Telefonla dolan-dırıcılık yöntemlerine bir yenisi daha eklendi. Bu kez olayın merkezinde kronik hastalıklara bağlı olarak kullanmak zorunda olduğu ilaçları SGK raporuyla temin edenler var.
Milliyet’in haberine göre yöntem şu şekilde işliyor:
Dolandırıcı çete, nereden sağlandığı belli olmayan telefon numaralarını arıyor. Karşı tarafa kimliğini teyit etmek için sorular yöneltiyor. Eğer konuştuğu kişiye güven vererek onayını alabilirse, ilaç raporlarında yenileme yapıldığını, bunun için bir ödemede bulunması gerektiğini söylüyor.
★★★
Oysa kronik hastalıklara bağlı olarak kullanmak zorunda olduğu ilaçları SGK raporuyla temin edenler, adlarına yazılan raporları e-Devlet sistemi üzerinden görüntüleyebiliyor. Özel ve resmi sağlık kurumları ile buralarda çalışan uzman hekimler dışında kimsenin bu raporları yenileme-değiştirme yetkisi bulunmuyor.
Buna rağmen bazı saf vatandaşlar dolandırıcıların tuzağına düşmekten kurtulamıyor.
★★★
Yüksek enflasyonun hayat pahalılığını ağırlaştırıp ahlaki değerleri yozlaştırdığı süreçlerde dolandırıcılık girişimleri ve kullanılan yöntemler de çoğalıyor.
Ülkemizde dolandırıcılık denildiğinde akla hemen, yakın geçmişimizin en ünlü dolandırıcısı Selçuk Parsadan geliyor.
★★★
2 Kasım 1995 günü emekli Orgeneral Necdet Öztorun’un sesini taklit ederek Başbakan Tansu Çiller’i arayan Parsadan, bir dernek için 5,5 milyar lira istemiş ve para ertesi gün “Başbakanlık Örtülü Ödeneği”nden kendisinin banka hesabına yatırılmıştı.
Skandalın ortaya çıkması üzerine Balıkesir-Altınoluk’taki bir evde gizlenen Parsadan, buradan cep telefonuyla televizyonların canlı yayınlarına katılarak Başbakan Çiller’i nasıl dolandırdığını anlatmıştı. Aralarında benim de bulunduğum habercilerle konuşan ünlü dolandırıcı, Tansu Çiller’den “saf bayan” olarak söz etmişti. Parsadan, cep telefonunun sinyal verdiği baz istasyonunun belirlenmesinin ardından “avcı” lakaplı polis şefi Şentürk Demiral tarafından yakalanmıştı.
★★★
Bunları neden anlattığıma gelince;
Yayınlandığı yıllar boyunca dolandırıcıların, tüyü bitmemiş yetim hakkını yiyen hırsızların, hortumcuların, vurguncuların, gıda teröristlerinin ve her türlü suç örgütlerinin korkulu rüyası olan efsane program ARENA’yı, ısrarlı talepleriniz üzerine ve soruşturmacı gazetecilik formatıyla yeniden ekrana getirme kararı aldık.
Daha ayrıntılı bilgiyi çok yakında sizlerle paylaşacağım...