o imar aflarını çıkaranlar sonra hesaba dalar.

“Ne halt ettik biz, hay af çıkarmaz olsaydık. Bu hesabın altından şimdi nasıl kalkmalı!”

★★★

Aradan sadece günler geçti. Yaralar henüz sıcak. Türkiye ve bütün dünyada milyonlarca insan enkaz altından çıkarılanları ağlayarak izledi.

Korkunç sahnelere tanık olduk.

Ölenler herkesin gözleri önünde öldü gitti.

Toplam ölü sayısı kaç olur?

Bazıları ‘50 bini geçer’ diyor.

★★★

Sevgili okurlarım, kafalara takılan birkaç soruyu burada sormak istiyorum.

Özellikle çok önemli olan, ilk iki gün boyunca Mehmetçik niçin devreye sokulmadı?

Bir soru daha:

Olup biteni ekranlarda izlerken siz herhangi bir ilimizin valisini, pek çoğunun belediye başkanlarını sahada gördünüz mü?

Görmediniz...

Zira valilere giden talimat doğrultusunda hepsi ortalıktan çekilmek zorunda kalmıştı.

Bu nasıl iştir, anlayan beri gelsin.

Dahası var...

Yıkıma uğrayan il sayısı 10...

Adana ve Hatay dışında geri kalan sekiz ilin AKP’li belediye başkanları olay sonrasında nerede idi?

Onları gören oldu mu?

★★★

Emlak danışmanı Salim Taşçı dün gönderdiği kısa nota şöyle başlıyor:

 “O yandaş bu yandaş, arada mahvoldu vatandaş...”

Ve devam ediyor:

“Acilen Yolsuzluk ve Rüşvet Bakanlığı kurulmalıdır.

Felaketin en büyük sorumlusu siyasetçiler, bazı belediyeler, gözü doymaz arsa sahipleri ve bazı müteahhitlerdir.

İmar barışlarını kaldıralım, geçmişte yapılan binaları kontrol edelim.

Oynak, yumuşak zeminlere kesinlikle imar izni verilmemelidir.

Acilen yatık mimariye geçilmelidir.

Önüne gelenin müteahhitlik yapması engellenmeli, karpuzcu müteahhitler yasaklanmalıdır.”

★★★

Sevgili okurlarım, büyük yıkıma uğrayan 10 ilimizdeki belediyeler, özellikle de Adana ve Hatay bundan sonra ne yapacak?

Böylesine büyük bir yıkımın üstesinden nasıl gelecekler?

Sadece onlar değil, örneğin AKP’li Kahramanmaraş ve Adıyaman belediyeleri ne yapacak, hangi sıkıntılarla boğuşacak, şu anda hiç kimse bilmiyor.

★★★

Enkazlardan sağ salim insanları, küçük çocukları kurtarma süreci artık bitti...

Acı gerçekler bundan sonra yüzümüze daha beter çarpmaya başlayacak.

Yıkıntıların altından binlerce cenaze daha çıkacak. 

İşin içine ister istemez daha çok ‘Siyaset’ girecek.

Ortalık iyice kızışacak.

Sorumlular nerede?

Oy devşirebilmek için sürekli imar afları çıkaran sorumsuz iktidar ve siyasetçiler nerede?

Onların pişkinliği sürüp gidecek.

★★★

Depremin yaraları henüz sıcak...

Acılarını gerçek boyutlarıyla yaşamaya başlamadık.

Toplumun sinir sistemi henüz tam anlamıyla boşalmadı.

Bir süre daha geçsin, neler olacak neler. Bekleyelim göreceğiz...

Ne siyasi kavgalar çıkacak, ne acı olaylar yaşanacak...