Çin Bilimler Akademisi'nden paleontolog Chenyang Cai liderliğindeki bir ekip, altın rengi amberde milyonlarca yıl boyunca mükemmel bir şekilde korunmuş bir ateşböceği fosili buldu. Bu fosil, ateşböceklerinin parıltılı evrim sürecine dair önemli ipuçları barındırıyor.

Yaklaşık 99 milyon yıl önce, Flammarionella hehaikuni adı verilen bu ateşböceği, akşamları ışıldayarak dikkat çekiyordu. Bu keşif, ateşböceklerinin karakteristik parıltılarının Mezozoik dönemde, yani dinozorların dünyayı yönettiği bir zamanda çoktan evrimleşmiş olduğunu gösteriyor.

BULUNAN İKİNCİ FOSİL

Bu fosil, Myanmar'ın Kachin Eyaleti'ndeki amber yataklarında keşfedilen ikinci Mezozoik döneme ait ateşböceği fosili olarak kaydedildi. Science Alert'te yer alan habere göre; daha önce bulunan Protoluciola albertalleni de benzer şekilde mükemmel korunmuş bir biyolüminesans (bazı canlı organizmaların gerçekleştirdiği, kimyasal reaksiyonlar sırasında kimyasal enerjinin ışık enerjisine dönüştürülmesi ile ışık üretilmesi ve yayılması) fenerine sahipti. Aynı amber yatağında başka bir biyolüminesans böceğin de bulunduğu biliniyor.

Yeni keşfi bu kadar heyecan verici kılan şey, bu fosilin fener yapısının, amberde hapsolmuş diğer çağdaş böceklerden farklı olması. Bu durum, 99 milyon yıl önce bile böcek biyolüminesansının oldukça gelişmiş ve çeşitlenmiş olduğunu ortaya koyuyor.

İKİ ANA İŞLEVİ VAR

Ateşböceklerinin biyolüminesansı genellikle iki ana işlev görüyor. Diğer ateşböceklerini çiftleşme için çekmek ve düşmanlarına toksin içerdiği konusunda uyarı vermek. Ancak bilim insanları, biyolüminesansın bu toksinler ortaya çıkmadan önce evrimleştiğini öne sürüyorlar, bu da parıltının ilk ortaya çıkışındaki işlevi hakkında yeni sorular doğuruyor.

Cai ve meslektaşları, bu fosili Myanmar'ın kuzeyindeki Kachin Eyaleti'nde buldu. Aynı bölgede daha önce de birçok ışıldayan böcek fosili bulunmuştu. Amberin şeffaf yapısı, fosilin detaylarını net bir şekilde görmeyi sağlıyor. Fiziksel özelliklerine dayanarak, araştırmacılar bu fosilin, Luciolinae adı verilen ve karın bölgelerinde yanıp sönen fenerlere sahip en büyük ateşböceği alt familyalarından birine ait dişi bir örnek olduğunu belirlediler.

Ancak bazı farklılıklar da mevcut. Flammarionella'nın antenleri, tüysü yapılarla kaplı ve birçok segmentinde derin oval şekilli oyuklar bulunuyor. Günümüzde yaşayan ateşböceklerinde bu tür özellikler görülmemiş olsa da, benzer yapılar diğer böcek türlerinde var. Bu özellikler, böceklerin koku alma duyusuyla ilişkili ve feromonların tanınmasında yüzey alanını artırarak önemli bir rol oynuyor.

Flammarionella'nın feneri de dikkat çekici. Böceğin karnının sonunda yer alan iki segmentten oluşuyor. Bu özellik, diğer Mezozoik biyolüminesans böcekleri ile karşılaştırıldığında yeni çalışmalar için umut verici bir zemin oluşturuyor.

Araştırmacılar, gelecekte ateşböceği fosil kayıtlarının genişlemesiyle biyolüminesansın nasıl, ne zaman ve neden evrimleştiği konusunda daha fazla bilgi elde etmeyi umuyorlar.