Anadolu’nun yemek kültürünü tanımak için başladığı yolculuğunda 350 bin kilometre yol katetti. Akkor, bu yolculuğunda 27 kitap yazdı. Anadolu’da gezip gördüğü yerlerde, geleneksel lezzetleri, unutulan tarifleri buluyor, kitaplarıyla kayıt altına alıyor. Akkor, merakını ve ısrarını, ‘Anadolu mutfağının gerçekten hak ettiği yere konmasını istiyorum. Bütün çabalarım bu yüzden’ diyerek açıklıyor. Son olarak yazdığı kitaplarına bir de atlas ekledi. Anadolu’nun birçok yöresini gezen Akkor, oluşturduğu rotalardan hazırladığı atlasa, ‘Türkiye Gastronomi Atlası’ adını verdi. Seyyah şef Akkor, “Bu rehber, insanlara kendi şehrini tanımayı öğretecek” diyor. Yolculuğunuza ne zaman başladınız. Yolculuğunuz halen devam ediyor mu? Yolculuğuma 25 yıl önce başladım, düzenli olarak aylık ya da haftalık şeklinde seyahatlere devam ediyorum. Kısmet olursa 50 sene daha gezmeye devam ederim.  Artık ilçe bazlı geziyorum. Türkiye’de konu bitmez. Köy köy, ilçe ilçe, mahalle mahalle gezseniz yine bitmez. Türkiye’de zaten herhangi bir ilin bir yılda gezilip bitirilmesi mümkün değil. İllerin tamamını gezdim ama geleneksel yöreleri keşfetmek için Türkiye’nin yüzde 30’undayım. Bitmesi için en az bir 50 yıl daha gezmem lazım. ANADOLU MUTFAĞINA SAHİP ÇIKILMIYOR Gittiğiniz yerlerin haritasını oluşturmak nereden aklınıza geldi. Buna nasıl karar verdiniz? Hayatın tam ortasında yemek var. Anadolu’da yemek yenirken, dünyanın geri kalanında herhangi bir yerleşim yeri yoktu. Buğday da, pirinç de, diğer bütün ürünler de bütün dünyaya Anadolu’dan getirildi. Harita fikri, aslında ben 15 yıldır harita çiziyorum. Bir şeyi anlamak için onu çizmem gerekir.  Ben de kitabımda, okuyanlar için harita çizerek anlattım. Bilmediğiniz tatlarla karşılaştığınızda neler hissediyorsunuz? Her gittiğim yerde hep bildiğim bir yermiş gibi hissettim. Gittiğim yerlerden tarifleri alıp yazdım. Birçok tarif kitabım var. O yüzden bu son kitabımı atlas şeklinde yapmak istedim. İnsanlar, Türkiye’nin bir yerine gittiklerinde nerede ne yemeliler ne içmeliler anlattım. Sadece bununla sınırlı değil. Aynı zamanda gezdiğim yerlerde görecekleri tarihi eserleri de çizdim.
Ömür Akkor
Türkiye 3 konuda şampiyon Anadolu mutfağına yeteri kadar sahip çıkılıyor mu? Anadolu mutfağına sahip çıkan çok az insan var. Anadolu mutfağının gerçekten hak ettiği yere konmasını istiyorum. Bütün çabalarım bu yüzden. Ben bu noktayla çok ilgilendiğim için 28 kitapta da bunu anlatmaya çalışmıştım. Türkiye’nin şampiyonlar şampiyonu olduğu 3 konu var; Kültürleri, gıda ürünleri ve yemekleri.  Yöresel lezzetlerin kaybolmaması için bakış açısının değişmesi gerekiyor. Ben çok eski bir köfteciye gittiğimde onun ne kadar kıymetli olduğunu bilerek gidiyorum. ‘Burası biraz fazla ayak üstüymüş, masasını hijyenik bulmadım’ diyerek gezmiyorum. Beklentilerinizin önceliğinin, kültürün devam etmesi olması gerekiyor. Geleneksel yemek yapmayan bir yer ile ilgilenmiyorum. En gelenekselini bulmaya çalışıyorum ve onu desteklemeye çalışıyorum.

4 BİN YILLIK YEMEKLERİ HAYATA GEÇİRECEK

Ömür Akkor, bugüne kadar 28 kitap çalışmasına imza attı. Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun olan Akkor, halen ikinci üniversite olarak Anadolu Üniversitesi “Kültürel Miras ve Turizm” bölümüne devam ediyor. Akkor, Doğu Akdeniz Üniversitesi Gastronomi bölümünde de “Anadolu Mutfak Tarihi”, “Osmanlı Mutfağı” ve “Türk Mutfağı” dersleri verdi. Akkor, aynı zamanda 105 yıldır devam eden ve Türkiye’nin en eski arkeolojik kazısı olan Alacahöyük’te kazı çalıştayı ekibinde şef olarak bulunuyor ve 4 bin yıllık yemekleri hayata geçirmeyi amaçlıyor. Son 25 yıldır Türkiye mutfağı üzerinde çalışmalar yapmak için 81 ili gezen “Türk mutfağı için 350.000 km” projesini tamamlayan şef, bu projesine 500 bin kilometre hedefiyle devam ediyor.