Sizi Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’la tanıştıracağım. Galatasaray Lisesi ve sonrasında Eczacılık Fakültesi mezunu Eşkinat, gerçekten Tekirdağ ve Trakya için çok güzel çalışmalara ön ayak oluyor.
Biz bu hafta Köfte festivali için Tekirdağ’a gittik fakat daha birçok organizasyon içerisinde kendimizi bulduk. Cuma günü çıktığımız yolda ilk durağımız Tekirdağ yelken kulübü oldu. İçeriye girdiğimizde gözlerimize inanamadık. Dünyanın dört bir yanından gelen 8-14 yaş arası çocuklar yelken yarışları için toplanmışlardı. 300’e yakın küçük yelkenci deniz açılmak için toplanmışlardı. Hava muhalefeti nedeniyle bir sonraki güne ertelendi. Biz de yemeklerimizi yedikten sonra Tekirdağ Ramada otele doğru yol aldık.
Biraz dinlendikten sonra Barbare bağlarının içerisinde yer alacak olan köfte festivali için yola çıktık. Sloganları Et demek ot demek, ot demek Trakya demek… Çok ince detaylandırılmış organizasyonda Trakya’nın en meşhur 7 köftecisinin köftelerini tatma şansı yakalamak çok keyifliydi.
Öncesinde çok keyifli bir panel düzenlendi. Kırklareli’nin meşhur Kıvırcık Koyunu hakkında yapılan araştırmalar ve özellikle tescil belgesi alınması için yapılan tüm adımlar birer birer anlatıldı. Bu kadar değerli bir ürüne memleket topraklarında sahip olduğumuz için çok şanslıyız ve en önemlisi bu ürünü maddiyat ikinci plana atılarak sürdürülebilirliğini sağlama çalışmaları takdire şayan… Davet edilen köfteciler kendi hikâyelerini anlattılar.
Çerkezmüsellim Papuc köfte
Tedarik zorluklarını, köftelerini nasıl yaptıklarını ve neler kullandıklarını bile bizimle paylaştılar. Ve sonunda bu işin ustası olmak için en az 20 sene gerektiği hakkında hepsi hem fikir oldular. Tekirdağ’dan İki Kardeşler, Kırklareli’nden Küçük Mustafa, Uzunköprü’den Uzunköprü Köftecisi Mustafa Alsat, Edirne’den Köfteci Osman, Lüleburgaz’dan Ahmetbey Köftecisi, Hayrabolu’dan Çerkezmüsellim Pabuç Köfte, Tekirdağ’dan Köfteci Selim katılımcıydı…
Hepsi çok lezzetliydi benim favorilerim Küçük Mustafa, Köfteci Osman ve İki Kardeşler oldu. Köfteleri tadarken meşhur Rodosto Halk dansları topluluğunun gösteri sonrasında Trakya’nın meşhur klarnet virtüözü Katil Hasan ve ekibinin keyifli performanslarını izledik.
Barbare bağlarının sahibi Can Topsakal da bölgeye yatırım yapan bir şarap sevdalısı… Geçen hafta bölgede yapılan, Burçak Desombre’nin danışmalığındaki organizasyonda dereceye giren şarapların hepsini bize kendi yerinde tatma şansı verdi.
Ertesi gün kahvaltımızı Balkır Çiftliği'nde yaptık. Çocuklar için harika bir yer yaratan Balkır Çiftliği sahiplerini tebrik ediyorum. Burada da bizi Aydoğdu SYM Çocuk Müzik Grubu keyifli performanslarıyla karşıladılar. Yerel ürünlerle hazırladıkları kahvaltıları ve kendilerine has açma börekleri çok lezzetliydi. Kişi başı kahvaltı 40 TL tüm gününüzü burada keyifle geçirebilirsiniz.
Süleymanpaşa Belediyesi, İbrahim Balaban’ın eserleriyle bir müze açmış ve keyifle gezilecek bir tarihi ev yapmışlar. Aslında burada bir ironi var çünkü ressam aslında Bursalı ve Bursa’da müze açmadıkları için Süleymanpaşa Belediyesi kendi bünyesinde sanatçıya teklifte bulunmuş.
Tam karşısında ise Türkiye’nin ilk Müzik Teknolojileri Müzesi yer almakta ve aynı zamanda Klasik kemençe imalatı.. Klasik kemençe hepimizin bildiği Karadeniz kemençesinden çok farklı… Sesi rahmetli Barış Manço’nun Dağlar Dağlar şarkısındaki intro müziğindeki enstrüman ve dinletisi çok keyifli… Trabzon kemençesi halk müziğinde, klasik kemençe ise klasik Türk Musikisinde kullanılan bir enstrüman… Kısa bir dinleti dinledikten sonra sahilde dünyanın dört bir yanından gelen heykeltıraşların belediyeye hediye ettikleri heykelleri gezdik.
Etrafta yeni kurulan çay bahçelerinde 65 yaş üzeri bedelsiz çay ikramı da halkı sosyalleştiren, evden çıkaran çok keyifli bir çözüm olduğunu öğrendik. Dedim ya Belediye Başkanı, geniş imkânlar yaratarak halkı sanata spora yönlendiren birçok çalışma gerçekleştirmiş.
Son durağımız Barel bağlarında hem tadım yaptık hem de yerel ürünleri tattık ama Trakya’nın ürünleri ve Süleymanpaşa Belediyesinin misafirperverliği bize memleketimizin ne kadar değerleri olduğunu bir kez daha gösterdi. Sevgili meslektaşım Aylin Öney Tan’a böyle bir organizasyonda danışmanlık yapıp, önayak olduğu için de çok teşekkür ederim. Daha belediye ile ilgili yazılacak o kadar çok yenilik var ki zira biz Köfte Şenliği için gittik ve çok etkilendik.
