Denizin dibinde 2 bin yıllık hazine bulundu: Gemi enkazından kasa kasa çıktı
Antalya’nın Adrasan açıklarında yapılan dalışlarda, deniz tabanının yaklaşık 45 metre derinliğinde Geç Helenistik ile Erken Roma dönemine ait bir gemi batığı tespit edildi. Batığın ambarında, seramik tabak, kase ve tepsilerden oluşan yüzlerce parça bulundu. Sofra takımları, sanki hâlâ teslim edilmeyi bekliyormuş gibi, düzenli biçimde istiflenmiş halde bulundu.
Akdeniz Üniversitesi’nden Dr. Hakan Öniz başkanlığındaki ekip tarafından yürütülen çalışmada, seramiklerin büyük bölümünün renklerini ve yüzey dokularını koruduğu belirlendi. Bu durum, deniz suyunda yüzyıllarca kalmış bir kargo için son derece nadir olarak değerlendirildi.
Laboratuvarlarda yapılan analizlerde, seramiklerin üretim izleri, boyalı motifleri ve kayma tabakaları detaylı biçimde inceleniyor.
TİCARİ GEMİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR
Kazı ekibine göre batık, Doğu Akdeniz’de ticaret yapan bir kargo gemisine ait. Bulunan sofra takımları, dönemin en yaygın ticari ürünü olan “Doğu Sigillata A” tipi seramiklerden oluşuyor. Bu ürünlerin MÖ 1. yüzyıl ile MS 1. yüzyıl arasında özellikle Antakya yakınlarındaki atölyelerde üretildiği tahmin ediliyor.
Elde edilen bulgular, Adrasan’ın o dönemde Antakya ile Güney Anadolu kıyıları arasında aktif ticaret rotasında yer aldığını gösteriyor.
KORUNMA SEBEBİ KİL TABAKASI OLDU
Uzmanlar, gemi yüklemeden önce tabak ve kaselerin üzerinin ince bir ham kil tabakasıyla kaplandığını, bu sayede hem taşımada aşınmanın önlendiğini hem de deniz altında yüzyıllarca korunabildiklerini belirtti. Kum ve kil yastıklaması sayesinde, bu seramiklerdeki parlaklık, boya ve alet izleri hâlâ seçilebiliyor.
BATIK ESERLER MÜZEYE TAŞINACAK
Buluntuların, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve yeni kurulacak Kemer İdyros Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmesi planlanıyor.
Yeni müzede Adrasan batığından çıkarılan eserlerin yanı sıra, Türkiye’nin güney kıyılarında tespit edilen 400’den fazla gemi batığından elde edilen buluntular da ziyaretçilere sunulacak.
GÜNLÜK YAŞAMIN İZLERİ
Arkeologlara göre bu batık, krallara ya da törenlere değil, günlük hayata ait sıradan insanlara dair izler taşıyor.
Tabakların ve kaselerin biçimleri, dönemin yemek alışkanlıkları, üretim teknikleri ve ticaret ilişkileri hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Uzmanlar, kil ve çamur örneklerinden yapılacak analizlerle üretim merkezlerini belirlemeyi ve Doğu Akdeniz’deki ticaret ağını daha net şekilde haritalamayı hedefliyor.