Orduevlerinde bir şeyler değişti

10 Temmuz’da gazetemizin manşeti, “Orduevine sarıklı, cübbeli genç alınıyor ama askeri kampa gaziler alınmıyor” haberiydi. Lüleburgaz Orduevine sarıklı, cübbeli gencin alınmasına en çok kadınlar tepki göstermişti. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Lüleburgaz Şube Başkanı Mahir Çoğu ile Güneydoğu gazisi Tarkan Yılgün, o gün orduevinde yaşananları bize anlatmıştı. Hiçbir yetkili de çıkıp “Hayır böyle bir olay yaşanmadı, orduevine sarıklı, cübbeli kişi girmedi” diyemedi, diyemez. 

Kırklareli: Lüleburgaz Orduevine sarık ve cübbeyle girildi.

İstanbul Harbiye Subay Orduevi’ne sadece gözleri açık bir biçimde kara çarşafla girildiğini söyleseler buna inanmazsınız. Fotoğrafta Harbiye Subay Orduevi amblemi olmasa, “Acaba burası İran mı, Suudi Arabistan mı?” diye de merak edenlerimiz olacaktır. Fotoğrafın çekildiği yer ne İran, ne Suudi Arabistan. Fotoğraf geçen cumartesi günü Harbiye Subay Orduevi’nde çekildi. Bu fotoğraf için de hiçbir yetkili çıkıp “Harbiye Orduevinde çarşaflı bir kadın girmedi. Böyle bir olay olmadı” diyemez.

BAŞKANLAR GÖREVDEN ALINDI

Daha Harbiye Subay Orduevine kara çarşafla giriş görüntüleri yokken, Lüleburgaz Orduevine bir gencin sarıklı, cübbeli, terlikli girişi konuşuluyordu. Ne ilginçtir, o gelen kişinin kimliği bile bilinmiyor. Ama 65. Mekanize Tugay Komutanlığı, o gencin girişini bize anlatan TEMAD Lüleburgaz Şube Başkanı Mahir Çoğu ile gazi Tarkan Yılgün hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

İstanbul: Harbiye Orduevi’ne kara çarşafla girildi. O an bir ziyaretçinin çektiği selfie ile belgelendi. Fotoğrafta Harbiye Subay Orduevi’nin logosu bu yüzden ters ‘h ’olarak görüldü.

İlginç bir gelişme oldu. TEMAD Şube Başkanı Mahir Çoğu, TEMAD genel merkezi tarafından hemen görevden alındı. Gerekçe olarak, genel başkanının Lüleburgaz’a geleceğini bildirmesine rağmen karşılamaması ve üyelerin bu gelişle ilgili bilgilendirmemesi gösterildi. İlginçtir, bu arada Edremit Şube Başkanı Mustafa Özturan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le görüşmesinin, yönetim kurulu üyesi Zafer Kırabal’ın da TEMAD Genel Başkanı Hamza Dürgen’in OYAK’ın bir şirketinde yönetim kurulu üyesi olarak ‘hakkı huzur’ parası aldığını söylediği için görevlerinden alındığı belirtildi. 

MSB NE DİYOR?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Talimat Bürosuna gönderilen T-2024/43646 sayılı evrakın ekinde Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığının 29 Eylül 2024 tarih ve 2024/4430 sayılı evrakı, gazi Tarkan Yılgün’ün ifadesinin talimatla alınmasıyla ilgiliydi. Yılgün, o süreçte boş durmamış Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na (CİMER) başvurmuştu. İfadesinde şunları belirtti:

“Ben Güneydoğu Gazisiyim. Orduevi ve Askeri Tesislerden faydalanma Madde II- ‘Tesislere giriş, giriş kartları, kıyafet, emniyet, tesislerden istifade, tertip, düzen ve hizmet esasları. Milli Savunma Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara göre yürütülür’ deniliyor. Buna dayanarak CİMER aracılığıyla Milli Savunma Bakanlığına, Orduevine cübbe, sarık ve terlik ile girilmesi serbest mi? 3 Aralık 1934 yılında 2596 sayılı ‘Bazı Kisvelerin (kılık kıyafet) Giyilemeyeceğine Dair Kanunun yürürlükte olup olmadığını sordum. 12 Eylül 2024 Tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanlığı Merkez Daire Başkanlığı tarafından başvuruma şu cevap verildi:

‘İlgi müracaatınız alınmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesindeki askeri orduevleri, askeri gazino, kışla gazinosu vardiya yatakhanesi ve eğitim merkezleri 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu ve buna bağlı mevzuat hükümlerine göre açılıp işletilmekte olup tesislere giriş usul ve esasları bahse konu mevzuat kapsamında belirlenmektedir.’ Yani, soruma Bilgi Edinme Kanununa istinaden cevap alamadım.

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİYİM

7 Temmuz 2024 tarihinde Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesinde cübbeli, sarıklı ve terlikli bir genç ailesiyle birlikte Lüleburgaz orduevine girdi. Kılık kıyafeti uygun olmadığı ve devrim kanununa haykırı olduğu için her ne kadar içeriden ve dışarıdan müdahale etsek de 34 dakika orduevinde kalmıştır. İki ay sonrası da Kırklareli ili Pınarhisar ilçemizde üzücü bir olay yaşandı. Kırklareli Valiliği, 10 Eylül 2024 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeline zarar vermeye çalışan çarşaflı bayanın psikolojisinin bozuk olduğunu söyledi. Bende 3 kere GATA psikiyatride yattım. Ben saldırıyor muyum? Aksine her zaman her yerde ‘Mustafa Kemal’in Askeriyim’ diyorum. Onun için bu ifadeye katılmadığımı belirtirim. Resmin büyüğünü görün. Orduevine cübbe, yeşil sarık ve terlik ile içeri alanlar, bunu yönetmelikte açık belirtmeyenler hakkında ve Atatürk büstüne saldıran hakkında gerekli yasal işlemin yapılmasını istiyorum. Konuya ilişkin söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”

HARBİYE SUBAY ORDUEVİ’NDE

Biz kimsenin giyiminde-kuşamında değiliz. Ama orduevi gibi kuralları belli olan yerlere yönetmeliğinde de öngörüldüğü gibi kara çarşaflı, cübbeli, sarıklı kişiler alınmıyor. Biz hep böyle biliyoruz. Yapılanları öğrendikçe yasakları kaldırmak için bu adımların planlı olarak atıldığı akla geliyor. Yani, askerler de bu duruma yavaş yavaş alıştırılıyor.

İstanbul Harbiye Subay Orduevi’ne kara çarşaflı bir kadının girebileceği hiç akla gelmezdi. Bu fotoğraf Harbiye Orduevinde çekildi. Bu girişe izin verildiğinde orduevi müdürünün orada olmadığını öğrendim.

Milli Savunma Bakanlığı’nın bir yetkilisine sordum. Kısa bir araştırmadan sonra, gelen kadının bir Mehmetçiğin annesi olduğu için orduevine alındığını öğrendiğini söyledi. Kapıda görevli personelin ‘Mehmetçik annesi’ni, şehit annesini, kıyafeti nasıl olursa olsun geri çevirmesinin de çok zor olduğunu tahmin ediyorum. Ama eğer bir uygulama varsa bunun herkes için geçerli olduğunu da belirtelim. Amacımız kimseyi yargılamak, sorgulamak değil. Madem bir kural konulmuş, yönetmelik çıkarılmış, bunun gerekleri yerine getirilmeli. Keşke olay bununla kalsa. Bir başka orduevinde yaşanan olayı da başka gün anlatacağım.  

Orduevlerinde de nereden nereye gelindiği ancak bu fotoğraflarla anlatılabilir...

Yazarın Diğer Yazıları