Türk halkı diğer milletlerin yüzlerce yıl önce verdiği mücadele ile halen meşgulken, rakiplerimiz birer atlet edasıyla yarınlara koşuyor.
‘Robot’ deyince hâlâ aklınıza ‘Terminatör’ veya konuşan süpürgeler geliyorsa biraz güncelleme zamanı geldi demektir. Zira robotlar artık filmlerdeki gibi “Hasta la vista” demiyorlar, direkt sahneye atlayıp espri bile yapıyorlar.
★★★
Geçen hafta teknoloji devi Nvidia’nın patronu Jensen Huang, şirketin düzenlediği “GTC 2025” adlı büyük yapay zekâ konferansında robot çağının artık kapımıza dayandığını söyledi ve bunu kanıtlamak için sahneye Blue adında sevimli, küçük ve köşeli bir robot çıkardı. (Bu Blue öyle sempatik ki, görenin kalbini çalıyor; yani Terminatör olsa olsa kalbinizi sevgiyle ele geçirir!)
Nvidia’yı duymayan varsa kısaca “Her türlü teknolojik cihazın beyni olan çipleri yapan firma” diyelim. Anlayacağınız, sizin cep telefonunuzdan tutun da torununuzun bilgisayar oyunlarına kadar her yerde parmakları var.
★★★
Blue’yu görür görmez insanın aklına iki soru geliyor: Birincisi, “Bu kutu gibi şey bana nasıl yardımcı olabilir?” İkincisi ise “Kutu gibi robotlar dünyayı ele geçirse bile hâlâ elektrik süpürgesini biz mi çalıştıracağız?”
Jensen Huang’a göre yapay zekâlı robotlar çağına girmiş bulunuyoruz. Blue tarzı ‘genel amaçlı robotlar’, yakın zamanda günlük işlerimizi devralacaklar. Mesela evde kahvenizi hazırlayacak, marketten alışveriş yapacak, hatta yaşlıların bakımını bile üstlenecekler.
★★★
Nvidia’nın patronu, robotlara gereken bilgileri 10 saatte yükleyecek (normalde aylar sürüyordu) programlar geliştirerek bir devrim yaptı. Yani robotlar, bundan sonra sürtünme ve yerçekimi gibi fizik kurallarını bile anlayarak hareket edecek.
İyi hoş da bizim ‘genel amaçlı insanlar’ olarak işlevimiz ne olacak, orası biraz belirsiz.
Robotların kahve yapıp ev işleriyle uğraşması güzel fikir tabii; ama benim esas merak ettiğim şey, bu robotların, bizim gibi ‘küçük ve tatlı’ olmaktan çıkıp hangi noktada ‘büyük ve patron’ olacakları...
★★★
Teknoloji ilerledikçe robotlar giderek daha ‘akıllı’, insanlar ise giderek daha ‘konforlu’ hale geliyor. Aradaki mesafe açıldıkça, “Bu robota da iki laf anlatamadık” diyen nesil biz olacağız gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Jensen Huang’ın sahneye çıkardığı Blue, sevimli kutu görünümüyle insanları gülümsetti belki ama arka planda ‘insanlığın geleceğine dair’ soru işaretlerini çoğaltmakta.
Yine de şimdilik rahat olun, kahvenizi robotunuza yaptırın ve sakın ona kötü davranmayın. Ne olur ne olmaz...