Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski başdanışmanı İlnur Çevik, T24'e dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Hem Kürt sorunu hem de Türkiye’nin siyasi geleceği üzerine çarpıcı açıklamalarda bulunan Çevik, erken seçim çağrısı yaptı. “Türkiye’yi seçime götürmeli, bunun en geç iki yıl içinde yapılması lazım, yoksa eyvah!” diyerek Erdoğan’a doğrudan mesaj verdi.
Kürt sorunu konusunda yıllardır ciddi çalışmalar yaptığını vurgulayan Çevik, mevcut politikaların çözümden uzak olduğunu savundu. “Kürt insanı Türkiye’de birinci sınıf vatandaş olduğunu hissetmeli. Eğer hissetmiyorsa, Kürt sorunu asla çözülmez” ifadelerini kullandı.
2007 DÖNEMİNİ HATIRLATTI
2007 yılına doğru AKP’de zayıflama başladığını söyleyen Çevik, dönemin gelişmelerini şöyle anlattı:
“İçeride birçok olay yaşandı. Abdüllatif Şener istifa etti, Erkan Mumcu ve arkadaşları partiden ayrıldı. ‘Başörtülü eşi varsa cumhurbaşkanı olamaz’ söylemi ortaya atıldı. Meclis’te 367 krizi yaşandı. Parti çökme noktasına gelmişti. Laik kesim ve ordu ‘Bu işi bitiririz’ havasındaydı. Ama Erdoğan cesurdu, istifa etmedi. Anadolu insanının desteğini arkasına aldı, yüzde 36 olan oyu yüzde 50’lere çıkardı. Partiyi kapatma girişimi de geldi ama bu durum daha da sertleşti. Bunlar laik kesimin ve ordunun ciddi hatalarıdır.”
"BÖYLE ÜLKE Mİ YÖNETİLİR"
Çevik, mevcut yönetim sistemine yönelik sert eleştirilerde bulunarak, “Ülke böyle mi yönetilir? Eğer bir kişi ortadan çekilince sistem çöküyorsa, ortada sistem yok demektir” dedi. Torunlarını düşünen herkesin sağlam bir sistem kurmak için adım atması gerektiğini vurguladı.
"GERÇEĞİ GÖRÜYOR AMA..."
Erdoğan’ın geçmişteki gibi “ufku görebilme” yetisinde olup olmadığını sorgulayan Çevik, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanı eften püften bir adam değil. Bence gerçeği görüyor ama nasıl olabileceğini kafasında tartışıyor. Türkiye’yi seçime götürmeli, bunun en geç 2 yıl içinde yapılması lazım, yoksa eyvah! Ülkede ciddi sıkıntı var ama kendisi aslında bir vatanseverdir.”
"BIYIK TAKINTISI YÜZÜNDEN ÇAVUŞOĞLU DA BIYIK BIRAKTI"
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takıntıları olduğunu vurgulayan Çevik, şunları ekledi:
'Bıyık takıntısı da var, onun gibi. Külliyede bıyıksız adam yok. Benim dışımda yoktu. Ben de kemoterapi geçirmiştim, o yüzden çıkmıyordu bıyığım. Benim kaç defa önümde oldu, 'Bıyık bırakılacak' dedi (Cumhurbaşkanı) hatta Mevlüt Çavuşoğlu bile bıyık bırakmak zorunda kaldı. Hasan Doğan da bıyık bıraktı.'
''Külliye'de hastane var mı?'' sorusuna Çevik, 'Bir ameliyathane var ama o fikir Turgut Özal’ın ani ölümünden sonra gelişti. Aslında 7 bin kişinin çalıştığı yerde hastane olmaz mı? Külliye’nin de kendi hastanesi var poliklinik gibi. Başı ağrıyan, grip olan gider' diyerek yanıt verdi.
"BUNU EVLENDİRİN"
Erdoğan ile yaşadığı bir anı anlatan Çevik, 'Beni önce Yüksek İstişare Kurulu'na alacaklardı, sonra Fahri Kasırga (önceki genel sekreter,) 'Anayasa engel oluyor, kuramıyoruz' dediği için olmamıştı. Sonradan kurdular ama oraya uzmanlığı olmayan bir ekibi TBMM başkanlarını filan aldılar. E, uzmanlık yoksa kurul ne üretebilir? Ardından 10 tane kurul oluşturuldu, beni de Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu'na almışlar. O gün kurulda Cumhurbaşkanı herkese teker teker, 'Kaç çocuğun var?' diye sordu, ben 'Beş kızım var' dedim, sıra Gülnur Aybet’e gelince, 'Ben evli değilim' dedi, Cumhurbaşkanı döndü bizlere, 'Bunu evlendirin' dedi. O gün kendisini ilk ve son kez görmüş olduk, bir daha toplantıya katılmadı, toplantıları İbrahim Kalın yönetiyordu'' diye belirtti.