Tekstil Mısır’a, şimdi kaldık kilim ile hasıra

Bugün yaşananlar, yıllarca akla mantığa aykırı bir şekilde bilmediği ekonomiyi yöneteceğim diye inat etmesinin bedeli... En pis darbeyi karambolde tekstilciler yedi.

İplik Sendikası Başkanı, fabrikasını Mısır’a taşıyan firma sayısının 130’a ulaştığını, son bir yılda da 90 bin işçinin tekstil sektöründen çıktığını söyledi. Niye gittikleri hiç irdelendi mi?

★★★

Ne gerek var ekonomiyi tartışmaya şimdi... Konu hemen değiştirilmeli... Hadi öldürelim sokak köpeklerini... Tepki mi geldi? Belediye baksın diyelim ama vermeyelim para...

Ya sonra? “Anayasayı değiştirelim” diye topa gireriz yaz bitince... En az üç dört ay idare eder bizi televizyon ekranlarında... Tekstil kimin umurunda?

★★★

Zira yaşanan süreç yeni başlamadı. Artan üretim maliyetleri ve finansman sıkıntısı tekstil sektörünü çok zorladı. Rakipler dişli... Çin, Pakistan, Vietnam, Kamboçya... Ucuz işgücünün diyarları...

Biz Avrupa’ya daha yakın konumda olunca avantajlıydık ama Bangladeş, Hindistan gibi ülkeler ile aramızdaki fiyat farkı yüzde 60 şu anda...

Sen ürettiren yabancı marka olsan kimi seçersin? Sabaha kadar yok paraya Suriyeli çalıştır yine baş edemezsin.

★★★

Haliyle tekstilciler teker teker kapanmaya başladı. Ayakta kalanların bir kısmı fiyat tutturabilmek adına Mısır’a konuşlandı. Türkiye’nin ekonomide yaşadıkları Fas, Tunus, Cezayir’e de yaradı. Üzücü ama gidene gitme diyemezsin. Haklı! Ne yapacak? Babasının hayrına zararına mal mı satacak? Şirket bu, nerede kâr görürse orada iş yapacak. Esas Türkiye çok istiyorsa yatırımcıyı kaçırmayacak.

Mısır’ın; ABD, Afrika, Kuzey Afrika ve Güney Amerika ülkeleriyle gümrüksüz ticaret anlaşmaları mevcut... Avrupa’ya da oldukça avantajlı satış yapabiliyorlar. Düşük enerji ve işçi maliyetlerini, mart ayında yaptığı devalüasyonun etkileri...

Sektör de sütten çıkmış ak kaşık değil bu arada... Bulduğu her fırsatta zam yapa yapa bugünlere gelen yolun taşlarını onlar döşedi.

★★★

Diğer yandan Türkiye’nin mevcut ekonomik koşulları sektöre adeta kapıyı gösteriyor. Değerli Türk Lirası ile fiyat tutturulamıyor. Sermaye yoğun bir sektör olduğundan, yüksek faiz oranları ile yatırım yapılamıyor.

Tekstil üretimi enerji yoğun bir süreç... Enerji maliyetlerindeki artışlar sektörü olumsuz etkilemesi kaçınılmaz. Bitti mi? Yeni başladık sanki...

★★★

Sahi kaç KOBİ ölçtürdü karbon ayak izini? Biliyor mu enerji tasarrufu, su kısıtlamaları, atık yönetimi ve geri dönüşüm gibi alanlarda ne adımlar atması gerektiğini? Bilmeli!

Avrupa’ya ihracatın olmazsa olmazı “Yeşil Mutabakat” ve “Sınırda Karbon Vergisi” uygulamaları mecburi... Hele 2026 yılı... Ya ekstra vergi ödenecek ya da işleri kesilecek. Manası fazladan maliyet demek. Süreç hiç kolay olmayacak. Şimdiden söyleyeyim önümüzdeki yıl bugünleri aratacak!

Yazarın Diğer Yazıları