Çorlu faciasından sonra dev ihale: Şahinbey’de 484 milyonluk usulsüzlük zinciri
Sayıştay’ın 2024 denetim raporuna göre, AKP’li Şahinbey Belediyesi’nin 484 milyon TL’lik tünel inşaatı ihalesinde birçok usulsüzlük tespit edildi. Çorlu faciası sonrası görevden alınan eski TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın şirketine yapılan ödemelerde şantiye defterleri eksik, fiyat farkı hesaplamaları hatalı ve yeni birim fiyatlar mevzuata aykırı belirlendi. CHP’li Uğur Kalkan, “Bu kadar bulgu CHP’li belediyede olsaydı kıyamet kopardı” dedi.
Sayıştay’ın 2024 yılı denetim raporu, AKP’li Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nin 484 milyon liralık tünel inşaatı ihalesinde çok sayıda usulsüzlüğü ortaya koydu. Çorlu tren faciası sonrası görevden alınan eski TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın sahibi olduğu şirkete verilen ihalede, milyonlarca liralık “fiyat farkı” ödemesi yapıldığı, şantiye defterlerinin eksik tutulduğu ve mevzuata aykırı fiyat tespitleriyle kamunun zarara uğratıldığı belirlendi.
GÖREVDEN ALINAN APAYDIN’IN ŞİRKETİNE DEV İHALE
Sayıştay’ın 2024 yılı denetim raporuna göre, AKP’li Şahinbey Belediyesi 2023 yılında Deha Altyapı A.Ş. adlı firmayla “Tünel İnşaatı ve Kavşak Düzenlemesi” işi için 484 milyon 484 bin TL’lik sözleşme imzaladı. Deha Altyapı A.Ş.’nin sahibi ise, 8 Temmuz 2018’de 25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu tren faciasının ardından TCDD Genel Müdürlüğü görevinden alınan İsa Apaydın. Sayıştay raporu, bu ihalenin neredeyse her aşamasında mevzuata aykırı uygulamalar, hatalı fiyat farkı hesaplamaları ve denetim eksiklikleri tespit etti.
ŞANTİYE DEFTERLERİ EKSİK, FİYAT FARKI HATALI HESAPLANDI
Denetim bulgularına göre, kamu idaresi tarafından tutulması gereken şantiye günlük defterleri yeterli bilgi içermiyor. Bu nedenle hakediş raporlarında yapılan fiyat farkı hesaplamalarının doğruluğu denetlenemedi. Raporda, belediyenin “Şahinbey Belediyesi Tünel İnşaatı ve Kavşak Düzenlemesi Yapım İşi” kapsamında düzenlenen 13 geçici hakedişin tamamının hatalı şekilde düzenlendiği belirtildi.
Yüklenicinin geciktiği aylarda yapılması gereken endeks karşılaştırmalarının eksik olduğu vurgulandı.
Buna rağmen belediye, işin toplam bedeli olan 452 milyon TL’nin üzerine 157 milyon TL tutarında ek “fiyat farkı” ödemesi yaptı. Sayıştay, bu oranın toplam bedelin yüzde 35’ine yaklaştığını, bu durumun ise hem kamu zararına yol açma riski taşıdığını hem de şantiye kayıtlarının kasıtlı olarak yetersiz tutulduğu izlenimini doğurduğunu kaydetti.
YENİ FİYATLAR KEYFÎ BELİRLENDİ, TİCARET ODASI ONAYI YOK
Raporda, belediyenin yürüttüğü başka yapım işlerinde de benzer usulsüzlükler yer aldı. Örneğin Akkent Mahallesi Camii ve Külliyesi İkmal İnşaatı ve Çevre Düzenlemesi işinde, artan ve azalan imalat kalemlerinin fiyatları yeni analiz yapılmadan ödendi. Bazı imalat kalemleri ise projede hiç bulunmamasına rağmen sonradan eklenerek ödemeye dahil edildi. Sayıştay’a göre belediye, yeni birim fiyatları oluştururken analize dayalı hesap yapmadı, piyasa araştırmasını ticaret ve sanayi odası onaylı belgelere dayandırmadı. Bunun yerine, yalnızca piyasa teklifleri ve proforma faturalarla fiyat belirledi. Denetçiler, “Bu yöntemle yapılan ödemelerin doğruluğunun tespiti mümkün değildir” diyerek, kamu ihale mevzuatının açıkça ihlal edildiğini raporladı.
