Dr. Madison, çekilmiş dört dişi alıp onları 10 gün boyunca dört popüler içeceğin içinde bekletti. Madison, içeceklerin etkilerini şöyle açıkladı:

Bir dişi koyu renge boyayan kola, aynı zamanda dişin yapısını aşırındırarak küçük 'çukurlar' oluşturdu. Dr. Madison bu durumu kolanın asidik yapısıyla ilişkilendirdi ve "Koladan çıkan sonuçta sadece koyu bir leke değil, aynı zamanda asidin mineyi ve kök yapısını aşındırması nedeniyle bu küçük çukurlar da oluştu" dedi.

ÇAY MI YOKSA KAHVE Mİ DAHA ÇOK LEKELİYOR?

Sabahların popüler içecekleri arasında olan çay ve kahvenin karşılaştırmasında çay, kahveye göre daha az leke bıraktı. Kahveye batırılan dişte taç kısmı sarı bir ton alırken, kök kısmı koyu kahverengiye dönüştü.

Dr. Madison, kahveyle ilgili "Diş, başladığımız noktaya göre belirgin bir şekilde daha koyu oldu. Özellikle kök yüzeyi, mine kadar mineral içermediği için çok daha fazla lekelendi" dedi.

Çayın sonuçları ise kahveyle kıyaslandığında çok daha hafif kaldı. Çay, kök kısmını daha açık bir kahverengi tonuna bürüdü. Dr. Madison, "Çay da leke bıraktı ama kahve kadar kötü değil. Kök kısmının mineye göre daha fazla lekelendiğini görebilirsiniz" yorumunu yaptı.

10 GÜNÜN EN KÖTÜSÜ O OLDU!

Son olarak Dr. Madison, dördüncü ve son dişi bir kırmızı şarabın içine yatırdı. Neredeyse tamamen mora dönen dişle ilgili doktor, "Kırmızı şarap tüm dişi boyadı. Mineyi, kökü, her yeri lekeledi. Kırmızı şarap kesinlikle en fazla leke bırakan içecek" tespitinde bulundu.