Yıllarca belirti vermeyen kolon kanserinin yüzde 90'ı sadece bu küçücük belirtiyle başlıyor
Dışkıda kan, bağırsak alışkanlığında kalıcı değişiklik ve açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösteren kolon kanseri, aslında küçücük bir belirtiyle başlıyor.
Kolon kanseri, erkeklerde en sık görülen üçüncü, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür. Hastalık, tüp şeklindeki kalın bağırsağın herhangi bir yerinde gelişebilir.
Wrocław Onkoloji Merkezi’nden Prof. Marek Bębenek ve Opole Üniversitesi’nden Prof. Barbara Radecka’nın açıklamalarına göre;
Vakaların %90'ı genellikle yıllarca belirti vermeden büyüyen iyi huylu poliplerden (tümörlerden) gelişir. Kolonoskopi, doktorun bağırsağı içeriden görerek bu polipleri tespit etmesini ve cerrahi olarak çıkarmasını sağlar. Gastroenterolog Dr. Grażyna Piotrowska-Staworko, "Asemptomatik hastalarda kolonoskopi yapmak, poliplerin kötü huylu dönüşüm sürecini durdurur, yani kansere dönüşmesini engelleriz" diyor.
Kolon kanseri çoğunlukla 50 yaş üstü kişilerde görülür ve erken evrelerde belirtileri karın şişkinliği, stres veya kötü beslenmeye atfedilen basit mide rahatsızlıklarıyla karıştırılabilir.
Asla göz ardı edilmemesi gereken uyarı işaretleri:
Bağırsak alışkanlıklarında kalıcı değişiklik (kabızlık veya ishal)
Dışkıda kan (koyu kırmızı kan veya fark edilmeyen gizli kan)
Açıklanamayan anemi (başka gastrointestinal semptom yokken)
Açıklanamayan kilo kaybı
Karın ağrısı ve rektal dolgunluk hissi
Karın boşluğunda elle hissedilen kitle
Rektal kanama genellikle hemoroid belirtisi olarak düşünülse de, uzmanlar bu durumun ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor. Ne yazık ki, kolon kanserlerinin neredeyse beşte biri metastaz (yayılma) evresinde teşhis ediliyor. Prof. Marek Bębenek, bu nedenle önlemenin hayati önem taşıdığını belirtiyor:
Teşhis edilen kolon kanserlerinin çoğu üçüncü ve dördüncü evrede. Bu nedenle, 50 yaşın üzerindeki herkes kolonoskopi yaptırmalıdır. Bu bizi kolon kanserinden koruyabilir. Bunu görmezden gelmeyelim."
Hastalık erken evrede tespit edildiğinde prognoz (iyileşme beklentisi) çok daha iyidir. Białystok Onkoloji Merkezi’nden Dr. Kamil Safiejko, merkezlerinde cerrahi müdahale başta olmak üzere radyokemoterapi, psikolojik destek ve diyet danışmanlığı ile hastalara bütüncül bir tedavi uygulandığını belirtiyor.