KDV DAHİL FİYAT FARKI HESAPLANDI: MEVZUATA AYKIRI
Şahinbey Belediyesi’nin yürüttüğü bazı yapım işlerinde, akaryakıt fiyat farkı hesaplamalarında KDV dahil fiyatların esas alındığı tespit edildi. Oysa kamu ihale mevzuatı gereği, fiyat farkı hesaplamalarının KDV hariç bedeller üzerinden yapılması gerekiyor. Belediye, Sayıştay’a verdiği yanıtında bu hatayı kabul ederek, “Uyarılar dikkate alınacak, gerekli hassasiyet gösterilecektir” açıklamasında bulundu.
REVİZE FİYAT UYGULANMAMASI GEREKİRKEN UYGULANDI
Raporun bir diğer bölümünde, belediyenin revize fiyat uygulamasında da mevzuatı ihlal ettiği belirtildi. Örneğin, Muhtelif Cadde ve Sokaklara Park ve Kaldırım Yapım İşi ihalesinde, sözleşme miktarı yalnızca yüzde 1 oranında artmasına rağmen, belediye bu artışı revize fiyatla ödeyerek yükleniciye ek kazanç sağladı. Sayıştay, “Revize fiyat uygulanması için gerekli koşullar oluşmadığı halde ödeme yapılması mevzuata aykırıdır” uyarısında bulundu.
“BU KADAR BULGU CHP’Lİ BİR BELEDİYEDE OLSAYDI KIYAMET KOPARDI”
Şahinbey Belediyesi’nin eski CHP’li Meclis Üyesi Uğur Kalkan, Sayıştay raporunda yer alan tespitlerin “skandal boyutunda” olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Sayıştay’ın 2024 yılına ait raporlarında Şahinbey Belediyesi’yle ilgili bu yıl birçok dikkat çeken husus var. Belediye hakkında Sayıştay’ın tespit ettiği 21 bulgu var. Kendilerini her alanda ‘ilklerin belediyesi’ olarak görüyorlar, burada da maalesef ‘ilklerin belediyesi’ olmuşlar. Bu bulgular arasında benim en çok dikkatimi çeken, Sayıştay’ın belediye tarafından yapılan tünel ihalesinde birçok husustaki değerlendirmeleri. Tünelin ihalesi, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü’nden ayrılan İsa Apaydın isimli kişinin şirketi tarafından kazanılmıştı. Benim gördüğüm kadarıyla Sayıştay, bu ihaleyle ilgili 11 ayrı tespitte bulunmuş. Ben her dönem Sayıştay raporlarını inceleyen birisi olarak ilk kez bir ihalenin bu kadar dikkat çektiğini görüyorum. Acaba belediye bu firmaya bazı toleranslar mı tanıdı diye bir değerlendirmede bulunuyorum. Şahinbey Belediyesi yıllardır ihalelerin limitlerine takılmamak için bazen aynı gün yaptığı ihaleleri bölüp doğrudan temin ya da farklı usullerle yapıyor. Mesela 31 Ocak 2024 tarihinde ‘İhtiyaç sahibi ailelere kuru fasulye alımı’ ihalesi limiti aştığı için bu ihaleyi ikiye bölerek aynı gün yapıyor. Yine Sosyal İşler Müdürlüğü’nün çok kısa tarih aralıklarıyla yaptığı ayçiçek yağı alımı, Ramazan Sokağı elektrik altyapı malzemeleri alımı, Şefkat Mağazası’ndaki vatandaşa kuru fasulye ve şehriye alımı, Millet Kütüphanesi için sandalye alımı gibi farklı ihaleler var. Bu ihaleleri farklı ve yakın tarihlerde bölüyorlar. Ben bulguları inceledim ve sadece şunu sormak istiyorum: Bu kadar bulgu Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği bir belediyede olsaydı ve yandaş bir firmanın kazandığı bir ihaleyle ilgili bu kadar usulsüzlük ortaya çıksaydı, acaba o CHP’li belediye başkanının başına neler gelirdi? Bunu da sizlerin ve kamuoyunun vicdanına havale ediyorum.”