Bir zamanlar sıradan bir mobilya parçasıydı, bugün değeri binlerce liraya çıktı...
Evinizdeki eski şifonyerin bir servet olup olmadığını anlamak için birkaç ipucu yeterli. Mobilyanın arkasındaki bir üretici etiketi, el yapımı detaylar veya orijinal kulplar, değerinin on binlerce lira olabileceğinin işareti.
Bir zamanlar her evin vazgeçilmezi olan, şimdiyse tavan aralarında veya kilerlerde unutulmuş eski şifonyerler, sessiz sedasız birer servete dönüşüyor.
Çoğu kişinin "dededen kalma" sıradan bir anı olarak gördüğü bu mobilyalar, aslında dönemin efsanevi tasarımcılarının eseri olabilir ve bugün antika pazarında yüz binlerce liraya alıcı buluyor.
Her eski şifonyer değerli olmasa da, özellikle 20. yüzyılın başlarına ait iki popüler akım, bu mobilyaları günümüzde birer hazine haline getiriyor:
Art Nouveau (1900'ler): Zarif ve kavisli hatları, ahşap kakma işçiliği ve dekoratif metal kulplarıyla tanınan bu akıma ait mobilyalar, dönemin ünlü markası Thonet gibi atölyelerden çıkıyordu.
İşlevselcilik (1930'lar): Art Nouveau'nun süslü tarzının yerini alan bu akım, temiz ve sade çizgileriyle pratikliği ön plana çıkarıyordu. Bu dönemin en önemli tasarımcılarından Jindřich Halabala'nın imzasını taşıyan krom detaylı, bükülmüş ahşap mobilyalar, bugün müzayedelerin yıldızı konumunda.
Orijinal ve iyi korunmuş bir Halabala şifonyerinin değerinin 200.000 TL'yi aşabildiği belirtiliyor. Evinizdeki eski şifonyerin bir servet olup olmadığını anlamanıza yardımcı olacak birkaç kilit ipucu bulunuyor:
Üretici etiketi: Mobilyanın arkasında veya çekmecelerin içinde Thonet veya UP závody Brno gibi üreticilere ait bir etiket veya damga arayın.
El işçiliği: Makine yapımı vidalar yerine el yapımı geçme bağlantılar veya özgün metal aksesuarlar, parçanın değerli olduğunun bir işaretidir.
Orijinallik: Mobilyanın orijinal boyasını ve kulplarını koruyor olması değerini katlar. Kötü yapılmış bir restorasyon veya boyama, değerini on binlerce lira düşürebilir.
Her biri değerli birer tasarım yatırımına dönüştü
Antika uzmanlarına göre, bu dönem mobilyalarına olan ilgi, özellikle genç koleksiyonerler ve iç mimarlar tarafından artırılıyor. Modern mobilyalarla bu eski ve karakterli parçaları bir araya getirme trendi, Art Nouveau ve İşlevselci tasarımlara olan talebi patlatmış durumda. Bir zamanlar birkaç yüz liraya elden çıkarılan bu şifonyerler, şimdi değerli birer tasarım yatırımına dönüştü.
Eğer evinizde 80 yaşından büyük ve yukarıdaki özelliklere uyan bir şifonyeriniz varsa, uzmanlar kesinlikle amatör bir müdahalede bulunmamanızı öneriyor.
Profesyonel ekspertiz yaptırın: Bir antika uzmanı veya restoratör, mobilyanın gerçek değerini ve kökenini belirleyebilir.
Restorasyonda dikkatli olun: Değerli bir parça için restorasyon gerekiyorsa, bu işi mutlaka konunun uzmanına bırakın. Yanlış bir müdahale, mobilyanın tüm değerini yok edebilir.
Sonuç olarak, tavan arasına veya kömürlüğe attığınız o eski mobilya parçası, sadece ailenizin bir anısını değil, aynı zamanda tasarım tarihinin değerli bir parçasını ve ciddi bir finansal yatırımı saklıyor olabilir. Evdeki eski eşyalara bir de bu gözle bakmakta fayda var.