Gelelim uzmanlık alanım yemeklere, içeceklere ve servise... Dünyayı saran corona virüs belasından ülkemiz de nasibini alırken, ekonomik şartlarımızın durumu da ortada... Şık bir restoranda, sosyal mesafede, açık alanda yemek yemek güzel bir ritüeldir. İnsanlar bu zor koşulları göze alarak yüklü miktarda da para ödeyerek bu tip yerleri tercih ederler. Bu koşullarda al ver döngüsü içerisinde ne verdik ne aldık konusunda kendilerini sorgularlar. Biz de menüyü incelemeye koyulduk ve Ege’den tatlar altında 4 çeşit meze tabağında Çerkes tavuğu biraz şaşırtıcıydı... Ve meze tabağı yerine başka başlangıçlar tercih ettik… Bottarga İtalyanca adıyla, butarka Türkçe adıyla (balmumunda balık yumurtası) Türkiye’de çok yaygın bir lezzet olmamasına rağmen benim en sevdiğim İtalyan icatlarından biridir. Balmumunda olduğu için çok uzun zaman buzdolabınızda rahatlıkla muhafaza edebilirsiniz. Eskiden çok daha rahat bulabilirdiniz zira fiyatından mütevellit artık balıkçılarda da meze olarak çok nadir yer almakta… Enginar ve Bottarga adlı bir başlangıçla yemeğime başladım. Fena da diyemem zira en sevdiğim markanın Savignon Blanc’ı da menüye koysalarmış daha başarılı bir eşleşme yakalayabilirdim… Sadece 4 adet sakız kabağı dolmasından oluşan tabak da çok yaratıcı olmuş diyemem. Yedi kule incir salata da mevsimsel bir salata oluşu ve fiyat dengesi biraz anormaldi. Ana yemek olarak paylaştığımız pirzola, masada çiğ et yiyemeyenler için tam bir işkenceydi. Altını çize çize iyi pişmiş dediğimiz et tam benim damak tadıma göre olmuş, az pişmişti. Ama 2 erkeğin kendileri için söyledikleri ana yemeği benim tek başıma yemem zaten imkansızdı. Gelelim bu restoranın en büyük iki fiyaskosuna… Siz bir fine-dining restoran açacaksınız, Türkiye’nin en pahalı restoranlarından bile yerli şarapları yüzde 25 daha pahalı tutacaksınız ve bünyenizde üçüncü şişeyi bulunduramayacaksınız. Bu konsepteki bir restoran için majör hatadır. Ve olmamışlıktır. Fakat bu yazacağıma dikkat sevgili okuyucular… Menünün altına fiyatlarımıza KDV dahildir servis hariçtir yazacaksınız sonra da yüzde 15 servis ücretini adisyona ekleyip müşteriden alacaksınız. Ve de müşteri size görmediği için bahşiş bırakacak siz de bunu kısa günün karı olarak mı adlandıracaksınız? Amerika’da yüzde 25 bile bahşiş bırakma zorunluluğu olan yerlerde yemek yedim, zira önceden bilgilendirildim. Bu kadar büyük yatırımların bu kadar küçük hesaplarda olmaması gerekiyor. Oraya gelenler zaten o bahşişi gözden çıkarıp geliyorlar ama dürüstlük ve doğruluk ilkesinde bu yaklaşım çok yanlış… Umarım kavınızı güçlendirir ve menünün altına en yakın zamanda servis bedeli yüzde 15 menüye eklenecektir ibaresini eklersiniz…