2026’ya da faiz indirimiyle başlanması bekleniyor

Kasımdan sonra aralıkta da, enflasyon oranının yüzde 1 civarında açıklanması bekleniyor. 2026 yılına, ocak ayındaki faiz indirimiyle girileceği tahmin ediliyor. İndirime kesin gözüyle bakılırken, indirimin oranı şimdiden tartışılmaya başladı.

Geçen haftaki ilaç zammının aralık enflasyonunu etkileyip etkilemeyeceği net hesaplanmıyor ama etkisi olsa bile, aralık enflasyon rakamının yüzde 1 civarında çıkması bekleniyor. Bu oran, mevcut öncü verilere bakılarak tahmin ediliyor.

Aralık manşet enflasyon oranı yüzde 1 olursa, mevsimsellikten arındırılmış oran yüzde 1.7 civarında olacak. Bununla birlikte, son üç ayda mevsimsellikten arındırılmış enflasyon oranı yüzde 2’nin altında çıkmış olacak. Bu da Merkez Bankası’nın, faiz oranlarını indirmesi açısından, elini rahatlatacak.

Bununla birlikte döviz rezervlerinde devam eden artış da Merkez’in elini kuvvetlendiriyor. Geçen hafta sonu itibarıyla swap hariç net rezerv rakamı 68.1 milyar dolara çıktı. Hazine’nin dövizini dışarıda tutarsanız, bu rakam 56.7 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Yaklaşık son bir ay içinde, rezervlerdeki artışın 11 milyar doların üzerine çıktığı görülüyor.

Rezerv artışının Merkez Bankası’nın son iki haftadır, rezerv için döviz almadığı bir dönemde gerçekleşmiş olması önemli. Sadece ihracatçı dövizleri alınarak rezerv artırımı yaşanıyor. Bununla birlikte aralık ayındaki 1.5 puanlık faiz indiriminin ardından da dövize talep açısından bir sıkıntı yaşanmadığı gözleniyor.

Kısacası; rezervin yüksek hacmi, döviz tevdiat hesaplarında önemli bir artış görülmemesi, “faiz indirimi yapıldığında dövize talebin artacağı gibi bir endişe yaşanmayacağını” gösteriyor.

Zaten iktisatçılar politika faizinin yüzde 34-35’e inmesinden sonra, döviz talebinde artışa neden olabileceğini söylüyorlar. Kısacası; yıl ortalarına doğru bu oranlara inilirse, o zaman döviz talebine daha yakından bakılacak.

İNDİRİM ORANI TARTIŞILIYOR

FED’in faiz indirimlerine ilişkin iyimser piyasa beklentisi ve petrol fiyatlarının düşük seyretmesinin de hem enflasyonda düşüşe hem de faiz indirimlerine yardımcı olacağı tahmin ediliyor.

Bu beklentilerle ocakta faiz indirimine artık kesin gözüyle bakılmaya başlandı. Ancak indirim oranı konusunda, şimdiden tartışmaların başladığını görüyoruz.

Eski Merkez Bankacı, iktisatçı Ali Çufadar, Merkez’in 3 puanlık indirime kadar alanının olduğunu, ancak 2 puanlık indiriminin tartışılmaz biçimde yapılabileceğini belirtiyor. Merkez Bankası’nın PPK toplantı tarihlerinin belli olmadığını, ama FED’in şubatta toplantı yapmaması nedeniyle bizde de toplantı olmama ihtimalini kuvvetlendirdiğini söylüyor.

Dolayısıyla; şubatta faiz indirimlerine devam edilemeyeceği için, 2 puanlık indirimin makul bir oran olacağını belirtiyor. Tabi ki, o tarihe kadar sürpriz bir olumsuzluk yaşanmaması, asgari ücret zammında ise yüzde 25 civarında bir zammın yapılması halinde, bu iyimser tahmin ağırlık kazanabilir.

Bazı iktisatçılar ise “Merkez Bankası’nın seçime kadar faiz artıramayacağı” beklentisi nedeniyle, indirimlerde temkinli olunması gerektiği” görüşündeler. Bunlar daha temkinli bir tutum, yani daha düşük oranlı indirimin doğru olacağını söylüyorlar.

Kısacası; yeni yıla çok büyük sürpriz olmazsa faiz indirimiyle başlanacak. İndirimlerin oranı, yıl içinde enflasyon ve faiz indirimlerinin nasıl bir trend izleyeceğini söylemek için ise henüz erken.

Yazarın Diğer Yazıları