CHP lideri Özgür Özel yılın son röportajını Saygı Öztürk’e verdi...
Psikolojik üstünlüğün CHP’de olduğunu belirten Özel, iktidarın sorunları çözemediğini söyleyerek artık bir muhalefet partisine dönüştüğünü iddia etti ve “2026 yılında sandık bekliyorum” dedi...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 2025 yılında en çok gittiği cezaevleri oldu. Tutuklu belediye başkanlarını, siyasetteki yol arkadaşlarını yalnız bırakmadı. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatından sonra bir ayağı hep Manisa’da oldu. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın vefatı da acıyı katladı. Tutuklu başkanlar ve siyasetteki yol arkadaşları için yağmur, sıcak-soğuk demeden katılımcıların her seferinde daha da arttığı mitingler düzenledi.
2025 yılını kapatırken üç polisimizin şehit edilmesi, 8’i polis biri bekçi olmak üzere 9 güvenlik görevlimizin IŞİD tarafından yaralanması da ülkedeki kaygıları artırdı. Özgür Özel, olayla ilgili Yalova Valisi, Emniyet Müdürüne başsağlığı dileğinde bulundu. Selefi örgütlerin yapılanmasından duyduğu endişeyi de yalnız kendisi değil, ı İzmir Milletvekili Murat Bakan da IŞİD saldırısından önce dile getirmişti. Dün, Özel’le sohbet ettiğimizde kaygılarını şöyle dile getirdi:
“Bir kere çok endişelendirici durumla karşı karşıyayız. Zaten bir süredir IŞİD’le ilgili bilgiler, kaygılar iletiliyordu. Çok sayıda uykudaki IŞİD hücresinin uyanabileceği konusunda bilgiler ulaşıyordu. Ayrıca, İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda 46 kişinin hayatını kaybetmesine sebebiyet veren teröristlerin tahliye edilmiş olmasının da yarattığı ciddi bir endişe var.
Özgür Özel, Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı.
YÜREĞİMİZ YANDI
Özellikle vatandaşlar arasında ‘Acaba Suriye’deki rejimle olan iyi ilişkiler, geliştirilmeye çalışılan iyi ilişkiler, Türkiye’nin IŞİD’le mücadelesi noktasında bir zafiyet yaratıyor mu endişesi konuşuluyordu. Tabii bu noktada bir kaygı varsa bu siyasetin tutumuyla ilgili bir kaygı. Güvenlik kuvvetlerinin bu konuda üzerine düşeni yaptığından şüphe yok ama bir yandan da karşı karşıya bulunulan bu durumda siyasetin bu işe ne kadar tavizsiz bir şekilde üzerine gitmesi gerektiği konusunda herhalde benim bir uyarıda bulunmama gerek yok. Ama bu konu çok hassas bir konu. Ne kadar gözü dönmüş, ne kadar cani, ne kadar tehlikeli bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu gördük. Hepimizin yüreği yandı.
EN YAKICI GÜNDEM
2025 yılı ‘Böyle bitsin de gitsin’ dediğimiz bir yılken artık daha başka acılar, üzüntüler yaşamayalım diye baktığımız bir yılda bir kere daha yüreğimiz yandı.”
2026 yılına insanların yoksullukla, işsizlikle, güvencesizlikle, derinleşen ve yayılan yoksulluğun yarattığı açlıkla boğuşarak girdiğini hatırlatan Özel, “Terörsüz Türkiye üzerinden birtakım umutlar, hiç değilse terör şehit cenazesi gelmez diye bir umut vatandaşa ifade edilirken öbür taraftan IŞİD gibi en yakıcı gündemlerden bir tanesi 2025’ten, 2026’ya devroluyor” dedi.
YENİ REJİM
Suriye’nin İdlip kentinde “Dünya kadar Selefi savaşçı olduğuna” işaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu konuda şunları söyledi:
“Bunlar yeni rejimle birlikte büyük bir hareket kabiliyeti kazandılar. Onların güvenlikleri bir anlamda Türkiye tarafından sağlanıyordu. Esad rejimi sırasında bir yandan da orada tutuluyorlardı. Sentetik uyuşturucunun merkeziydi. Şu anda bir mobilizasyon, hareket kabiliyeti kazandılar. Önemli bir kısmı artık terörist olarak kabul edilmiyor. İşte bu Suriye sınırımızın durumu da düşünüldüğünde Türkiye için büyük bir şey.
