Boyu 3 metre, ağırlığı 250 kg... Dünyanın en büyük maymunu, ortadan kaybolmadan önce çok büyük bir gizem bıraktı

Boyu 3 metreydi, gücü efsaneydi ama hayatta kalamadı. Yeni araştırmalar, Gigantopithecus’un insanlardan çok önce, iklim değişikliğine uyum sağlayamadığı için yok olduğunu ortaya koyuyor.

Bilim dünyası, bir zamanlar Güney Çin ormanlarına hükmeden ve "tarih öncesi King Kong" olarak anılan devasa primat Gigantopithecus blacki’nin gizemli yok oluşunu aydınlattı. Boyu 3 metreye, ağırlığı ise 250 kilograma ulaşan bu devasa canlının, sanılanın aksine insanlar bölgeye gelmeden çok önce, değişen doğaya ayak uyduramadığı için tarih sahnesinden silindiği ortaya çıktı.

Uluslararası bir araştırma ekibi, Çin'in Guangxi eyaletindeki 22 mağaradan toplanan fosilleri ve tortuları inceleyerek bu dev primatın neslinin 295 bin ila 215 bin yıl önce tükendiğini belirledi. Uzun yıllardır bilim insanlarını meşgul eden "Böylesine güçlü bir yaratık nasıl yok oldu?" sorusu, disiplinler arası titiz bir çalışmayla yanıt buldu.

Araştırma, G. blacki’nin yok oluş nedenini "aşırı uzmanlaşma" ve "esneklik kaybı" olarak tanımlıyor. İncelemelere göre bu dev maymunun kaderini şu etkenler belirledi:

Dev azı dişleri ve güçlü çeneleriyle bambu ve sert bitkilere odaklanan bu primat, ormanların azalıp otlakların genişlediği dönemde beslenme alışkanlığını değiştiremedi.

Akrabası olan orangutanlar çeviklikleri sayesinde farklı besin kaynaklarına yönelebilirken, Gigantopithecus devasa cüssesi nedeniyle hareket kabiliyetini kaybetti ve kısıtlı alanlara hapsoldu.

Dişler üzerinde yapılan mikroskobik analizler, hayvanın son dönemlerinde ciddi beslenme yetersizliği ve kronik stres altında olduğunu kanıtladı.

Macquarie Üniversitesi'nden Profesör Kira Westaway ve ekibinin Nature dergisinde yayımlanan çalışması, Gigantopithecus'un bir "strateji hatası" kurbanı olduğunu gösteriyor. İklim değişikliğiyle birlikte ormanlar seyrelirken, dev primat daha az besleyici olan "yedek gıdalara" bağımlı hale geldi. Bu durum enerji seviyesini düşürdü, üreme oranlarını azalttı ve sonunda devasa türün tamamen ortadan kalkmasına neden oldu.

Bilim insanları, Gigantopithecus’un hikayesinin günümüz için de kritik dersler barındırdığını vurguluyor. Dünyanın "altıncı kitlesel yok oluş" tehdidiyle karşı karşıya olduğu günümüzde, geçmişteki dev türlerin neden yok olduğunu anlamak, mevcut biyolojik çeşitliliği korumak adına hayati bir rehber niteliği taşıyor.