Özgür Çelik hakim karşısına çıktı! Duruşma ertelendi
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de aralarında bulunduğu 26 kişi, 31 Ocak’ta Çağlayan Adliyesi önünde yaşanan olaylara ilişkin açılan davada bugün hâkim karşısına çıktı. Duruşma 23 Şubat 2026'ya ertelendi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de aralarında bulunduğu 26 kişi, Çağlayan Adliyesi önünde yaşanan olaylara ilişkin davada bugün hâkim karşısına çıktı. Sanıklar hakkında “görevi yaptırmamak için direnme”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüş”, “kasten yaralama” ve “kamu malına zarar verme” suçlamaları yöneltilerek 3 yıl 11 aydan 17 yıla kadar hapis cezası talep ediliyordu.
DURUŞMA ERTELENDİ
Duruşma, Çağlayan Adliyesi 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Adliyenin her noktasında çevik kuvvet ekipleri görev yaptı. Bir sonraki duruşma 23 Şubat 2026'ya ertelendi.
ÖZGÜR ÖZEL: "İL BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ"
Özgür Çelik'in yargılandığı davanın ilk duruşmasını CHP Genel Başkanı Özgür Özel de takip etti. Özel saat 10.00 sıralarında beraberindekilerle Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Çelik ile bir süre sohbet eden Özel daha sonra duruşmanın görüleceği alana geçti. Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Özel, "Seçilmiş il başkanımızın yanındayız" mesajını verdi.
ÖZGÜR ÇELİK SAVUNMA YAPTI
İlk savunmayı Özgür Çelik gerçekleştirdi. Çelik şöyle konuştu:
“Üç başlık altında savunma gerçekleştirmek istiyorum. Ben ve 25 arkadaşım neden buradayız? Ben hayatımda ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. CHP İl Başkanı seçildiğim gün, yolumun mahkeme salonuna düşeceğini biliyordum. Dikenli bir gül bahçesinde yürümediğimizi biliyorduk. İki yıllık görev süremiz içerisinde önemli başarılar elde ettik. Otokrat yönetimlerde muhalefetler cezalandırılır. Başarılı muhalefetler kat kat cezalandırılır.
31 Mart 2024 tarihine kadar hakkımızda ne açılmış dava ne de duruşma var. Şu an il başkanlığı binası davalık. Etrafı abluka altına alınmış durumda. İl kongresi şu an davalık. Toplam 3 ayrı davadan 22.5 yılla yargılanıyorum. Tamamı 31 Mart’tan sonra çıkan davalar. Bunun sebebi ben ve buradaki 25 arkadaşımın kararlı bir şekilde iktidara yürüyen partimizin neferleri olmasıdır. Sadece biz değil, CHP ve toplumsal muhalefet şu an yargı kıskacı altında. Cumhurbaşkanı adayımız ve İBB Başkanımız şu an cezaevinde.
Bu dava bizim 300 gündür yaşadığımız olağanüstü antidemokratik dönemin sonucudur. Bir avuç zengin, halkı sefalete mahkum etmek istiyor. Anayasal haklarımızı kullanmamız bu iddianame ile suç sayılıyor. Ben ve arkadaşlarım 2 yıllık görev sürecimizde ilk defa o gün adliye önünde basın açıklaması yapmadık. Her bir belediye başkanımız için defalarca basın açıklaması yaptık."
"BU DAVA SİYASİ BİR DAVADIR"
"Mesaimizin büyük bir bölümü adliye koridorlarında, cezaevlerinde geçiyor. 31 Ocak günü burada basın açıklaması yapmamız engellenmeye çalışılmıştır. Tamamen bir anayasal hak ihlalidir bu mesele. İsrail’in Filistin vahşetini kınamak için yürüyüşümüz engellendi. Oysa iktidara yakın insanlar bir eylem yaptığında bütün olanaklar açılıyor ama ne yazık ki bize yasak.
Özellikle seçilmiş 26 CHP’li yönetici burada yargılanıyor. Bu ve diğer siyasi yargılamalarla bir mesaj verilmek isteniyor. Biz susmadığımız, boyun eğmediğimiz için buradayız. Partide hiçbir görevi olmayan abim Özkan Çelik de burada yargılanıyor. Bu davanın bir mesajı da şu; bu dava ile ailelerimize de bir mesaj vermek istiyorlar. Özkan Çelik, iddianamedeki fotoğrafta gülümsüyor. Bu dava siyasi bir davadır."
"ARKADAŞLARIM VE KENDİM İÇİN BERAAT İSTİYORUM"
"Birileri bir talimat verdi ve ‘bu basın açıklamasını yaptırmayın’ dediler. Meselenin temeli budur. Bu ülkenin hakimi, savcısı, polisi bizim gibi işçi, memur, emekçi çocuğu. Biz herkes için adalet istiyoruz. Anayasal haklarımızın engellenmesine karşı çıktığımız için yargılanıyoruz. Asla boyun eğmeyeceğiz. Sahte ve göstermelik muhalefet yapmamız bekleniyor. ‘İl binasında oturun’ diyorlar, ona da oturamıyoruz, demir bariyerlerle çevrili. Biz tam bağımsız bir Türkiye’yi savunduğumuz için yargılanıyoruz. Sayın mahkemenizden adalet istiyoruz.
Mesele adalet meselesidir. Halkımızın yüzde 80’inden fazlası adalete güvenmiyor. Bu kötü gösterge kimin sorunu? Bu, hepimizin sorunu. Hukuk ve siyaset işlerinin birbirinden ayrılması gerekiyor. Bugün ülkemizde yaşayan herkesin adalet talebi var. Sadece kendimiz için değil, haksız hukuksuz yargılanan herkes için adalet istiyoruz. Bugün adalet istediğimiz için yargılanıyoruz. İktidar yargıyı araçsallaştırma çabası içinde. Talimatların nereden geldiğini biliyoruz. Bizim polisle hiçbir sorunumuz yok. Gelecek nesillere borcumuz var. Hiçbir baskıya boyun eğmeden mücadele ediyoruz. Arkadaşlarım ve kendim için beraat istiyorum.”