Dünyanın dört bir yanından Suriye’de toplanmış olan cihatçıların düşüncelerinden vazgeçtiklerini, gözlerini kırpmadan insan öldürmekten vazgeçeceklerini, tövbe edip demokratikleşeceklerini kimse düşünmesin. Bunlar büyük sorun. Daha önce bunlarla mücadele etmiş olanlarla, halen görevde olan insanlardan bu konuda ciddi endişe ve kaygılar ulaşıyor.”
CHP’DE NE DEĞİŞECEK?
Özel, “2025’te doğru yaptığımız, takdir gören her şey aynen devam edecek” dedi ve sözlerini şöyle açtı:
“Mücadele, eylemlerimiz, mitinglerimiz, itirazlarımız... 2025’te neyde eksik kaldıysak da o tarafımızı, o kaslarımızı güçlendireceğiz. Partimiz adeta bombardıman, büyük bir saldırı altındayken önemli bir iş yaptı ve programını hazırladı. Bu programının 2026 yılında hızla bir hükümet programına dönüşüp Türkiye’yi nasıl yöneteceğimizle ilişkin somut vaatlerimizi vatandaşla paylaşmamız lazım.
CHP, mücadeleye devam ederken siyasetin en önemli gerekçesi, olmazsa olmazı olan vatandaşa ‘Biz bu ülkeyi yönetmeye hazırız. Verin bize yetkiyi, sorunlarınızı biz çözeriz’ diyecek. Siyaseti de sokak sokak, köy köy, mahalle mahalle, ev ev, kahve kahve, sandık sandık ele alacağız.
SALDIRIYA UĞRADIK
2023 CHP için kaybedilen bir seçimden sonra kendi içinde bir öz eleştiri ve değişim yılı, 2024 yerel yönetimlerin zaferinin damga vurduğu ve CHP’nin birinci parti olduğu yıl olmuştu. CHP’nin birinci parti olmasının yerel seçime özel bir geçici destek değil, seçmenin desteğinin kalıcılaştığı her ankette CHP’nin birinci parti çıktığı bir yıl oldu.
Bu yüzden de saldırıya uğradı. Çünkü bu gidişle CHP’nin hem seçimdeki başarısını hem iyi belediyecilik uygulamalarıyla oyunu arttırmasıyla iktidara gittiğini gördüler. Saldırıya geçildi ve 2025 saldırıya uğradığımız ve direndiğimiz, mücadele ettiğimiz bir yıl oldu. 2026’da mücadeleye devam ederken iktidara doğru adımlarımızı sıklaştırdığımız hızlandırdığımız bir yıl olacak. Ondan sonra 2026’dan en büyük dileğim bir erken seçim.
2026 yılı dileklerimi sıralayayım. Hiç birisi bu iktidarla çözülecek sorunlar değil. Örneğin ben 2026’dan bolluk, bereket beklesem, çiftçinin ürününün para etmesini beklesem, ateş pahası hayat pahalılığının düşmesini beklesem, etin, sütün ucuzlayıp herkesin buna erişmesini beklesem, yoksulluğun bitmesini beklesem, herkesin insanca geçinecek bir maaşının olmasını beklesem, barınma sorununun çözülmesini beklesem... İktidar, bunları 23 yıldır çözmedi. Onun için ben bunların hepsi için bu ülkedeki herkes için 2026’dan sandık bekliyorum. 2026’dan tek dileğim bir erken seçim sandığı. Hem anketler, hem saha öyle gösteriyor.
Yani psikolojik üstünlük artık CHP’de, muhalefette. İktidarı son bütçe görüşmelerinde de gördük. Bir muhalefet partisine dönüşmüş durumda. Yani bir muhalefet partisinin üslubunu benimsemiş durumdalar.
SANDIK BEKLİYORUZ
Muhalefete muhalefet eden, saldırgan bir dille kendi yaptıklarını savunmak yerine, muhalefete saldıran birtakım iftiraları gerçekmiş gibi yapan ve muhalefet diliyle iktidarı yıpratmaya çalışan bir iktidar partisi gördük. O yüzden iktidarın el değiştirmesi an meselesi, sandık meselesi. O yüzden de 2026’dan tek ve en büyük dileğim bütün sorunları çözecek olan erken seçim sandığının gelmesidir.
