Dilovası'nda 7 işçinin öldüğü iş kazasına ilişkin bilirkişi raporu çıktı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde Ravive Kozmetik’e ait parfüm dolum tesisinde 8 Kasım’da meydana gelen ve 2’si çocuk 7 kişinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin soruşturma dosyasına sunulan bilirkişi raporu, aileler adına süreci takip eden avukat Mürsel Ünder tarafından eleştirildi. Ünder, raporun hem uzmanlık hem de değerlendirme kriterleri bakımından ciddi eksikler taşıdığını savundu

Patlamanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 7 kişi tutuklanmış, ancak fabrikanın sahibi Kurtuluş Oransal’ın cezaevinde yaşamını yitirmesiyle tutuklu sayısı 6’ya düşmüştü. Dört kişi ise adli kontrol altında bulunuyor.

12 İŞÇİNİN SİGORTA BAŞLANGICI PATLAMA GÜNÜ YAPILMIŞ

Ünder, SGK müfettişlerinin yaptığı incelemede iş yerinde çalışan 13 kişiden yalnızca birinin sigortalı olduğunun tespit edildiğini, diğer 12 çalışanın sigorta girişlerinin patlamanın yaşandığı 8 Kasım günü yapıldığının belirlendiğini söyledi. Bu durumun kayıt dışı çalışmanın boyutunu açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Ünder, bilirkişi raporunda ilgili kamu kurumlarına “kusur yok” denilmesini eleştirdi.

Ünder, tesisin geçmiş yıllarda belediye tarafından kaçak yapı olarak tespit edildiğini, encümen cezası ve yıkım kararlarına rağmen fabrikanın faaliyetine devam ettiğini hatırlattı. Konuya ilişkin açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:

“2021’de kaçak yapı tespiti yapılmış, yıkım kararı verilmiş, üstelik ruhsatsız kat çıkıldığı belirlenmiş olmasına rağmen bina yıllarca kullanılmaya devam etmişse, burada yalnızca ‘tali kusur’ değil, açık bir kurumsal koruma vardır.”

Avukat, belediyelerin yapı kontrol birimlerinden SEDAŞ’ın elektrik bağlantısına, itfaiyenin denetim süreçlerinden sosyal güvenlik ve iş teftişi mekanizmasına kadar birçok kurumun değerlendirmede yeterince ele alınmadığını savundu:

“Bu kadar çok kurumun uzun süre hiçbir adım atmaması ‘ihmal’ olarak açıklanamaz; bu, kaçak ve güvencesiz çalışmanın fiilen mümkün kılınmasıdır.”

"PATLAMA SÜREÇ DEĞİL SONUÇ"

Ünder, bilirkişi raporunun kamu kurumlarının sorumluluğunu dar kapsamda ele aldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Raporda iş yerinde sadece bir kişinin sigortalı olduğu yazıyor; buna rağmen SGK ve Çalışma Bakanlığı için ‘kusur yok’ denilmesi, kayıt dışılığın nasıl olağanlaştırıldığını gösteriyor. Belediyenin uygulanmayan yıkım kararları, kesilmeyen elektrik bağlantısı, denetimsiz bırakılan yapı… Tüm bunlar göz ardı edilirken sorumluluğun yalnızca işverene ve alt kademedeki memurlara yüklenmesi, iş cinayetlerinde sıkça gördüğümüz cezasızlık pratiğinin tekrarıdır.”

Ünder, patlamayı “kimsenin fark etmediği bir olay değil, birçok kurumun bildiği fakat müdahale etmediği bir sürecin sonucu” olarak nitelendirdi.

İlginizi çekebilir