Washington'da Temsilciler Meclisi toplandı: Gündem Türkiye

ABD Kongresi'nde Türkiye'nin NATO'daki rolü ve bölgesel politikaları tartışıldı. Oturumda Türkiye’nin Ukrayna’daki duruşu övülürken, Suriye politikası ve Rusya ile askeri işbirliği eleştirildi. Kongre üyeleri, Türkiye’nin Washington için stratejik bir ortak mı yoksa zorluk çıkaran bir aktör mü olduğu sorusuna yanıt aradı.

ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu'nda düzenlenen oturumda Türkiye'nin NATO'daki rolü, bölgesel stratejik önemi ve ABD ile ilişkileri ele alındı.

"Doğu ve Batı Arasında Türkiye" başlıklı oturumda, Türkiye'nin NATO hedefleriyle uyumu, Rusya ve İran ile ilişkileri, Suriye politikası ve enerji güvenliği konuları tartışıldı. Oturuma Temsilciler Meclisi üyeleri ile uzmanlar katıldı.

Oturumun açılışını Cumhuriyetçi Partili Temsilci Keith Self yaptı. Türkiye'nin NATO'daki yerini tartışmaya açan Self, "Amacımız Türkiye’nin NATO’daki rolünü incelemektir" dedi.

TÜRKİYE'NİN NATO'DAKİ YERİ

Türkiye'nin son yıllarda ittifakın hedefleriyle örtüşmeyen adımlar attığını belirten Self, özellikle Suriye'deki rolünü ve bazı bölgesel aktörlere yönelik tutumunu eleştirdi.

Self, "Türkiye NATO ittifakının genel gündemini desteklese de, NATO'nun yalnızca bir üyesi olarak hareket etmiş Ortadoğu’daki hain aktörlerin eylemlerini kınamayı reddetmiştir" dedi.

Demokrat Partili Bill Keating, Türkiye'nin Ukrayna politikası ve Karadeniz Tahıl Anlaşması'ndaki rolüne dikkat çekti. Türkiye'nin, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline karşı ilkesel bir tutum aldığını ve bu duruşun takdir edilmesi gerektiğini söyledi.

Ancak Keating, Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi alımının ve NATO genişlemesine yönelik gecikmelerin ABD ile ilişkileri karmaşık hale getirdiğini vurguladı.

Türkiye'nin Hamas'a verdiği desteğe de değinen Keating, "Bu desteğin sona ermesi gerekmektedir" dedi.

Cumhuriyetçi Joe Wilson, Türkiye’nin Soğuk Savaş döneminde komünizme karşı oynadığı rolü hatırlattı ve ABD ile ortaklığının özgürlük ve demokrasiye katkı sunduğunu belirtti. Türk asıllı ABD'lilerin topluma entegrasyonunun ve iş dünyasındaki liderliğinin altını çizdi.

Ancak Demokrat Dina Titus, Türkiye'nin dış politikasının "yeni Osmanlı hırslarıyla" şekillendiği izlenimi yarattığını ve bu durumun ABD’nin bölgedeki çıkarları açısından risk oluşturduğunu ifade etti.

Washington Enstitüsü'nden Anna Borschevskaya, ABD’nin Türkiye ile alternatif enerji projeleri geliştirmesi gerektiğini ve bu sayede Rusya’ya olan bağımlılığı azaltabileceğini belirtti.

TÜRKİYE'YE DİKKAT ÇEKEN ELEŞTİRİ

Demokrasileri Savunma Vakfı’ndan Jonathan Schanzer ise Türkiye’nin Suriye'deki iç savaş sırasında cihatçı gruplara destek verdiğini ve Hamas ile Hizbullah’a mali yardım sağladığını iddia etti. Bu tür politikaların Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki konumunu karmaşık hale getirdiğini söyledi.

Oturumda ABD’nin Türkiye ile iş birliği yapabileceği alanlar ve anlaşmazlık yaratan konular net şekilde ortaya kondu. Türkiye’nin NATO içindeki rolü ve ABD ile stratejik ilişkilerinin geleceği, özellikle Rusya ve İran’la olan dengeleri nasıl kuracağına bağlı olarak şekillenecek.

Ancak bazı Kongre üyeleri, Türkiye’nin bölgesel politikalarının Washington için bir meydan okuma oluşturduğunu ve ilişkilerin bundan sonraki seyrinin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı.