Yavuz Ağıralioğlu soruyor: Biz yenildik mi?

Türk siyasetinde sorunların doğru konuşulamaması en önemli konumuz. Konuşanın susturulduğu, azarlandığı günlerden geçiyoruz. Oysa, ülkemizin hiçbir sorunu çözümsüz değil. Her alanda yetişmiş insan gücümüz var. Ama konuşana, iktidarı eleştirene “Haddinizi bilin, doğru konuşun” deniliyor ardından kendisini adliye koridorlarında bulduğu da oluyor.

En önemli konularda bile akademisyen konuşmaya çekiniyor. Bürokraside yanlış yapılanları bürokrat amirlerine söyleyemiyor, siyasetçileri uyaramıyor. Sivil toplum kuruluşları uygulamalardan rahatsız. Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, “Türkiye’de hem meseleleri doğru konuşabilmek açısından hem de itiraza güvenli bir liman oluşturmak istiyoruz. Bilenin dediğini yapanlar dönemi gelsin istiyoruz. Bilenin aidiyetine, mezhebine, meşrebine bakılmadan biliyor olması yetecek. Bir bilen devletine, milletine bağlıysa memleketin en kıymetli bireyi haline gelsin” diyor.

ŞANTAJA MARUZ KALIYOR

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50+1’i sağlamak için siyaset her yolu mübah görüyor. Kendi gücünün farkında olanların şantajına maruz kaldığını belirten Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, şunları söyledi:

“Örneğin DEM Parti, Türk demokrasisinin şantajcısı oluyor. ‘Benim taleplerime, ittifakıma yanaşmazsanız cumhurbaşkanı seçemezsiniz’ demek istiyor. Türk demokrasisinin ilkeli olabilmesi, şantaja maruz kalmasının önüne geçmek için 50+1 değişmeli.

Muhalefetin ‘Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ anlayışı var. Muhalefet, Tayyip Erdoğan gündemli değil, memleket gündemli siyaset yapmaya alışmalı. AK Parti için ‘CHP geliyor korkusu’ yayılırken, CHP’de ‘Bize oy vermezseniz AK Parti kalacak’ deniliyor. Seçmen kendi iradesiyle oy kullanamıyor. Seçmenin iradesini gasp eden bir bloklaşma var. 50+1’den kurtulamazsak biz rehin kalacağız.”

TERÖRİSTTEN MEDET UMULMAZ

Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu, “Terörsüz Türkiye” istemeyen olmadığını belirtti ve şöyle devam etti:

“Terörsüz Türkiye’ye, evlatları şehit olanlar dahil, babasız büyüyenler, evlatlarının mezar taşlarına sarılanlar dahil herkes ‘Evet’ der. Çünkü bizim milletimiz alicenaplılığı şöyle gösteriyor: Ben yandım siz yanmayın, bizim evlatlarımız vuruldu, sizin evlatlarınız vurulmasın. Kendi evlatlarını vuranlara bile ‘Evladım analarınızın babalarınızın yanına gelin’ diyebilen anaların yurdu burası. Terörsüz Türkiye’ye ‘Evet’, terörden medet ummaya, teröristten medet ummaya hayır.”

Ağıralioğlu, “Şimdi finale bakalım” diyor, 26 yıldır “Apo asılsın” diyenlerin, şimdi “Apo nasılsın?” dediğini ifade ediyor, ülkücü hareketin bu noktaya nasıl geldiğini anlayamadığını ifade ediyor. Ağıralioğlu açıklamasını şöyle sürdürüyor:

“Bunun bedelini siyaset sandıkta ödeyecek. Görecekler ki bu o kadar ucuz değil. Yani 5-6 ay önce dediğinizin tam tersini söyleyerek seçim kazanıyorsunuz. AK Parti ekonomi yönetiminin başarısızlığına rağmen beka diye bir şey tutturdu. Oradan da vatandaşın vicdanından yakaladı. Bizim milletimiz devletini, vatanını sever. Aç kalalım ama vatansız, devletsiz kalmayalım.”

AK PARTİ, O HAKKINI YİTİRDİ

AK Parti’nin bundan sonra “‘Beka sorunu var, vatan elden gidiyor. Aman ha’ falan diyerek arkasına sığınabileceği, siperlenebileceği hiçbir şey kalmadı” diyen Ağıralioğlu şöyle devam etti:

“CHP bu arada şöyle rahatladı: Hep DEM’le beraber olduğu için töhmet altında bırakılıyor, ‘Siz devletin düşmanlarıyla bir aradasınız’ deniliyordu. CHP rahatladı. DEM’lilerden kurtuldukları bir alan var. Cumhuriyeti korumamız, Devlete sahip çıkmamız lazım. CHP şimdi komisyon vasıtasıyla konuşulan meselelerde ayrışmalı. Özgür Özel’e, ‘Güneydoğu meselesini istediğiniz başlıkla örneğin Kürt meselesi başlığıyla konuşabilirsiniz. Biz Kürt meselesini, Kürt meselesi başlığıyla konuşmuyoruz. Sebebi Kürt’ün mesele olmasını hakaret telakki ettiğimiz için. Bizimki duygusal, romantik bir takıntı olabilir. Siz daha cesur davranıyorsunuz. Kürt meselesi eşittir Öcalan’a hürriyet değildir. Yani nasıl bir meseledir ki bu ‘Öcalan’a hürriyetle’ birleşiyor? ‘Sizin Kürt meselesi dediğiniz şey, Öcalan’a hürriyetse CHP orada yoktur’ demeniz lazım diyorum.”

BİZ YENİLDİK Mİ?

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, “süreci” yakından izliyor. Örneğin PKK’nın “silahları teslim etmesi” onların yenildiği, onurlarının kırıldığı anlamına geliyormuş! Ağıralioğlu şunu soruyor:

“Biz yenildik mi de bunlarla görüşüyoruz? Ne biçim bir usul bu? Hani hiç pazarlık olmayacaktı? Sadece silahlar bırakılacaktı. Bu maddeler, bu konuşmalar ne? Siz ne biçim insanlarsınız? Yani nereden baksanız kendi talepleri değil.”

Ağıralioğlu, “Birisi Kürt meselesini bize anlatsın” dedi ve o sorunun cevabını kendisi şöyle verdi:

ADIM ADIM GİDEN SÜREÇ

“Şimdi meseleyi sayıyorum: Kürt meselesi var, Türk demeyin. Kürt meselesi var, Türkçe demeyin. Türk bayrağı demeyin. Türk ordusu demeyin. Bir de Öcalan’ı serbest bırakın. Yahu sizin meseleniz bizle meseleye dönmüş, dönüştürülmüş. Türk milletinin varlığına kastetmişsiniz. Üniter devlette resmi dil tektir. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da var. Karar olmasa da fark etmez. Üniter devletlerde resmi dil tektir. Para gibidir, bayrak gibidir. Şimdi de diyeceklerdir ki adem merkeziyet yahut yerel yönetimlerde birazcık gevşeme.”

Sonra yerel yönetimin vergi toplaması, bazı vergilerden pay alması gündeme gelecektir. Ardından yerel yönetimlerin sembolleri, bayrakları, kolluk kuvvetleri de olsun. Bunların devletleşmeye giden adım olduğunu Yavuz Ağıralioğlu belirtiyor, çok dikkatli olunmasını sözlerine ekliyor.

-------------------------------------------------------------------------

Saygı Öztürk, bugün İstanbul Kitap Fuarı Doğan Kitap standında kitaplarını imzalayacak.

Yazarın Diğer Yazıları