Her yer Kızılcık Şerbeti
Memleket skandal bağımlısı haline geldi. Kızılcık Şerbeti dizinin entrikalarını solda sıfır bırakan olaylar günlük normalimiz oldu. Toplumun her kesiminden yayılan çürük kokuları ülkeyi sardı.
Bahar KURŞUN
Normal bir ülkede ayda yılda bir yaşanan olaylar Türkiye’nin günlük rutini haline geldi. Öyle skandallar yaşıyoruz ki artık şaşıramaz hale geldik. Çocuk çeteler cirit atıyor, insanlar birbirlerini gözünü kırpmadan öldürüyor, taciz ve kadın cinayetleri sürekli artıyor. Toplumun her kesiminden deyim yerindeyse, birer “Kızılcık Şerbeti” bölümü fışkırıyor.
BUNLARIN HEPSİ NORMALLEŞTİ
Benzeri görülmemiş bir toplu çürüme yaşanıyor. Zengini fakiri, makam sahibi, işçisi, politikacısı kendi çapında skandallar yaratmaktan çekinmiyor. Hırsızlık ve rüşvet neredeyse ayıp olmaktan çıktı. Uyuşturucu her köşebaşında. Gözümüzün önünde yapılan yolsuzluklar, kayırmalar, ayrımcılıklar normalleşti.
Düşünün, koskoca Meclis çatısı altında tacizler yaşanıyor, adliyeler soyuluyor. Minicik çocuklar köleleştirilip çalıştırılıyor, ölüyor, yöneticiler kılını kıpırdatmıyor. Savaştan kaçan küçücük çocuklar istismar ediliyor, üstü güzelce kapatılıyor. Ülke, entrikanın bini bir para olan Kızılcık Şerbeti dizisinin seti haline geldi. Utanma duygusu sanki memleketten sökülüp atılmış!
Tıpkı Türkiye gibi
Kızılcık Şerbeti, modern bir kız ile müteddeyin delikanlının aşkıyla başlayan olaylar zincirini anlatıyor. Yazarımız Yılmaz Özdil dizi hakkında şu yorumu yapmıştı:
AKP’nin iktidara gelmesi gibi bir şey oluyor, felaketler zinciri başlıyor. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, dizideki herkes birbirine giriyor! İhanet, yalan dolan, iftira, kumpas, belden aşağı rezaletler, ahlaksızlıklar gırla gidiyor, hatta cinayetler işleniyor, delirenler oluyor. Şirketinde kadın personel bile çalıştırmayan dinibütün kayınpeder, seküler gelininin fingirdek teyzesini yatağa atıyor, gayrimeşru çocuk peydahlıyor, herkesin apaçık bildiği bu kepazeliğe rağmen, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranılıyor, kırk yıllık tesettürlü eşiyle aynı evde yaşamaya devam ediyor. Tıpkı Türkiye gibi yani...
YAŞADIĞIMIZ BU REZALETLER DİZİ SENARYOLARINI BİLE GEÇTİ
TBMM’de bile taciz
Meclis lokantasında çalışan stajyer meslek lisesi öğrencilerinin, lokantada çalışanlar tarafından yıllardır taciz edildiği ortaya çıktı. Uzun süre üstü kapatılmak istenen olaya ilişkin 4 kişi tutuklandı.
Annesini camdan attı
Yalova’daki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden sanatçı Güllü’nün ölümünün cinayet olduğu ortaya çıktı. Şarkıcının kızı Tuğyan Ülkem Gülter “kasten öldürme” suçundan tutuklandı.
Medyadaki iğrenç işler
Kayyum atanan Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Adliyeler soyuluyor
İstanbul’da Büyükçekmece Adliyesi emanet bürosunu adliye çalışanı soydu. 25 kilo altın ve 50 kilo gümüş çalan çalışan eşiyle İngiltere’ye kaçtı. ‘Adli emanet Allah’a emanet’ dedirtti.
Göz göre göre yakıldılar
Kocaeli’nde hemen yanı başında İŞKUR bulunan kozmetik fabrikası yandı. Ölen 7 kişiden 6’sı sigortasızdı. SGK ve Çalışma Bakanlığı sorumlu tutulmadı, tek kusur firmaya yüklendi.
Futboldaki bataklık
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bahis ve şike soruşturması kapsamında aralarında kulüp başkanları, ünlü futbolcular ve Süper lig hakemlerinin de bulunduğu çok sayıda kişi tutuklandı.
MESEM seri katil gibi
Milli Eğitim Bakanlığı’nın hayata geçirdiği Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında öğrenciler köle gibi çalıştırılıyor. Sadece bu yıl 85 MESEM’li çocuk çalışırken öldü. Protesto eden 16 öğrenci tutuklu.
Kumara devlet izni
Özelleştirilen Milli Piyango, sitesindeki sanal oyunlarla adeta kumarı teşvik ediyor. Sayıştay raporuna göre 2024’te kayıt altındaki bahis hasılatı 581 milyar. Yasa dışı bahis oranı ise bunun en az 5 katına çıkmış.
Hisse hisse soygun var
Son dönemde Borsa İstanbul’da, spekülasyon yaparak yapay fiyat hareketi oluşturanlara yönelik operasyon yapıldı. İllüzyonist Aref Ghafouri ve 7 kişi tutuklandı. Eski futbolcu Gökhan Gönül’e ev hapsi verildi.
Merkez’de pis kokular
Bankalararası Kart Merkezi’nin yürüttüğü iki ihalede 100 milyonluk kamu zararı oluştu. 200 TL’lik banknotta imzası bulunan Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener devleti zarara uğratmaktan tutuklandı.
Çocuklar tetikçi oldu
Kentlerin varoşlarında geleceksiz, eğitim görmeyen çocuklar, çetelerin sınırsız insan kaynağı olarak kullanılıyor. Kısa sürede fazla para kazanmak isteyen çocuklar, ellerine silah verilerek sokaklara sürülüyor.
Kadınlar cehennemi
İktidarın bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasıyla kadınlar daha da korunmasız. Her gün en az bir kadın yakınları tarafından öldürülüyor. Kasım ayında 29 kadın öldürüldü, 22 kadının ölümü ise şüpheli şekilde kayıtlara geçti.