Bir zamanlar Bebek Katili Öcalan’ın asılması için kürsüden urgan atan Devlet Bahçeli’nin herkesi şaşırtan bir dönüşle onu Meclis’te konuşma yapmaya davet etmesi en çok kimi memnun emiş olabilir?
Tabii ki, 25 yıldır İmralı Cezaevi’nde yatan Abdullah Öcalan, buna en çok sevinen insandır.
Yeğeni olan DEM Milletvekili Ömer Öcalan aracılığıyla Bahçeli’ye olumlu yanıt veren terörist başı “Koşullar oluşursa, bu süreci çatışma ve şiddet zemininden, hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” demiş.
“Koşullar oluşursa” ifadesi “Tecridi kaldırın, beni serbest bırakın ki, terörü hukuki ve siyasi zemine çekeyim” anlamına geliyor.
Gelişmeler, dipsiz bir kuyuya atılan taşa benziyor!
Milletin tepkisini hiçe sayıp 40 bin kişinin katilini Meclis’te konuştursunlar, sonra da onun serbest kalması için “Umut Hakkı Yasası”nı çıkartsınlar bakalım.
Türk halkı böyle bir şeyi kabul eder mi?
Seçim zamanı geldiği vakit, bunun hesabını sormaz mı?
★★★
Eğer, kamuoyunun tepkilerine aldırış etmeyip Öcalan’ın tecridi kaldırılır da Meclis’te konuşturulursa ne olacak?
Bu, dünyada bir ilk olacak! Çünkü daha önce hiçbir hukuk devletinde, kanlı bir teröristin Millet Meclisi’nin onurlu kürsüsüne çıkartılıp konuşturulduğu görülmemiştir!
İktidar ortağı Devlet Bahçeli’nin “Abdullah Öcalan Meclis’e gelsin, DEM Grubu’nda konuşma yapsın, terör örgütünü lâğvettiğini açıklasın! Biz de onun için ‘Umut Hakkı Yasası’ çıkartalım” şeklindeki sözlerinin, on binlerce şehit ailesini yüreklerinden yaraladığı anlaşılıyor!
Tepkiler gerçekten büyük!
“Evlatlarımız boşuna mı şehit oldu?
“Duygularımız hiçe sayıldı!”
“Gel de kahrolma!” diye gözyaşı döken şehit aileleri olduğunu duyuyoruz.
★★★
İktidar ortağı Devlet Bahçeli’nin o sözlerini bir başkası (mesela bir CHP’li ya da başka bir partili) söyleseydi, savcılar hemen harekete geçer, “Teröre destek olduğu” gerekçesiyle o kişiyi tutuklatıp içeri attırırlardı.
Yasalara aykırı bile olsa, iktidar kanadı söyleyince akan sular duruyor, her türlü ifade mübah (sakıncasız ve serbest) oluyor!
Memleketimizin adaletinde gelinen nokta bu!
Hukukta böyle “çifte standart” olmaz ama ülkemizde oluyor işte!
İmralı “VARIM” demiş ama…
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun “Atatürk’ün kurduğu Meclis’in kürsüsünden, terörist başları ve yardakçıları değil, ancak Mustafa Kemal’in mirasçıları konuşabilir. Herkesin maskesini indireceğiz” şeklindeki sözlerini okurlarımın önemli bir kısmı çok beğendi.
Devlet Bahçeli’nin çağrısını samimiyetsiz bulan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Sorun çözülecekse, tüm partilerin içinde olduğu ve Meclis’in yönettiği masada konuşulur. Erdoğan’ın sorununu (4’üncü defa aday olup seçime girmesi) çözmek için kurulmuş bir plan gibi. Bu yüzden kötü kokuyor!” şeklindeki sözleri de destek buldu.
Öcalan’ı hapisten çıkartmayı düşünmek bile şehitlerimizin aziz hatıralarına ağır bir darbe sayılıyor.
Yeğeni Ömer Öcalan’ın söylediğine göre Abdullah Öcalan, Bahçeli’nin teklifi için “Varım” demiş ama PKK’nın merkezi Kandil ve Suriye’deki uzantısı olan PYD onu dinleyecek mi? İşler o noktada karışıyor!
Halkın gözü açılırsa…
32’nci Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz bir gün Mustafa Fazıl Paşa’ya sorar:
“Verdiğimiz hürriyet ve eğitim sayesinde milletin gözü açılırsa ne olur?”
Mustafa Fazıl Paşa şöyle cevap verir:
“Ne olacak hünkârım, o zaman millet bizim cehaletimizi ve çektikleri ıstırabı daha feci şekilde anlar!”
GÜNÜN SÖZÜ
Kışın güneşine, teröristin gülüşüne güven olmaz!