Dünyanın en büyük kripto para borsasında terör finansmanlığı krizi

Financial Times’ın sızdırılan belgelere dayandırdığı habere göre dünyanın en büyük kripto para borsalarından Binance, ABD ile yaptığı 4,3 milyar dolarlık uzlaşmaya rağmen terör finansmanı şüphesi taşıyan hesaplar dahil yüz milyonlarca dolarlık şüpheli kripto para transferini durduramadı.

Financial Times’ın (FT) haberine göre Binance, 2023 yılında ABD ile yapılan 4,3 milyar dolarlık cezai uzlaşma kapsamında denetimleri sıkılaştırma taahhüdünde bulunmasına rağmen, yüz milyonlarca dolarlık şüpheli kripto para akışının platform üzerinden gerçekleşmesini önleyemedi.

TERÖRÜN FİNANSMANI İLE BAĞLANTI İDDİASI

Sızdırılan şirket içi belgelere dayandırılan haberde, terörün finansmanı ile bağlantı iddiaları, olağan dışı giriş hareketleri ve başarısız kimlik doğrulama kontrolleri gibi çok sayıda risk işareti taşıyan hesapların, dünyanın en büyük kripto para borsasında işlem yapmaya devam ettiği belirtildi.

Rapora göre bazı kullanıcılar, sekiz ve dokuz haneli tutarlarda fonu hesapları üzerinden geçirirken, uzmanlar bu tür işlemlerin düzenlemeye tabi bankalarda genellikle hesap dondurma ya da soruşturma sürecini tetikleyeceğini ifade etti.

4 SENEDE 93 MİLYON DOLARLIK İŞLEM

FT’nin aktardığına göre Venezuela’daki bir gecekondu mahallesinde yaşayan bir kişiyle bağlantılı olduğu belirtilen bir hesap, 2021’den bu yana yaklaşık 93 milyon dolarlık işlem gerçekleştirdi. Bu fonların bir bölümünün, daha sonra ABD makamları tarafından İran ve Lübnan merkezli Hizbullah adına gizli para transferi yapmakla suçlanan bir ağla ilişkilendirildiği kaydedildi.

FAALİYETLERİ SÜRDÜRDÜ

Haberde, incelenen bazı hesapların, Binance’in Kasım 2023’te ABD’li yetkililerle yaptığı ve işlem izleme ile yaptırım kontrollerinin güçlendirilmesini öngören uzlaşma anlaşmasından sonra da faaliyetlerini sürdürdüğü vurgulandı.

Söz konusu bulguların, Binance’in uzlaşma sonrasında toparlanma sürecine girdiği ve ABD Başkanı Donald Trump’ın şirketin kurucusu Changpeng Zhao’yu affetmesinin ardından kripto denetimlerine yönelik siyasi baskının azaldığı bir dönemde ortaya çıktığı ifade edildi.