İnsan vücudu, yaşama devam etmek için ihtiyacı olan çok sayıda enzim ve minerali kendi başına salgılayabilmekte. 

Buna karşın bazı gerekli mineraller, vücudumuza dışarıdan takviye yoluyla alınmalı. Doktorlar, çok sayıda vücut işlevinde hayati bir rol oynayan magnezyum için uyarıda bulunurken, kemik, dişler ve yumuşak dokularda yer alan magnezyum depolarının yeteri kadar doldurulmaması halinde karşılaşılabilecek sağlık sorunlarına dikkat çekti. 

MAGNEZYUM ALMAZSANIZ NE OLUR?

Bütün faydalarına rağmen birçok beslenme alışkanlığı, magnezyum bakımından yetersiz kalabilir. Böyle durumlarda vücudumuz, yeteri kadar magnezyum almadığımızı bize hatırlatmak için çeşitli belirtiler gösterir. 

Gastroenterolog Dr. Saurabh Sethi, magnezyum eksikliğinin 4 belirtisini sosyal medya hesabında paylaştı. Magnezyum eksikliğinin belirtilerini ve magnezyumun işlev mekanizmasına dikkat çeken Dr. Sethi, insanları belirtileri görmezden gelmemeleri konusunda uyardı.

MAGNEZYUM EKSİKLİĞİNİN 4 BELİRTİSİ NEDİR?

Magnezyum eksikliğinin en yaygın belirtilerinden biri düşük enerjidir ve magnezyum hücrelerinize güç verir," diye açıklıyor Dr. Sethi. Magnezyum seviyeleri düşük olduğunda, vücut yeterli ATP üretemez ve bu da yorgunluğa, güçsüzlüğe ve dayanıklılığın azalmasına yol açar. Yeterli dinlenmeye rağmen sık sık yorgun hisseden kişiler magnezyum alımlarını artırmaktan faydalanabilirler. Bu özellikle sporcular ve aktif kişiler için önemlidir, çünkü fiziksel efor terleme ve artan metabolik aktivite yoluyla magnezyum depolarını tüketir.

Magnezyum, vücudun ana enerji birimi olan adenozin trifosfat (ATP) üretimi için gereklidir. ATP'nin biyolojik olarak aktif olması için magnezyuma bağlanması gerekir. Bu, yeterli magnezyum olmadan hücrelerin enerjiyi verimli bir şekilde üretme ve depolama konusunda zorluk çektiği anlamına gelir.

Dr. Sethi, magnezyum eksikliğinin ikinci kritik belirtisinin düzensiz kalp atışları olduğunu söylüyor. Magnezyum, kalp atışını düzenleyen elektrik sinyalleri için gerekli olan özellikle potasyum, kalsiyum ve sodyum olmak üzere elektrolit seviyelerini dengeleyerek düzenli bir kalp atışını sürdürmede önemli bir rol oynar.

Magnezyum seviyeleri düşük olduğunda, kalsiyum kalp kası hücrelerini aşırı uyarabilir ve düzensiz kalp atışlarına (aritmi) yol açabilir. Magnezyum, sabit bir kalp atışını sürdürmenin yanı sıra yüksek tansiyon ve kardiyovasküler hastalıkları önlemek için de önemlidir. Kan damarlarını gevşetmeye, dolaşımı iyileştirmeye ve kalp üzerindeki gerginliği azaltmaya yardımcı olur. Bu nedenle magnezyum genellikle hipertansiyonu olan veya kalp hastalığı riski taşıyan kişilere önerilir.

Magnezyum eksikliğinin bir sonraki önemli belirtisi kas krampları ve spazmlarıdır. Magnezyum, hücreler içindeki kalsiyum ve potasyum dengesini düzenleyerek kas kasılması ve gevşemesinde önemli bir rol oynar. Kalsiyum kas kasılmalarını tetiklerken, magnezyum kasların gevşemesine yardımcı olur. Magnezyum seviyeleri düşük olduğunda, kalsiyum kas hücrelerinde birikerek aşırı kasılmalara ve ağrılı kramplara veya spazmlara neden olabilir. Bu özellikle sporcularda, dansçılarda ve kasları zorlayan fiziksel aktivitelerde bulunan kişilerde yaygındır.

Magnezyum eksikliğinin dördüncü belirtisi ruh halini etkilemesidir. Dr. Sethi, "Magnezyum serotonini artırır ve kortizol seviyelerini kontrol altında tutar" diye açıklıyor. Magnezyum, ruh halini, uykuyu ve genel duygusal dengeyi düzenleyen bir nörotransmitter olan serotonini artırmaya yardımcı olur. Düşük serotonin seviyeleri depresyon, anksiyete ve ruh hali değişimleriyle ilişkilidir. Kortizol seviyelerini kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Kortizol, vücudun birincil stres hormonudur ve aşırı seviyeleri kronik strese, anksiyeteye ve hatta kilo alımına yol açabilir. Magnezyum, sinir sistemini sakinleştirerek ve kortizol salınımını azaltarak doğal bir stres giderici görevi görür.