3 bölgede el değmemiş tonlarca altın yatıyor: Harita paylaşıldı

Ukrayna, sahip olduğu zengin mineral kaynaklarıyla öne çıkan ülkeler arasında yer alırken, küresel piyasalarda altın fiyatlarının art arda rekor kırması bu alandaki potansiyeli yeniden gündeme taşıdı. Ülkede altın cevherinin büyük bölümü orta kesimler ile Donbas bölgesinde yoğunlaşırken, Karpatlar'da daha sınırlı miktarda rezerv bulunuyor. Uzmanlar, 3 bölgeye dikkat çekiyor.

Ukrayna Devlet Jeoloji ve Yeraltı Kaynakları Servisi’nin verilerine göre, bilinen sahalardaki toplam altın rezervi yaklaşık 3 bin ton olarak hesaplanıyor. Ancak bu yüksek potansiyele rağmen, ülkede altın madenciliği neredeyse hiç yapılmıyor.

Üç ana bölge, binlerce tonluk rezerv

Uzmanların değerlendirmelerine göre Ukrayna'da, ortalama tonu 6–8 gram altın içeren cevherlere sahip altı altın bölgesi bulunuyor. Bu alanlar üç ana kuşakta toplanıyor:

Ukrayna Kalkanı (Klintsivske, Balka Zolota, Berdyanske, Mayske gibi sahalar): Yaklaşık 2.400 ton

Donetsk kuşağı (Pobuzky, Kirovohrad ve Orta Dinyeper çevresi): Yaklaşık 500 ton

Karpatlar (Muzhiivske, Beregivske, Saulyak): Yaklaşık 55 ton

Bunun yanı sıra, uzmanlar Kırım ve Dobruca bölgelerinde de altın bulunma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Karadeniz ve Azak Denizi kıyıları, altın mineralleşmesine dair işaretlerin saptandığı umut vadeden alanlar arasında gösteriliyor.

Yüksek maliyetler madenciliğin önünde engel

Ukrayna'da altın çıkarımının sınırlı kalmasının temel nedenleri arasında yer altı yapısına ilişkin yetersiz veri, yüksek teknoloji ihtiyacı ve ciddi finansman gereksinimi bulunuyor. Rezervi yalnızca 30–40 ton olan sahalarda bile yatırım maliyetinin 3,5 milyar grivnayı aştığı belirtiliyor.

Bu büyüklükteki bir madenin faaliyete geçmesi, enerji, ulaşım, havalandırma ve çevre güvenliği gibi altyapıları içeren küçük bir şehir kurulmasını gerektiriyor. Uzmanlar, yalnızca üretimin değil, iş güvenliği ve çevresel etkilerin de ciddi planlama istediğini vurguluyor.

Altın fiyatlarında tarihi zirve

Reuters’in aktardığına göre, 26 Aralık itibarıyla altının ons fiyatı 4.530,60 dolara yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu rakam, gram altın bazında 145,32 dolara denk geliyor. Değerli metalin fiyatı yıl başından bu yana yüzde 72 oranında artış gösterdi ve bu, 1979’dan bu yana kaydedilen en güçlü yıllık yükseliş oldu.

OANDA'nın kıdemli piyasa analisti Kelvin Wong ise altın fiyatlarının 2026'nın ilk yarısında ons başına 5 bin dolara yaklaşabileceğini öngörüyor. Uzmanlara göre bu yükselişte, düşük yıl sonu likiditesi, ABD'de para politikasının gevşetileceği beklentisi, doların zayıflaması, artan jeopolitik riskler ve merkez bankalarının güçlü talebi etkili oluyor.

Gümüş de yatırımcıların radarında

Öte yandan yatırımcıların ilgisi yalnızca altınla sınırlı değil. Gümüş, fiyat artış hızı bakımından altını geride bıraktı. 26 Aralık’ta gümüşün ons fiyatı ilk kez 75 dolara ulaşarak tarihi bir eşiği geçti. Uzmanlar bu yükselişi, arzın daralması ve yatırımcı talebindeki artışla açıklıyor.