CHP'li Kılıç: Aziz İhsan Aktaş iddianamesi, adalet tarihine bir utanç belgesi olarak geçecek

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, Aziz İhsan Aktaş iddianamesini değerlendirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, "Ülkemizde hukuk devletinin nasıl aşındırıldığını, yargının nasıl siyasetin aracı haline getirildiğini gösteren Aziz İhsan Aktaş iddianamesi, adalet tarihine bir utanç belgesi olarak geçecektir." dedi.

Kılıç, "Bu iddianame, aylardır dile getirdiğimiz gerçeği bir kez daha teyit etti: Bu dosya bir hukuk soruşturması değil, kurgulanmış bir siyasi yargı operasyonudur.
Başkanlarımızın ve yol arkadaşlarımızın, hukuki gerekçelerle değil, siyasi rehin olarak tutulduklarının kanıtıdır." ifadesini kullandı.

Kılıç şunları kaydetti:

Genel Başkanımızın da söylediği gibi: Biz bu iddianameyi yargılanmak için değil, yargılamak için bekliyorduk!

Bu iddianame: 578 sayfa boyunca “duydum, düşünülüyor, olabilir” ifadeleriyle örülmüş, hiçbir somut delil içermeyen bir hukuk garabetidir. İçinde yer alan “Belediye başkanının ihalede imza yetkisi yoktur, sorumlu değildir ama haberinin olmaması düşünülemez” cümlesi, iddianamenin net bir şekilde niyet okuma üzerine kurulduğunu ve hayal ürünü olduğunu teyit eder niteliktedir. Oysa savcıların görevi niyet okumak değil, delil ortaya koymak, siyasi saiklerle hayal ürünü iddialar öne sürmek yerine kamu çıkarı gözetmektir. İddianamede “Şu Holding’ten şu kadar para aldı” türü iddialar yer alıyor. Peki para nerede? Yok. Para trafiğini kim görmüş? Yok. Somut delil? O hiç yok. İftiracılara, gizli tanıklara ve delil niteliği taşımayan bir takım şahsi notlara dayandırılan bir hikaye dışında karşımızda ciddiye alınır bir iddianame de yok.

Belge denilen, suç örgütü liderinin tuttuğu notlar ve iftiracıların hazırladığı Excel dosyalarından ibarettir.

Oysa Ceza Kanunumuz hem somut delili çok iyi açıklıyor hem de itiraf ya da gizli tanık beyanının ancak somut delille desteklenmesi durumunda hükme esas alınabileceğini ortaya koyuyor.

Altını çiziyorum, bu 578 sayfalık hukuk garabetinde ne bir delil ne bir kanıt var.

“Suç örgütü lideri” denilen Aziz İhsan Aktaş, AKP’li belediyelerden ve kamu kurumlarından 388, CHP’li belediyelerden ise yalnızca 80 küsur ihale alıyor. Bu kişiyle iş yapan CHP’li belediye başkanları aylardır tutukluyken, AKP’li tek bir belediye hakkında tek bir hukuki işlem dahi yapılmıyor.

Bu tablo açıkça gösteriyor ki: CHP’liysen suçlusun, AKP’liysen dokunulmazsın! Ayrıca bu kişi 704 yılla yargılanırken elini kolunu sallayarak geziyor ama belediye başkanlarımız ve yol arkadaşlarımız aylardır tutsak!

Bu iddianame başkanlarımıza yönelik kurulan siyasi kumpasın ve hukuk katliamının açık bir belgesidir.

Bu utanç, alnı ak başkanlarımıza ait değil; koltuk korkusuyla hukuku, demokrasiyi, adaleti ve devletin bütün değerlerini kendi çıkarı uğruna çiğneyenlerindir. Bu dosya, bu iddianame bir hukuk belgesi değil; yargının siyasete rehin düştüğünün, adaletin siyasetin sopasına dönüştüğünün belgesidir. Başkanlarımıza, ve yol arkadaşlarımıza ve tüm halkımıza ödetilen bu bedellerin hesabını, yok edilen hukuku yeniden kurarak soracağız. Adalet, er ya da geç, mutlaka yerini bulacak!