Su kaynakları, göller kuruyor. İçme suyu hemen her ilimizde alarm veriyor. Bu konuda uyarılar oluyor ama tasarruf adına bir adım atılmıyor. Ne yağmur yağıyor, ne de kar. Birazcık kar yağdığında haberler “Kar esareti” diye başlıyor. Türk Standartları Enstitüsü’ne, Avrupa Birliği’ne, Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre suda arsenik oranı yüzde 0,01 olarak kabul ediliyor. Ama sadece Isparta ilimize baktığımızda, sudaki arsenik oranı yüzde 15-16 olarak ölçüldü. Özellikle, uzun süreli arsenikli su kullanımı cilt lezyonlarına, nörolojik etkilere, kalp hastalıklarına hatta kansere neden olabiliyor.
İl Sağlık Müdürlüğü su numunelerini, kaynak olan Eğirdir Gölü’nden değil, içme suyunun çıkışlarından alıyor. Ayrıca numune alınmadan iki-üç gün öncesinden belediyeye bilgi veriliyor. Tüm bunlara rağmen sonuç hiç de iç acı değil. Isparta’nın yeni su kaynaklarına, arıtma tesislerine ihtiyacı var.
DURUM İÇLER ACISI
Isparta merkezinde örneğin değişik camilerin çeşmelerinden alınan su örnekleri incelendiğinde arsenik oranının yüksekliği hayli dikkat çekici. Yine Isparta merkez, ilçe ve bazı köylerinde 511
su numunesi alındı. Bunlar incelendi. Ancak burada da 7 Şubat 2005 tarihli 25730 sayılı Resmi gazetede “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine 511 numuneden 176’sının içme suyu olarak kullanılmasının uygun olmadığı anlaşıldı. Bu tablo halen Isparta İl Sağlık Müdürlüğü’nün internet sitesinde bulunuyor.
CHP Milletvekili Yalım Halıcı, geçen yılın Aralık ayında Eğirdir gölünün durumunu anlatırken, su azaldıkça dipteki azot ve arseniğin suyu zehirlediğine dikkat çekmişti. O dönem gölün derinliği 9 metreyken, bugün en derin yerinde derinlik 4 metreye kadar inmiş durumda. Bilinçsizce yapılan sulamalar, tarım ilaçlarının konulduğu traktör römorklarının göle sokulup yıkanması gibi olumsuzluklara da arseniği evlere taşıyor...
Isparta’da hemen bütün evlerde önlem olarak arıtma suyu kullanılmaya çalışılıyor. Ama, bu da yetmiyor. Suyun derinliği azaldıkça kalite diye bir şey kalmadığı gibi, rutin izleme, denetleme izlemesi sonuçlarına göre uygunsuz parametrelerin yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
BAŞKAN NE DİYOR?
Isparta’nın AK Partili Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in su konusunda söyleyecekleri vardır. Isparta’nın su sıkıntısı yaşamayan illerin başında geldiğini, 80 ilde su sıkıntısının başlamasından sonra ancak sıranın kendilerine gelebileceğini belirtti. Isparta’da, değişik tarihlerde alınan numune sonuçlarına göre, suda bulunan arsenik oranlarını ve görüşünü sordum. Başkan şunları anlattı:
“Şu anda bizim bir yıl içinde 23 milyon metreküp su kullanımımız var. Bunun 13 milyon metreküpünü Eğirdir Gölünden alıyoruz. Gölde, üzülerek söylüyorum, önemli olumsuzluklar yaşanıyor. En derin yeri 4 metreye düştü. Bizim su aldığımız yerler halen 40-50 santimetreye indi. Şimdi sal sistemiyle suyu derinden almak için çalışma içerisindeyiz. Çok kısa sürede bu sistem çalışmaya başlayacak.
BAŞKANA GÖRE ORAN YÜZDE 11-12
Bunun dışında tabii ki gölde su azalınca, rüzgarda dip dalgalanması olunca alttaki kumlar hareketleniyor. Oradaki arsenik oranı artmış, bir şekilde bizim depomuza veriyor. Biz depomuzdan bunu arıtarak şebekeye vermeye çalışıyoruz. Bir de 10 milyon metreküp bizim kaynak ve baraj suyumuzdan geliyor. Onlarda böyle bir sorunumuz olmadı. Bizim de bazı yerlerimizde yani hepsinde değil, 11-12 gibi çıkışlar olmuş. (Elimizdeki belgeye göre yüzde 15-16 olan yerlerde var.) Bunlar çok kısa süreli ani dalgalanma gününde oluyor. Ama biz hemen tedbirimizi aldık. Arıtmalardaki ilaçlamamızı yükselttik. Şu anda arsenik oranımız 5-6 seviyesinde.
Arıtma tesisimizi değiştiriyoruz. Yapım programına alındı, 500 milyon lira ödenek ayrıldı. Devlet Su İşleri, projeyi hazırladı. Birkaç ay içinde ihalesini yapacağız. Artık gölden, barajdan ve kaynaktan gelen su, ayrı ayrı sistemle ayrıştırılarak, arıtılarak şebekeye verilecek. Çalışmamız devam ediyor.
BEN, ÇEŞME SUYU İÇİYORUM
Kuraklık ortaya çıkınca Türkiye genelinde tabii ki herkes gibi biz de bazı sıkıntıları yaşıyoruz. Hatta bir kez de ceza da yedik. Ama hemen düzelttik. Değişik yerlerden su numuneleri alıyoruz. Bunları Sağlık Bakanlığı’yla paylaşıyoruz, takip ediyoruz. Valimiz, milletvekillerimiz de arıtma tesisinin bir an önce çalışması için gayret gösteriyor. O zaman daha sağlıklı suya ulaşmış olacağız.
Şu andakine sağlıksız diyemem. Çünkü ilaçlıyoruz. İçmede, kullanımda herhangi bir sorun yok. Bugüne kadar bir tek dahi ishal veya buna benzer sudan kaynaklanan herhangi bir rahatsızlık bize gelmedi. Bu da önemli bir şey. İçilebilir durumda sularımızı veriyoruz. Ben suyumu çeşmeden içiyorum. Onun için burada Allah’ın izniyle herhangi bir sonun yok. Bu konuda çok hassasız.”
Göller bölgesinde durum hiç iç açıcı değil... Bakalım Burdur’da durum nasıl, orada neler olduğunu da öğreneceğim.