Asgari ücret ve enflasyon arasında makas açıldı: Alım gücü yok oldu
Yıl başında "enflasyona ezdirilmeyecek" bir ücret olarak sunulan asgari ücret, artan fiyatlar karşısında her ay biraz daha erirken, yıl sonuna gelindiğinde ücret artışı ile enflasyon arasındaki makas kapatılamadı.
Hükümet, 2025 yılına girerken ekonomi politikalarının temel hedefini dezenflasyon süreci olarak tanımlamıştı. Ancak, yıl boyunca Türkiye İstatikstik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verileri, para politikasına ilişkin değerlendirmeler ve revize edilen orta vadeli hedefler ise ekonomik görünümün seyrine ilişkin daha temkinli bir tablo ortaya koydu. Enflasyonun düşüş eğilimine girdiği yönündeki açıklamalar sürerken, fiyat istikrarının ne ölçüde sağlanabildiği ve bunun gelirler üzerindeki yansımaları yıl sonuna yaklaşılırken daha görünür hale geldi. Ekonomi yönetiminin sıkı para politikası ise asgari ücretli çalışan vatandaşı etkiledi.
2025 yılı için yüzde 30 artışla belirlenen asgari ücret, yılın 11 ayında gerçekleşen enflasyon karşısında önemli ölçüde eridi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl 2025 yılı asgari ücret rakamını açıklamadan önce "Ne emeklimizi ne memurumuzu ne asgari ücretlimizi, toplumun hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeyeceğiz" ifadesini kullanmıştı.
Ardından 2024 yılı Aralık ayında düzenlenen AKP Bursa 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücrete ilişkin, "Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen bu bizim de içimize sinen, emekçimizin alın terinin karşılığı olan bir rakamdır" demiş, asgari ücretin istihdam, enflasyon ve gelir dengesi gözetilerek belirlendiğini vurgulamıştı.
Erdoğan, enflasyonun düşünün 2025 yılında daha da hızlanacağını belirterek, "Biz enflasyonu daha da düşürerek sadece asgari ücretlileri değil, milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
VATANDAŞ 6 BİN 574 TL ALIM GÜCÜ KAYBI YAŞADI
Asgari ücretli çalışanın refah gücü artmazken fiyatlar da sabit kalmadı. Yine enflasyon da hükümetin hedeflediği seviyeye düşmedi. Hükümet, "toplumun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmeyeceğiz" derken ocak ayından kasım ayına kadar asgari ücretlinin enflasyon karşısındaki ücret kaybı giderek arttı.
TÜİK’in verilerine göre, Ocak–Kasım döneminde birikimli enflasyon yüzde 29,74 oldu. Yılın başında yüzde 30 artışla brüt 26 bin 6 TL olan asgari ücret, vergiler ve kesintilerle birlikte net ücret 22 bin 105 TL oldu. Buna göre, 22 bin 105 TL üzerinden yapılan hesaplamaya göre, vatandaş enflasyon karşısında 6 bin 574 TL alım gücü kaybı yaşadı. Yine asgari ücretlinin reel alım gücü yılın 11 ayında 15 bin 531 TL’ye geriledi.
Merkez Bankası, enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı yılın son Enflasyon Raporu’na göre, 2025 yıl sonu enflasyon tahmini yukarı yönlü revize edildi.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2025, 2026 ve 2027 için enflasyon ara hedeflerinin sırasıyla yüzde 24, 16 ve 9 olarak korunduğunu açıkladı. Ancak 2025 yıl sonu enflasyon tahmin aralığı, bir önceki rapor döneminde yüzde 25–29 bandından yüzde 31–33 aralığına yükseltildi.
OVP'DE HEDEFLER YUKARI REVİZE EDİLDİ
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 8 Eylül 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Program’da (OVP) da enflasyon hedeflerinin yukarı yönlü revize edildi. OVP’ye göre; 2025 enflasyon hedefi, önceki OVP’deki yüzde 17,5 seviyesinden yüzde 28,5’e çıkarıldı, 2026 yılı için öngörülen enflasyon oranı yüzde 9,7’den yüzde 16’ya yükseltildi, tek haneli enflasyon hedefi 2026’dan 2027’ye ertelendi ve 2027 için yüzde 9, 2028 için yüzde 8 enflasyon öngörüldü.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon gerçekleşmeleri, TCMB’nin yukarı yönlü tahmin revizyonları, OVP’deki hedef değişiklikleri ve hükümetin ısrarlı 'dezenflasyon' politikası ücret artışları ile enflasyon arasındaki makasın açılmasına engel olamadı.
2025 yılı başında asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk artış, yılın ilk 11 ayındaki yüzde 29,74’lük enflasyon karşısında nominal olarak korunmuş görünse de alım gücü açısından ciddi bir kayıp ortaya çıkardı.