Asrın liderimiz deprem bölgesine gitti, gene “kader planı” dedi, depremzede ailelere 10’ar bin lira verileceğini söyledi.



Sadece bir kaç ay önceydi.

Türkiye büyük millet meclisi’nde gündeme gelmişti.

Chp milletvekili meclis kürsüsüne çıkarak, “Gaziantep belediyesi dört kişilik aile mezarlıkları için vatandaştan 40 bin lira talep ediyor, asgari ücretle Gaziantep’te mezar yeri bile alamazsınız” demişti.

Meclis tutanaklarında var.

Merak eden açsın okusun lütfen.

“Gaziantep’te yaşamayı boşverin, ölmek bile çok pahalı” demişti.



Yani?

Hayatını kaybeden insanlarımıza zaten parayla değer biçemeyiz ama... Evleri yıkılan insanlarımıza verilecek parayla mezar bile alamazsın orada!



Sırf bu “10 bin lira” lafının telaffuz edilmesi bile, aslında, devleti yönetenlerin durumun vahametini idrak edemediğini gösteriyor.



Tarihimizin hem en büyük, hem en geniş yıkımıyla karşı karşıyayız.

Depremden etkilenen şehirlerimizin yüzölçümü Hollanda kadar!

Danimarka kadar.

Belçika’nın tamamından daha büyük bir alan.

Siz hangi 10 bin liradan bahsediyorsunuz?



Hatırlarsınız, iki yıl önce İzmir’de deprem oldu.

Bayraklı’da sadece 11 bina yıkıldı, 117 insanımız can verdi.

Sadece 11 bina.

Sonra ne oldu biliyor musunuz?

O bölgede bin’e yakın binaya yıkım kararı verildi.

Evet, yanlış okumadınız, sadece 11 bina yıkılmıştı, öbür binalar ayakta duruyordu ama, teknik olarak incelendiğinde bin’e yakın binanın derhal yıkılması gerektiğine karar verildi.

Ayakta görünen ama ayakta durması mümkün olmayan binalardı.

O binalar boşaltıldı.

20 bine yakın İzmirli aniden evsiz kaldı.

Şehir içinde mecburi göç yaşandı.

Sonra?

Aradan iki yıl geçti.

İzmir’de hâlâ binlerce depremzedenin “konut” ve “tapu” meselesi çözülebilmiş değil.

Siz hangi 10 bin liradan bahsediyorsunuz?



Hatay’da Kahramanmaraş’ta Adıyaman’da yıkılan binaları seyrediyoruz, şehirlerin yarısı yıkılmış, yarısı ayakta gibi görünüyor.

Teknik incelemeye bile gerek yok...

Ayakta görünen ama ayakta durması mümkün olmayan binalar onlar.

Oturulması imkansız binalar.

Tamamını yıkmak gerekecek.

Hatay’ı Kahramanmaraş’ı Adıyaman’ı komple baştan yapmak gerekecek, belki başka yere taşımak gerekecek.

Şehir büyüklüğündeki ilçeleri saymıyorum bile.

Siz hangi 10 bin liradan bahsediyorsunuz?



Asrın liderimiz “bir yılda hallederiz” diyor.

Kabaca hesaplarsak, bir milyar ton hafriyat beş yılda taşınabiliyor.

Deprem bölgesinde şu anda kaç milyar ton hafriyat var?

Beş milyar ton mu?

On milyar ton mu?

Ne kadar?

Üst üste yığsan, Erciyes dağı kadar olur.

Kaç milyon adet kamyonla taşıyacağız?

Nereye dökeceğiz?

Siz hangi “bir yılda halletmek”ten bahsediyorsunuz?



1999 depreminde Gölcük’ün nüfusu 80 bin kişiydi.

Orada beş bin insanımız hayatını kaybetti.

Ama, depremden sonra nüfusu 50 bin kişiye indi.

Çünkü, 25 bin kişi göçetti, Gölcük’ten taşındı.

1999 depreminde Kocaeli’nin merkez ilçesi İzmit’in nüfusu 450 bin kişiydi.

Orada on bin insanımız hayatını kaybetti.

Ama, depremden sonra nüfusu 370 bin kişiye indi.

Çünkü, 70 bin kişi göçetti, İzmit’ten taşındı.

1999 depreminden sonra sadece iki ilçemize baktığımızda bile, toplam nüfusun beşte birinin başka şehirlere taşındığını gördük.

E şimdi, deprem bölgesinde 13 milyon kişi yaşıyor.

Sizce şimdi kaç kişi başka şehirlere göç eder?

İki milyon kişi mi?

Dört milyon kişi mi?

Taşınmak zorunda kalanlar hangi şehirlere taşınır?

Siz hangi 10 bin liradan bahsediyorsunuz?



Okullar yıkıldı.

Deprem bölgesindeki öğrenciler bu yıl artık okula gidemeyeceğine göre, bu yılki lise ve üniversite sınavlarına nasıl girecekler?



Polislerimiz şehit oldu.

Ailelerini kaybettiler.

Bölgeye öbür şehirlerimizden polisler tayin edeceğiz, eminim ki görev aşkıyla koşarlar, sorun etmezler, çadırda bile olsa kalırlar.

Aileleri ne olacak?

Eşi öğretmen olan, eşi bankacı olan, eşi çalışan polisler var.

Çocukları öğrenci olan polislerimiz var.

Aileleri başka şehirde, polislerimiz başka şehirde mi yaşayacak?

Böyle ne kadar süreyle devam edilebilir?



Hastaneler yıkıldı.

Hekimlerimizi, hemşirelerimizi, sağlık personellerimizi kaybettik.

Elbette bölgeye öbür şehirlerimizden hekim, hemşire tayin edeceğiz.

Nerede barınacaklar?

Kaç eczane yıkıldı?

Kaç eczacı kaybettik?



Elektrik, doğalgaz, su...

Sizce altyapı sistemini yeniden inşa etmek ne kadar sürer?



Patron öldü.

İşçi öldü.

Sizce fabrikaların, ekonominin normale dönmesi ne kadar sürer?



Yaralı sayısı 40 bin oldu.

Yaralı sayısı 50 bine yükseldi.

Yaralı sayısı 60 bini geçti.

Dile kolay değil mi?

Sizce kaç bin insanımız sağlıklıyken engelli haline geldi?



Depremzede ailelere 10’ar bin lira öyle mi?