1 Ocak’ta zincirleme zam: 7 ödeme kalemi birden artacak

Asgari ücret görüşmeleri sürerken, SGK Uzmanı Özgür Erdursun asgari ücret artışının yalnızca maaşları değil, 1 Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacak 7 ayrı ödeme ve parasal sınırı da doğrudan etkileyeceğine dikkat çekti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 22-26 Aralık tarihleri arasında üçüncü toplantısını yapmaya hazırlanıyor. Bu toplantıyı önceki yıllardan ayıran en önemli unsur ise, işçi tarafını temsilen en büyük konfederasyon olan Türk-İş’in masada yer almaması. İşveren ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla yapılacak toplantı sonrasında, 1 Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacak asgari ücretin açıklanması bekleniyor.

ASGARİ ÜCRET TARTIŞMASINDA DENGELER DEĞİŞTİ

Geçmiş yıllarda asgari ücret artış oranı ne olursa olsun, çalışan kesimde memnuniyetin sınırlı kaldığı görülüyordu. Tepkiler çoğu zaman işçi temsilcilerine ve sendikalara yönelirken, asgari ücretin “yetersiz” bulunmasının sorumluluğu masadaki işçi tarafına yükleniyordu.

Bu yıl ise tablo farklı. İşçi temsilcilerinin komisyonda yer almaması, açıklanacak asgari ücret hangi oranda olursa olsun, oluşabilecek memnuniyetsizliğin adresini de değiştirmiş durumda. Tartışmanın odağında artık sadece rakamlar değil, sorumluluğun kimde olduğu sorusu yer alıyor.

ASGARİ ÜCRET SADECE MAAŞLARI ETKİLEMİYOR

Dünya Gazetesi’nde yer alan köşe yazısında SGK Uzmanı Özgür Erdursun, asgari ücretin yalnızca çalışanların gelirini belirleyen bir unsur olmadığına dikkat çekti. Erdursun’a göre, belirlenecek yeni asgari ücret, 2026 yılı boyunca uygulanacak çok sayıda parasal sınır ve idari yükümlülük için temel referans olacak.

Yeni asgari ücretle birlikte;

-Genel sağlık sigortası primleri

-İsteğe bağlı sigorta primleri

-Bağ-Kur ve tarım Bağ-Kur primleri

-Ev hizmetlerinde çalışanlar için ödenen sigorta primleri

-Sosyal güvenlik borçlanmaları

-İdari para cezaları ve idari yaptırımlar

-Sigorta primine esas kazanç alt ve üst sınırları

otomatik olarak güncellenecek. Bu tablo, asgari ücret artışının etkisinin ücretli çalışanların çok ötesine geçtiğini ortaya koyuyor.

BEKLENTİ YÜZDE 25 ARTIŞ YÖNÜNDE

Hâlihazırda yürürlükte olan asgari ücretin brüt tutarı 26.005,50 TL seviyesinde bulunuyor. Piyasalarda konuşulan beklenti ise asgari ücrete yaklaşık yüzde 25 oranında bir artış yapılması yönünde. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, brüt asgari ücretin 32.506,88 TL seviyesine yükseleceği hesaplanıyor.

Yapılan uzman değerlendirmelerine göre, artış oranı ne olursa olsun asgari ücretin tek başına geniş bir memnuniyet yaratması zor görünüyor.

PRİM YÜKÜNDE YENİ ARTIŞLAR GÜNDEMDE

Özgür Erdursun’un değerlendirmesinde dikkat çektiği bir diğer başlık ise sosyal güvenlik primleri. Buna göre;

-1 Ocak 2024 itibarıyla 5 puandan 4 puana düşürülen sosyal güvenlik primi indirimi,

-1 Ocak 2026’dan itibaren imalat sektörü hariç olmak üzere 4 puandan 2 puana indirilecek.

-Ayrıca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi işveren payı 1 puan -artırılacak.

Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, sosyal güvenlik primi yükünde toplam 3 puanlık bir artış ortaya çıkıyor.

PRİM TAVANI YÜKSELİYOR

2026 yılıyla birlikte sigorta primine esas kazanç tavanında da önemli bir değişiklik öngörülüyor. Mevcut uygulamada brüt asgari ücretin 7,5 katı olarak uygulanan tavanın, yeni dönemde 9 katına çıkarılması planlanıyor.

Bu değişiklik, asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanlar için ödenen primlerin artmasına ve özellikle ücret skalası geniş olan işletmeler için ek maliyet oluşmasına yol açacak.

Uzmanlara göre, bu yıl açıklanacak asgari ücret hangi oranda artırılırsa artırılsın, tartışma yalnızca rakamlar üzerinden yürümeyecek. İşçi temsilcilerinin masada olmaması, düşük bulunan bir asgari ücretin sorumluluğunu da doğrudan hükümete yöneltecek.

2026’ya girerken belirlenecek asgari ücret, ücret artışından çok; primler, idari yükümlülükler ve mali dengeler açısından ekonominin nasıl bir çerçeveye oturtulduğunu gösterecek.