Dolap kapakları açıkken uyuyamamanın psikologlara göre 3 nedeni var
Psikologlara göre dolap kapakları açıkken uyuyamamak basit bir titizlik değil, zihnin yarattığı bir “güvenlik illüzyonunun” sonucu olabilir. İşte psikologlara göre o 3 neden...
Birçok insan için açık bir dolap kapağı veya aralık kalmış bir çekmece, sadece düzensizlik değil; aynı zamanda yoğun bir kaygı kaynağı. Uzmanlar, bu durumun basit bir titizlikten öte, "Entamofobi" adı verilen ve kapalı alanların sağladığı öznel güvenlik algısıyla bağdaşan bir fobiyle ilişkili olabileceğini belirtiyor.
İspanyol psikolog Ángela Gual’a göre, kapıları ve çekmeceleri kapatma ihtiyacı, zihnimizin yarattığı bir "güvenlik illüzyonuna" dayanıyor. Gual, "Kapalı bir kapı fiziksel olarak gerçek bir koruma sağlamaz ancak bireyde anlık bir sakinlik ve kontrol hissi yaratır" diyerek bu davranışın bilimsel bir temelden ziyade öznel bir algı olduğunu vurguluyor.
Alışkanlık 3 ana faktöre dayanıyor
Psikologlar, bu alışkanlığın veya korkunun temelinde üç ana faktörün yatabileceğine dikkat çekiyor:
Çocukluk Deneyimleri: Erken yaşlarda yaşanan korku nöbetleri veya yalnızlık hissi.
Kültürel Etkiler: Korku filmlerinde tehlikenin genellikle dolap içlerinden veya karanlık odalardan gelmesi, bilinçaltına "açık kapak = tehlike" kodunu yerleştiriyor.
Aile Modelleri: Kaygılı ebeveynlerin dünyayı "tehlikeli bir yer" olarak yorumlaması, çocukların da aynı savunma mekanizmalarını geliştirmesine neden oluyor.
Gual, kapakları kapatmanın aslında korkuyu beslediğini savunuyor. Kişi her seferinde kapıyı kapatıp rahatladığında, zihnine "Kapıyı açık bırakmak tehlikeliydi, kapattın ve kurtuldun" mesajını gönderiyor. Bu durum, zamanla açık kapıya olan toleransı tamamen yok ederek davranışı otomatik bir takıntıya dönüştürüyor.
Günlük yaşamı kısıtlanıyorsa altında 3 neden var
Psikolog Paloma Rey, her açık çekmecenin bir hastalık belirtisi olmadığını; bunun bazen sadece bir simetri ve düzen tercihi olabileceğini belirtiyor. Ancak bu ihtiyaç günlük yaşamı kısıtlıyorsa, altında yatan nedenler şunlar olabilir:
Duyusal Hassasiyet: Mekansal uyaranlara karşı aşırı duyarlı olma hali.
Mükemmeliyetçilik: "Yerinden çıkmış" her şeyin yarattığı bilişsel rahatsızlık.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Eğer bu ritüel yapılmadığında kişi aşırı sıkıntı yaşıyorsa ve sosyal hayatı etkileniyorsa bir uzman desteği gerekebilir.
Uzmanlar, yatmadan önce dolabı kapatmanın başlı başına bir sorun olmadığını, ancak bu eylem gerçekleştirilmediğinde yoğun kaygı ve mantıksız bir korku yaşanıyorsa, meselenin mobilyalar değil, onların temsil ettiği duygusal yükler olduğunu hatırlatıyor. Uzman Beatriz González'e göre, bu kontrole bağımlı kalmadan dinlenebilmek için, o an zihinde tetiklenen "tehlike" fikrini belirlemek, huzurlu bir uykunun ilk adımı.