Parçalar ortaya çıktı dünyanın gözü Ağrı Dağı'na çevrildi

Ağrı Dağı eteklerinde ortaya çıkarılan seramik parçaları, 'Nuh'un Gemisi'nin bu bölgede karaya oturmuş olabileceği iddialarını yeniden gündeme taşıdı. Dünyanın gözü, Ağrı Dağı'ndaki seramiklere çevrildi.

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi sınırlarında ortaya çıkan bulgular, İncil'de anlatılan 'Nuh Tufanı' hikayesine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Faruk Kaya, seramiklerin uzun yıllardır Nuh'un Gemisi iddialarıyla anılan Durupınar Formasyonu yakınlarında, yol çalışmaları sırasında gün yüzüne çıkarıldığını açıkladı. Söz konusu alan, tekne formunu andıran yapısıyla onlarca yıldır araştırmacıların ilgi odağında.

KALKOLİTİK DÖNEME İŞARET EDİYOR

Araştırma ekibine göre seramik parçaları, bölgede Kalkolitik döneme (MÖ 5500–3000) ait insan faaliyetlerinin varlığını gösteriyor. Bu tarih aralığı, bazı bilim insanları ve inançlılar tarafından Nuh Peygamber'in yaşadığı dönemle ilişkilendiriliyor.

Prof. Dr. Kaya, "Bu seramikler, MÖ 5500 ile 3000 yılları arasında bölgede insan yaşamının olduğunu açık biçimde ortaya koyuyor" dedi.

KORUMA ÇAĞRILARI YENİDEN GÜNDEMDE

Yeni bulgularla birlikte bölgenin resmen koruma altına alınması çağrıları da yeniden yükseldi. Yetkililer, ziyaretçilerin hatıra amacıyla taş ve kaya parçaları toplamasının hem arkeolojik hem de kültürel mirasa zarar verdiğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Kaya, "Bu alan korunmalı, herhangi bir malzemenin buradan çıkarılması kesinlikle engellenmeli" uyarısında bulundu.

DURUPINAR FORMASYONU BÖYLE KEŞFEDİLDİ

Durupınar Formasyonu, 11 Eylül 1959'da Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir uçuş sırasında Yüzbaşı İlhan Durupınar tarafından fark edildi. Sonraki yıllarda yaşanan yağışlar ve depremler, toprağın aşınmasıyla birlikte oluşumun sınırlarını daha görünür hale getirdi.

İNCİL'DEKİ ANLATIMLA BENZERLİK İDDİASI

İncil'in Yaratılış Kitabı'nda, Nuh'un Gemisi'nin tufandan sonra "Ararat Dağları'na" oturduğu ifade ediliyor. Ayrıca geminin ölçülerinin 300 kübit uzunluk, 50 kübit genişlik ve 30 kübit yükseklik olduğu belirtiliyor. Bazı araştırmacılar, bu ölçülerin Durupınar'daki oluşumla büyük ölçüde örtüştüğünü savunuyor.

Prof. Dr. Kaya, seramiklerin tarihlendirilmesinin geleneksel Nuh anlatılarıyla örtüştüğünü belirterek, "Bu dönem, Nuh Peygamber'in yaşadığına inanılan zaman dilimiyle örtüşüyor" dedi.

BİLİMSEL ÇALIŞMALAR KURUMSALLAŞTI

Bölgedeki araştırmalar 2022 yılında daha sistematik hale geldi. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliğiyle kurulan Ağrı Dağı ve Nuh'un Gemisi Araştırma Ekibi, jeofizik, kimya ve jeoarkeoloji alanlarında kapsamlı analizler yürütüyor. Alınan kaya ve toprak örnekleri İTÜ laboratuvarlarında incelendi.

"DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOK"

Prof. Dr. Kaya, "Şekil ve ölçek açısından dünyada buna benzer başka bir yapı yok" diyerek Durupınar Formasyonu'nun benzersizliğine dikkat çekti. Uzmanlar ayrıca yağışlar ve toprak kaymalarının yapıya zarar verdiğini, bu nedenle acil koruma önlemlerinin şart olduğunu vurguluyor.

Son olarak Prof. Dr. Kaya, bölgeye Nuh'un Gemisi temalı bir müze veya araştırma merkezi kurulmasını önerdi. ABD, Hollanda ve Hong Kong'da benzer merkezlerin bulunduğunu hatırlatan Kaya, Ağrı Dağı'nın da bu alanda uluslararası bir çekim merkezine dönüşebileceğini ifade etti.