Yargı kararları, asgari ücret tartışmalarını örtüyor

İlk kez işçinin olmadığı bir komisyon tarafından, 2026 için asgari ücret rakamı belirlendi. Son üç yıldır gerçekleşen enflasyonun altında kalan asgari ücret için ilk kez açlık sınırının bu kadar altında bir rakam belirlendi. Buna karşılık Türkiye, çalışanların tamamına yakınını ilgilendiren asgari ücreti tartışmak yerine, birden hızlanan uyuşturucu davalarını tartışıyor.  

“Zamanlaması manidar” sözünü, artık sıkça kullanmaya başladık. Bu söz “asıl konuşulması gerekenler yerine, sürpriz biçimde gündeme getirilen konuların tartıştırılması” için kullanılıyor. 

Son iki haftadır Türkiye’nin konuştuğu konuları, bir de bu açıdan düşünelim. Benzerlerini gördüğümüz, uyuşturucu kullandığı iddiasıyla medyatik kişilerin adliyeye götürülüp, uyuşturucu testine tabi tutulduklarına yine şahit oluyoruz. Bu meşhur kişiler ne yaptı, testi geçti mi gibi konular gündeme kaplayıverdi. 

Fenerbahçe’nin (FB) Başkanı ifadesi alınacağını öğrenince yurt dışından, özel uçakla gece yarısı ülkeye dönmüş, teste girmiş, yurt dışı yasağı konup serbest bırakılmıştı. Tam asgari ücretin açıklanacağı gün FB Başkanı, Başkanlık makamından Jandarma ile tekrar alınıp adliyeye götürüldü. Alınma nedeni, FB’nin sembolü olan “Kanarya” isminin verildiği bir gizli tanık ifadesine dayanıyordu. 

Tabii ki ortalık karıştı;  taraftar FETÖ dönemindeki yargının tavrına benzettiği için tepki gösterdi. FB yönetiminden yapılan açıklamada, başkanlık makamından jandarmanın Başkanı mevcutlu götürmesi eleştirildi. Birkaç saat sonra ise yeni açıklama yapıp, “Başkan kendi arabasıyla emniyete gitti” denilip taraftar tepkisi yumuşatılmaya çalışıldı.  

Başkan yurt dışı yasağına ek, haftada 2 kez imza vermek şartıyla serbest bırakıldı. Bununla eş zamanlı olarak, yıllardır rafta bekletilen FB’nin FETÖ dosyası açılıp eski Galatasaray (GS) yöneticisi, dönemin federasyon yöneticisi 4 kişinin ifadeye çağrılması, tam “zamanlama manidar” tanımına uydu.   

Asgari ücretin ardından gözaltı

Uyuşturucu soruşturmaları nedeniyle isimleri yıpratılan kişilere karşılık dosyada olduğu halde ifadeye çağrılmadığı söylenen isimler, uyuşturucu testlerinin güvenirliği, gizli tanığa neden ‘Kanarya’ ismi konduğu, neden şirketi ya da evinden değil de FB başkanlık makamından alındığı, FB yönetiminin iki açıklaması arasında neler yaşandığı, GS’li yöneticiler ifadeye çağrılarak denge kurulup kurulmadığı, savcılığın tek başına mı, hükümetin talimatıyla mı bu kararları verdiği gibi soruların yöneltilmesi doğaldı. 

Gözaltı kararından bir önceki gün açıklanan ve açlık sınırının çok altındaki asgari ücret, halkın ve sendikaların yaptığı eleştiriler, ister istemez yaratılan gündemle boşa çıktı. Aynı zamanda çözüm süreciyle ilgili sıkıntılar, bu kapsamda 50 bin mahkumun serbest bırakılması yaşandı, CHP’li belediyelerde yeni tutuklamalar yapıldı ama gündem değiştirilmişti.  

Halkı, kendilerinin ve çocuklarının geleceği için asıl tartışması gereken konular; düşürülemeyen enflasyon, artan hayat pahalılığı ve yeni asgari ücretle iyice artacak yoksulluk tartışmalarının yerini, yargı kararları alıverdi. Medyatik isimlerle ilgili magazin haberlerle, asıl hayati konuların üstü örtüldü.  

Çeşitli siyasi, idari ve yargı kararlarıyla tarafsız medya iyice küçültülüp, iktidar tek gündem belirleyici oldu diyoruz ya... İşte bu sayede, istediği gibi gündemi oluşturabiliyor.  

Tekrar söyleyelim; böyle bir iklimde, yaratılan suni gündemlerle, belki gün geçirilebilir ama ekonomik ve siyasi istikrar sağlanamaz.

Yazarın Diğer Yazıları