Hava Koşullarında Dramatic Değişiklikler: Bilim insanları, karbon emisyonlarının azaltılmaması halinde dünya nüfusunun büyük bir kısmının ciddi hava koşullarında değişiklikler göreceğini belirtiyor. Bu, sıcaklıkların artması, ekstrem hava olaylarının sıklaşması ve hava koşullarındaki genel değişiklikleri içerebilir.

Bölgesel Etkiler: İspanya, İtalya, Fas, Peru, Hindistan, Pakistan ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, sıcaklık ve yağış miktarında "net ve hızlı" artışlar yaşayacak. Bu bölgelerdeki insanlar, daha sıcak hava koşulları ve değişken yağış desenleri ile karşılaşabilir.

Sıcaklık ve Yağış Artışı: Bu bölgelerde sıcaklıkların artması, su kaynaklarının azalması, tarımsal üretkenliğin düşmesi ve genel yaşam koşullarının zorlaşması gibi çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir. Artan sıcaklıklar, sıcak hava dalgalarının sıklığını ve şiddetini artırabilir, bu da sağlık risklerini ve enerji talebini etkileyebilir.

Küresel Nüfusun Etkilenmesi: Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte üçünün (yaklaşık 5,6 milyar insan) bu tür dramatik değişikliklerden etkileneceği öngörülüyor. Bu, büyük bir insani ve ekonomik etki anlamına gelir ve uluslararası toplumun iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkin adımlar atmasını gerektirir.

Bu tür tahminler, iklim değişikliği ile mücadele için acil önlemler alınması gerektiğini vurgular. Karbon emisyonlarını azaltma çabaları, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sürdürülebilir tarım gibi stratejiler, bu tür etkilerin önlenmesi veya hafifletilmesi için kritik öneme sahiptir.

Yapılan araştırmalara göre, sera gazı emisyonları önemli ölçüde azaltılmadığı takdirde, küresel nüfusun yaklaşık dörtte üçü önümüzdeki 20 yıl içinde aşırı sıcaklıklar ve yağışlarda güçlü ve hızlı değişiklikler görebilir. 

CICERO Uluslararası İklim Araştırmaları Merkezi'nden bilim insanları tarafından yürütülen ve Reading Üniversitesi tarafından desteklenen araştırma, emisyonların Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşacak kadar azaltılması halinde nüfusun yüzde 20'sinin aşırı hava riskleriyle karşı karşıya kalabileceğini, sınırlı önlem alınması halinde ise bu oranın yüzde 70'e çıkacağını gösteriyor.

Nature Geoscience dergisinde yayınlanan yeni makale, küresel ısınmanın hava durumundaki normal değişimlerle birleşerek hem aşırı sıcaklıklarda hem de yağışlarda on yıllarca sürecek çok hızlı değişimler yaratabileceğini gösteriyor. Aşırı hava koşullarının farklı ülkeler üzerindeki etkisini araştıran çok az çalışma var.

CICERO'daki araştırmanın başyazarı Dr. Carley Iles şunları söyledi: "Küresel ortalamaya kıyasla insanların ve ekosistemlerin deneyimleriyle daha ilgili olmaları nedeniyle bölgesel değişikliklere odaklanıyoruz ve önümüzdeki on yıllar boyunca bir veya daha fazla aşırı olay endeksinin oranlarında önemli değişiklikler yaşayacağı öngörülen bölgeleri belirliyoruz."

BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ KOŞULLAR

Çalışmada, mevcut nüfusun yüzde 70'ini kapsayan tropik ve subtropik bölgelerin büyük bölümünün, yüksek emisyon senaryosu altında önümüzdeki 20 yıl içinde sıcaklık ve yağış aşırılıklarında güçlü ortak değişim oranları yaşamasının beklendiğini göstermek için büyük iklim modeli simülasyonları kullanılmıştır.

Güçlü emisyon azaltımı ile bu rakamın yüzde 20'ye veya yaklaşık 1,5 milyar insana düşmesi beklenmektedir.

Hızlı değişiklikler, şu anda iklim değişikliğinin gerçekleşen etkilerinin orantısız bir payını oluşturan benzeri görülmemiş koşulların ve aşırı olayların riskini artırmaktadır.

Örneğin, sıcak hava dalgaları hem insanlarda hem de çiftlik hayvanlarında ısı stresine ve aşırı ölümlere, ekosistemlerde strese, tarımsal verimin düşmesine, enerji santrallerinin soğutulmasında zorluklara ve ulaşımın aksamasına neden olabilir.

Benzer şekilde, aşırı yağışlar sellere ve yerleşim yerlerinin, altyapının, mahsullerin ve ekosistemlerin zarar görmesine, erozyonun artmasına ve su kalitesinin düşmesine neden olabilir.

Dolayısıyla toplum, özellikle birden fazla tehlike aynı anda arttığında, aşırı uçlardaki yüksek değişim oranlarına karşı özellikle savunmasız görünmektedir.

TEMİZLİK RİSKLERİ

Temizleme riskleri Reading Üniversitesi'nden eş yazar Dr. Laura Wilcox şunları söyledi: "Ayrıca, çoğunlukla Asya üzerinde olmak üzere hava kirliliğinin hızla temizlenmesinin, aşırı sıcaklarda eş zamanlı artışlara yol açtığını ve Asya yaz musonlarını etkilediğini bulduk. Havanın temizlenmesi sağlık açısından kritik önem taşırken, hava kirliliği küresel ısınmanın bazı etkilerini de maskelemiştir.

Şimdi, gerekli temizlik küresel ısınma ile birleşebilir ve önümüzdeki on yıllarda aşırı koşullarda çok güçlü değişiklikler meydana getirebilir."