Anayasalar, siyasete sınır çizer. Hiçbir güç bu sınırların dışına çıkamaz.

Anayasa’nın 101’inci maddesi açık ve net. Cumhurbaşkanı iki kez aday olabilir. Üçüncü kez aday olabilmesi koşulu da ancak seçimin TBMM tarafından öne alınmasıyla olur. Yani iktidar çoğunluğu TBMM’de yeterli çoğunluğu bulamadığı için bu kararı alamaz. Çare, bazı Anayasa uzmanlarının dile getirdiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetme yetkisinin olması! Meclis’i feshettiği takdirde de Sayın Erdoğan aday olamıyor.

Tek yetkili Sayın Erdoğan, seçim “güncelleniyor” diyerek tarih açıklıyor. Açıklıyor da Anayasa’da güncelleme diye bir kavram var mı? YOK.

Bu koşulda seçim tarihini belirleme yetkisi kimde? YSK’da.

YSK, açıklanan bu tarihe Anayasa’ya rağmen ‘evet’ der mi?

Burada karşı duruş muhalefete düşüyor.

Altılı masanın en büyük partisi CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, nasıl olsa YSK buna ‘evet’ deyip onay verecek gibi talihsiz açıklamayı kurul toplantısında yapıyor. Bir tür kabullenme mi bu, Sayın Kılıçdaroğlu?

Bu nasıl bir ifade Kemal Bey? Sesimizi kesip seçimi mi bekleyelim?

Belki farkında değilsiniz, ben açıklayayım. Muhalefetin arkasında yüzde 60 oy var.

Bu gücün karşısında kim durabilir? Bu gücü YSK’ya kim hissettirecek, muhalefet değil mi?

Peki bu gücü kim motive edecek, muhalefet değil mi?

İlk yapılacak, YSK’ya bir dilekçe ile Anayasaya aykırı davranıyorsunuz denip elde bir belge bulundurulmalı.

Ülkenin başında kendi yaptığı Anayasa’ya bile saygısı olmayan birine karşı direnmeyecek miyiz? Eğer bu cesaretiniz yoksa önce altılı masadan, sonra da işgal ettiğiniz o genel başkanlık koltuğundan kalkın.

Daha önce referandumda mühürsüz oyların kabulüne YSK onay verdiğinde muhalefet olarak ne yaptınız?

İstanbul seçimlerinin iptalinde ne yaptınız?

Sessiz kala kala iktidarı ve YSK’yı cesaretlendirdiniz!

Halka gidip, Hukuktan mı hukuksuzluktan mı yanasınız diye anlatılmalı.

Halen, bu seçimlere karşı çıkarsak mağdur yaratırız, oyları artar kuşkunuz varsa bu sözün bittiği yerdir.

Bu Anayasa tanımazlığa altılı masa olarak dik durup meydanlarda bunu halkla paylaşmaz, karşı çıkmazsanız bir daha sakın Anayasa kelimesini ağzınıza almayın.

Muhalefet liderleri; eğer YSK bu hukuksuzluğu göz ardı edip karar alırsa, onlara iktidar değiştiğinde bu hukuksuzluklar karşısında hesap verecekleri her ortamda hatırlatılmalı.

Bu kararı YSK vermeden önce tüm meydanlarda demokratik duruş gösterilirken, YSK kapısı önünde de yüzbinler, milyonlar toplanıp demokratik duruş dillendirilmelidir.

Değerli okurlar; Altılı Masa, 13’üncü dönem Cumhurbaşkanı bu masadan çıkacak diyorlar. Burada bana göre bir yanlışlık var. Bu görevler dönem olarak anıldığına göre yeni seçilecek on dördüncü dönem Cumhurbaşkanı olmayacak mı?

Dokuzuncu dönem Sayın Demirel

Onuncu dönem Sayın Sezer

On birinci dönem Sayın Gül

On ikinci dönem Sayın Erdoğan

On üçüncü dönem Sayın Erdoğan

SON SÖZ: Eğer isteklerin için savaşmıyorsan, kaybettiklerin için ağlama! CHE GUEVARA