Yaşlanmayı önlüyor etkisi kanıtlandı: Türkler değerini bilmiyor, Japonlar kapış kapış alıyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde yürütülen bilimsel bir çalışma, son yıllarda “süper meyve” olarak adlandırılan aronyanın sağlık üzerindeki etkilerine dair dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Araştırmada, aronyanın doku hasarına karşı koruyucu özellik gösterdiği ve yaşlanma sürecinde etkili olan oksidatif stresi önemli ölçüde azalttığı belirlendi.
Son yıllarda sağlık dünyasında adını sıkça duymaya başladığımız aronya meyvesi, dünyada "süper meyve" olarak anılıyor. ABD, Kanada, Almanya ve Japonya gibi ülkelerde bağışıklık güçlendirici ve hastalık önleyici etkileri nedeniyle büyük ilgi görse de, Türkiye’de henüz hak ettiği değeri tam anlamıyla görebilmiş değil.
KTÜ bünyesinde görev yapan akademisyenler tarafından gerçekleştirilen çalışmada, aronyanın vücut dokuları üzerindeki etkileri deneysel olarak incelendi. Araştırma kapsamında deney hayvanları üzerinde kontrollü testler yapıldı ve elde edilen bulgular bilimsel yöntemlerle değerlendirildi. Çalışma, üniversitenin Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) birimi tarafından da desteklendi.
KEMOTERAPİYE BAĞLI DOKU HASARI İNCELENDİ
Araştırmada, yaygın olarak kullanılan bir kemoterapi ilacıyla deney hayvanlarında yapay olarak doku hasarı oluşturuldu. Bu sürecin ardından aronya özütleri uygulanarak hasarlı dokular üzerindeki etkileri gözlemlendi. İncelemeler sonucunda, aronya verilen gruplarda doku hasarının belirgin şekilde azaldığı tespit edildi.
OKSİDATİF STRESİ BASKILADIĞI BELİRLENDİ
Bilim insanları, kemoterapi gibi ağır tedaviler sırasında vücutta serbest radikaller ile antioksidanlar arasındaki dengenin bozulduğunu ve bunun oksidatif strese yol açtığını belirtti. Çalışmada elde edilen bulgular, aronya özütlerinin bu süreci önemli ölçüde baskılayabildiğini ortaya koydu. Oksidatif stresin azalması, hücrelerin daha sağlıklı kalmasına ve erken yaşlanma belirtilerinin yavaşlamasına katkı sağlıyor.
HÜCRE YENİLENMESİNİ DESTEKLİYOR
Araştırma sonuçlarına göre, aronyanın yüksek antioksidan içeriği sayesinde hücrelerde meydana gelen oksidatif hasarı azalttığı ve dokuların kendini yenileme kapasitesini desteklediği belirlendi. Bu özellik, aronyayı yalnızca koruyucu değil, aynı zamanda yaşlanma karşıtı potansiyel bir doğal ürün haline getiriyor.
SAĞLIK VE DOĞAL ÜRÜN ÇALIŞMALARINA KATKI BEKLENİYOR
Akademisyenler, elde edilen bulguların gelecekte hem sağlık alanında hem de doğal ve fonksiyonel ürünlerin geliştirilmesine yönelik yeni çalışmalara zemin hazırlayabileceğini ifade etti. Aronya üzerine yapılacak ileri araştırmalarla, meyvenin farklı hastalık süreçlerinde destekleyici olarak kullanılma potansiyelinin daha net ortaya konması hedefleniyor.