Facialar... Yangınlar... Tutuklamalar... İhraçlar... Tehditler... Saldırılar...

Memleketin gündemi ne yazık ki bunlarla dolu!

Sorunlar büyüyor, ülkeyi yönetenler demokrasiden uzaklaşıp âdeta “Kanun biziz!” diyor.

Allah’ın her günü can sıkıcı haberlerle uyanıyoruz!

Bu hengâme arasında ekonomi ne oluyor? Belki bir süre gündemden düşüyor ama sadece çok kısa bir süre!

Her şey unutulur, açlık unutulmaz!

Mutfak alev alev yanıyor!

★★★

1 Şubat günü Etiler’de sokaktaki simitçiden bir simit aldım. Adam uzattığım 15 lirayı beğenmedi:

“20 lira oldu abi” dedi, 5 lira daha verip 20’ye tamamladım.

O gün, eşim Emel’in doğum günüydü... Ona marketten bir demet çiçek alayım dedim... “920 lira” dediler...

Torunumuz Eda, anneannesine doğum günü pastası yaptırmış... Pastanın “1800 lira” olduğunu öğrenen eşim, “Yavrum, o parayı bana versen daha makbule geçerdi” dedi.

Markette, salatalık satın alan bir adam bağıra bağıra “Vay canına! Hıyar bile 100 lira olmuş yahu... Artık kızdığım hiç kimseye ‘Hıyar’ demeyeceğim, çünkü iltifat  olur!” diyordu.

Memleketten sahneler bunlar!

★★★

Hemen her ürünün fiyatı uçuyor ama bizim ünlü TÜİK’imiz (Türkiye İstatistik Kurumu) enflasyonu kağıt üzerinde düşürmeye devam ediyor.

Dün enflasyon rakamları açıklandı.

Yıllık enflasyon yüzde 42.12 imiş...

Gel de inan!

Cebimizden çıkan paraya mı inanalım, TÜİK’e mi?

Tarafsız kuruluş ENAG’ın açıkladığı enflasyon rakamı yüzde 81... Gerçeğe çok daha yakın tabii ki...

★★★

İktidar hâlâ “Türkiye Yüzyılı”ndan, “Aile Yılı”ndan, parlak gelecekten falan bahsetmiyor mu, inanın ki, bunları duyunca insanların tüyleri diken diken oluyor!

Halk kandırılmaktan bıktı, usandı artık!

İnsanlar “Ne olur, yeter artık! Aklımızla dalga geçmeyin!” diye bağırıyorlar ama aldırış eden yok! “İmam bildiğini okur” derler ya, o hesap!

★★★

Ülkede her şey birbirine karışmış durumda ve hukuk yerlerde sürünüyor. Böyle bir ortamda ekonominin düzelmesine imkân ve ihtimal olabilir mi?

Ülkede önce hukuku tesis edecek, adaleti sağlayacaksınız...

Siz her şeye (elektrik, benzin, mazot, doğalgaz, dolaylı ve dolaysız vergilere) akıl almaz zamlar yapın, sonra da enflasyonun düşmesini bekleyin!

Olmayacak duaya “Amin” demektir bu!

Ülkede hukuk olmayınca, bir değil, bin Mehmet Şimşek gelse enflasyonu tek haneye düşüremez!

Açlık sınırındaki milyonlar!

Enflasyonun düşmesi hikâye! Memlekette hayat her geçen gün biraz daha zorlaşıyor!

Türk-İş, yılın ilk ayı Ocak için AÇLIK SINIRINI 22 bin 131 lira olarak açıkladı...

Buna göre, ayda 22 bin 104 lira alan asgari ücretlilerin tümü, emeklilerin de büyük bölümü açlık sınırında hayata tutunmaya çalışıyor.

Türk-İş, yoksulluk sınırını da 72 bin 88 lira olarak açıkladı. Bu rakam, ulus olarak fukaralığımızın tescilidir.

Türkiye’de kaç kişi ayda 72 bin 88 lira net maaş alıyor ki?

O hesaba göre nüfusumuzun en az yüzde 60’ı yoksulluk sınırında yaşıyor demektir.

Bir de “Türkiye Yüzyılı” “Aile Yılı” filan demiyorlar mı? İnsanlara alay gibi geliyor! 

TEBESSÜM

Ailenin başı ve boynu!

Temel ile Dursun “Ailenin reisi kimdir?” diye konuşuyorlar...

Temel “Benimle hiç tartışma arkadaşım, aile toplumun temel taşıdır, erkek de ailenin başıdır!” diyor.

Onları dinleyen Temel’in karısı Fadime lâfa karışıyor:

“Temel’ciğum haklıdır. Erkek ailenin başı, kadın da ailenin boynudur. Boyun hangi yöne isterse, başı da o tarafa çevirir!”

GÜNÜN SÖZÜ

Sonsuza kadar süren hiçbir çağ yoktur, günü gelen devrini kapatır!