Çin'den dünyayı 0.06 mikrosaniye yavaşlatan baraj
ABD Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), Çin'deki Üç Boğaz Barajı'nda biriken dev su kütlesinin teorik olarak Dünya'nın dönüş hızını etkileyebildiğini ortaya çıkardı.
NASA, Çin'deki Üç Boğaz Barajı ile ilgili dikkat çekici bir değerlendirme paylaştı. Bilim insanlarına göre, barajın arkasında biriken devasa su kütlesi, Dünya'nın dönüş hızını çok küçük bir oranda yavaşlatmış olabilir.
GÜN SÜRESİNE 0.06 MİKROSANİYE EKLENİYOR
NASA'nın hesaplamalarına göre, barajda tutulan yaklaşık 40 milyar metreküp su, gezegenin kütle dağılımını değiştiriyor. Bu da Dünya'nın dönme ekseni üzerinde yaklaşık 2 santimetrelik bir kaymaya ve bir günün süresine yaklaşık 0,06 mikrosaniye eklenmesine yol açabiliyor.
FİZİK KURALLARI DEVREYE GİRİYOR
Uzmanlar bu durumu, buz patencisinin kollarını açıp kapadığında dönüş hızının değişmesine benzetiyor. Büyük kütleler, dönme ekseninden ne kadar uzaklaşırsa dönüş o kadar yavaşlıyor. Üç Boğaz Barajı'nda biriken milyarlarca ton su da, kütlenin eksenden biraz daha uzağa taşınmasına neden oluyor.
NASA, bu etkinin son derece küçük olduğunu vurgulasa da ölçülebilir olması nedeniyle dikkat çekici buluyor.
DOĞAL AFETLERLE KIYASLANDI
Bu tür kütle değişimlerinin Dünya'yı etkilemesi yeni değil. Örneğin 2004 Hint Okyanusu depremi, gezegenin dönüşünü yaklaşık 6,8 mikrosaniye kısaltmıştı. Kutup buzullarının erimesi de benzer şekilde Dünya'nın kütle dengesini değiştiriyor.
ETKİSİ KÜÇÜK AMA MESAJI BÜYÜK
NASA'ya göre Üç Boğaz Barajı'nın etkisi günlük yaşamda hissedilecek düzeyde değilse de bu durum, insan faaliyetlerinin gezegen ölçeğinde bile ölçülebilir sonuçlar doğurabildiğini gösteriyor.
Hatta bazı bilim insanları, bu tür küçük değişimlerin uzun vadede artık saniye (leap second) eklenmesi ya da çıkarılması gibi zaman ayarlamalarını etkileyip etkilemeyeceğini tartışıyor.
DÜNYANIN EN BÜYÜK BARAJI
Çin'in Hubei eyaletinde, Yangtze Nehri üzerinde bulunan Üç Boğaz Barajı; 2 bin 335 metre uzunluğu ve 185 metre yüksekliğiyle dünyanın en büyük hidroelektrik santrali olarak kabul ediliyor. Milyonlarca haneye enerji sağlarken, aynı zamanda gezegen üzerindeki dolaylı etkileriyle de bilim dünyasının gündeminde yer alıyor.