Bunun için de mücadele etmeye, zorlamaya devam etmeli, vatandaşın bu talepte ortaklaşmasını ve somutlaşmasını sağlamalıyız. Vatandaşımızın bu konuda desteği yüzde 20’lerden yüzde 55’lere kadar çıktı. Bu oran yüzde 70’leri bulduğunda iktidar buna direnemeyecek. Yüzde 70-75’in erken seçim talep ettiği, sokaktaki 4 kişiden 3’ünün erken seçimi dillendirdiği 2026’dan ümit ediyoruz ve sandık bekliyoruz.”
‘Tutuklu arkadaşlarımız haklı olmanın moralini yaşıyor’
İddianamenin çıkmasıyla birlikte geçmişte televizyonlarda, gazetelerde herkesin ezberlediği birçok iftira ve haysiyet suikastı yapıldığını belirten Özel, cezaevindeki arkadaşlarının durumunu şöyle anlattı:
“Verilemeyecek bir hesaplarının olmadığı bir çizgide, İBB davasındaki arkadaşlarımız haklı olmanın moralini yaşıyorlar ve hızla Mart ayındaki mahkeme sürecini bekliyorlar. Bunun yanında hastalarımız da var. Murat Çalık’ı gördüm. Adeta tahliye için hastalığının nüksetmesini bekliyorlar. Yeni bir biyopsi alınmıştı, şüpheli bir durum çıkmış. Bu cuma hastaneye gidip o kitle alınacak. Bir yandan Muhittin Böcek bir avuç ilaç içerek hayata tutunmaya çalışıyor. Hastaların durumu kritik. Evlatların, eşlerin, durumları çok kötü. Hepsinden dolayı büyük üzüntü ve kaygı duyuyoruz. Onlara da herkese en kısa zamanda özgürlük bekliyoruz.”
‘ERLER, ASKERİ ÖĞRENCİLER VE KHK İLE ATILANLAR İÇİN ADIM ATACAĞIZ’
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra askeri öğrencilerin, hatta erlerin ceza almaları, bazılarının Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerine son verilmelerine değinen Özel, bu konuda adımlar atacaklarını söyledi. Özel, bu kritik konuda şunları söyledi:
“15 Temmuz darbesi karşısında ne kadar net bir şekilde karşısında durduğumu siz de biliyorsunuz. Orada neredeyse unutulan bir şey var. Askeri öğrencilerin aileleriyle karşılaştım. Darbe girişiminden bugüne kadar 9 yıl geçti. Daha yirmili yaşlarında olan askeri öğrenci bugün 30 yaşında. Cezaevinde büyüyorlar, yaşlanıyorlar, hayattan kopmuş durumdalar. Bunlar darbenin yönetim kademesinde olmayan, daha ne olduğunu bilmeyen kimi kursiyer, kimi askeri öğrenci. Alıp götürmüşler. Aralarında emir komuta içindeki erler var. Halen cezaevinde tutuluyorar. O şartlarda ne kadar adil yargılama oldu, ne kadar sakin karar verilebildi belli değil.
ADİL YARGILANMA HAKKI
Bu konuyu da 2026 yılında gündeme alacağız. Darbenin ve darbenin planlayıcılarının sonuna kadar karşısındayız. Bu darbeye finans sağlayan, kaynak sağlayan, destek veren herkes en ağır cezayı çekmelidir. Buna hiçbir şüphemiz yok ama bu işin yarattığı büyük mağduriyetler var. Özellikle hem bu konuya dikkat çekmek istiyorum hem da KHK kararnamelerle atılıp daha sonra mahkemede aklanan ya da yargılanmasına bile gerek duyulmayan, beraat eden ama işine aşına kavuşamayan, çocuklarına eşine bakamayan durumdaki mağdurlar var. Bu mağduriyetleri de görmek gerekir.
Parti olarak iktidarımızda darbeyi affedecek değiliz. Ama adil yargılanma hakkını özellikle KHK’lılara ve bu darbede hiçbir etkisi olmadan içinde olmuş erler, asker öğrenciler açısından yeniden değerlendirmek lazım.”
127 BİN KAMU GÖREVLİSİ
KHK’dan 127 bin kamu görevlisi çıkarılmıştı. Bunlardan yaklaşık 17 bini, Olağanüstü Hal kararlarını İnceleme Komisyonu tarafından görevlerine döndürülmesi yolunda karar çıkmıştı. Ancak haklarında beraaat kararı verilenlerin bir kısmı ise göreve döndürülmemişti. CHP, 2026’da KHK ve askeri öğrencilerin, erlerin durumunu gündeme getirecek.