Eğitim, göç, gelir dağılımı adaletsizliği ve iklim krizi gibi küresel sorunlara çözümler geliştirmeyi hedefleyen Forum Muratpaşa’nın ikincisi göç gündemiyle toplandı. Forumda Gazeteci-yazar Merdan Yanardağ, Türkiye Mülteci Konseyi ve Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Zakira Hekmat, İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAMDER) Başkanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Metin Çorabatır konuşmacı olarak yer aldı. Formun moderatörlüğü Evren Özalkuş üstlendi.
Forum, Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın açılış ve değerlendirme konuşmasıyla başladı. Başkan Uysal, konuşmasında, şunları söyledi:
“Her üç kişiden ikisinin gıda alırken zorlandığı bir Türkiye’den söz ediyoruz. Dünya, Türkiye'deki çelişkiyi görmezse, ‘Mültecilere sakın dokunma’ baskısını devam ettirirse, Türkiye’nin başında bir kısım basiretsiz siyasetçiler yakalamanın avantajıyla şartları uymayanları iade gibi Türkiye'nin yasal haklarını dahi kullandırmamakta bu derece ısrar ederse bu dengesizlik, bu eşitsizlik, bu ekonomik kriz ortamı yarın Türk vatandaşlarının da Ege'den, Karadeniz'den, her taraftan gelişmiş ekonomilere doğru yürümelerine neden olur. Eğer bu baskı bu şekilde Türkiye'yi örselemeye devam ederse çok sakıncalı sonuçları olacaktır.”
Forum Muratpaşa’da her konuşmacı yarım saatlik sunumlarının ardından izleyicilerin sorularını cevapladı. Foruma sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş da katıldı. Yaklaşık 4 saat devam eden forumun sonunda 11 maddelik sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede şunlar yer aldı:
GÖÇ POLİTİKALARI TÜRKİYE GERÇEKLERİNE UYGUN OLMALI
Göç sorunu, Türkiye’nin gerçekleri ve vatandaşların yaşadığı sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak ele alınmalı. Göç politikaları yalnızca merkezi otoritelerce değil, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının da aktif katılımıyla, ortak akılla oluşturulmalı.
GERİ DÖNÜŞ SAĞLANMALI
Göçmenlerin ülkelerine güvenli bir şekilde dönmeleri sağlanmalı. Mültecilik statüsü yeniden değerlendirilmeli. Ülkelerine gidip geri dönen mültecilerin ülkelerinde güvende olup olmadıklarına ilişkin statüleri gözden geçirilmeli. İltica başvuruları hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılmalı. Koşulları uygun olmayanlar reddedilmeli.
TÜRKİYE DEPO ÜLKE OLMAKTAN ÇIKMALI
Türkiye, gelişmiş ülkeler tarafından depo ülke olarak görülmemeli, bu politikaya karşı durulmalı. Bu yaklaşımı güçlendirecek politik diyaloglardan kaçınılmalı. Göçmenlerin yükü, ülkeler arasında adil ve dengeli şekilde paylaşılmalı. Türkiye, uluslararası hukuk ve sözleşmelerde yer alan haklarını Avrupa devletleriyle aynı şekilde kullanmalı.
İSKAN POLİTİKALARI BELİRLENMELİ
Göçmenlerin yerleşim süreçleri için sosyal ve ekonomik koşullar dikkate alınarak iskan politikaları oluşturulmalı. Göçmenler, demografi politikalarına uygun doğum planlaması konusunda bilinçlendirilmeli.
GÖÇMENLERİN DURUMU KATEGORİZE EDİLMELİ
Türkiye’deki göçmenler, iş gücü, eğitim gibi farklı kategorilere ayrılarak daha etkin politikalar üretilmeli. Ekonomimize katkı sağlayacağı düşünülenler oturma ve çalışma izni verilerek hukuki statüye kavuşmalı, çalışma koşulları iyileştirilmeli. Bu grup ve dönüşü halinde zulme ve hak ihlaline uğrayacağı sabit olan grup dışındakiler güvenli şekilde iade edilmeli.
ENTEGRASYON POLİTİKALARI VE TOPLUMSAL DİYALOG GELİŞTİRİLMELİ
Özellikle ilticası kabul edilenler ile çalışma ve oturma izni verilen göçmenler için ekonomik, sosyal ve kültürel entegrasyonu sağlayacak politikalar oluşturulmalı. Göçmenler ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasındaki ön yargıları kırmak için diyalog ortamları yaratılmalı.
SOSYAL BARIŞ SAĞLANMALI
1951 Cenevre Sözleşmesi uyarınca göçmenlere ücretsiz olarak tanınan eğitim, sağlık gibi fiili ve hukuki haklar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da sosyal
barışın sağlanması amacıyla sunulmalı.
AFRİKA İLE VİZE POLİTİKALARI YENİDEN DÜZENLENMELİ
Sayılarının 2050’de 200 milyonu bulacağı düşünülen iklim mültecilerinin, Afrika’nın orta ve alt bölümündeki ülkelerle olan vize muafiyet anlaşmaları ve kolay vize verme politikası nedeniyle ağırlıklı olarak Türkiye’ye yönelmektedir. İstanbul’un belirli semtlerinde yoğunlaşan bu göçün ve yerleşim yoğunluğunun
titizlikle takibi yapılmalı, vize muafiyet anlaşmaları derhal gözden geçirilmeli, kolay vize politikasından derhal vazgeçilmeli.
ŞEFFAF BİLGİ PAYLAŞIMI ZORUNLU OLMALI
Göçmenlerle ilgili bilgi kirliliğini önlemek için kamu kurumları verileri net ve şeffaf bir şekilde paylaşmalı. Göçmenlerle ilgili veri toplama, istatistiksel çalışmalar ve raporlamalar artırılmalı.
STK VE CEMAATLER YAKINDAN İZLENMELİ
Göçmenlerle ilgili çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları ve cemaatlerin faaliyetleri denetlenmeli. Göçmenlerin suç örgütleri tarafından istismar edilmesi engellenmeli.
GÖÇMENLER İÇ VE DIŞ POLİTİKADA ARAÇSALLAŞTIRILMAMALI
Göçmenler, siyasi çıkarlar uğruna iç ve dış politikada bir araç olarak kullanılmamalı.