Almanya’da kurulacak yeni koalisyon hükümetinde Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Devlet Bakanlığı görevini üstlenecek isim, Türk asıllı Alman vatandaşı Serap Güler oldu.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi olan Güler, Friedrich Merz liderliğindeki hükümetin en üst düzey kadrolarından birine getirildi.

Güler bu görevde, Gunther Krichbaum ile birlikte Almanya’nın dış ilişkilerinden sorumlu iki devlet bakanından biri olacak.

SERAP GÜLER KİMDİR?

1980 yılında Almanya’nın Marl kentinde madenci bir baba ile temizlik işçisi bir annenin çocuğu olarak doğan Serap Güler, Duisburg-Essen Üniversitesi’nde iletişim ve Alman edebiyatı eğitimi aldı.

Siyasete CDU saflarında atılan Güler, 2012’de Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu’na girdi. 2017-2021 arasında eyalet hükümetinde Uyum Müsteşarı olarak görev aldı ve özellikle göçmenlerin topluma eşit yurttaşlar olarak katılımı için çalıştı.

2021’de Federal Meclis’e seçilen Güler, İçişleri ve Savunma Komisyonlarında aktif rol oynadı ve partisinin savunma politikası alanındaki sözcülerinden biri haline geldi.

TÜRKİYE'YE KARŞI 'ELEŞTİREL SİYASET'

Güler’in görevi, kendisini Türkiye'yle de birçok alanda çalışmaya götürecek. Türkiye’yi “önemli bir stratejik ortak” olarak tanımlayan yeni Alman koalisyon anlaşması, Güler'in görevini daha da önemli kılıyor.

Ancak Güler, eleştirel yaklaşımıyla Türkiye'ye dengeli olduğu kadar yapıcı bir şekilde yaklaşıyor. Güler, dış politikada çıkar odaklı ama değer temelli bir çizgiyi savunduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin AB değerlerinden uzaklaşmasını üzücü bulduğunu dile getiren Güler, Almanya’nın Türkiye ile iş birliği ile demokratik ilkeleri aynı anda sürdürebileceğine inanıyor.

İMAMOĞLU'NUN TUTUKLANMASINA 'DARBE' DEDİ

Güler, Türkiye’deki yönetimi eleştirirken, yapılan eleştirilerin etkisini de sorgulayan bir siyasetçi. Erdoğan’ın otoriter tutumunu eleştiren Güler, İmamoğlu’nun tutuklanmasını “bir çeşit darbe” olarak tanımlamıştı.

Ancak Almanya’dan gelen sert eleştirilerin Türkiye kamuoyunda ters etki yaratabileceğini belirterek, eleştirilerin tonu konusunda uyarıda bulunuyor.

Ayrıca Almanya’da yaşayan Türklerin Erdoğan’a destek vermesi nedeniyle genellenerek eleştirilmemesi gerektiğini savunuyor.

Erdoğan’ın bu kitleye sahip çıktığını belirten Güler, Alman siyasetçilerin ise uzun yıllardır bu seçmen grubuna hitap etmediğini dile getiriyor.