Antalya'nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti'nde, 32 yıl önce Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fahri Işık ve eşi Havva İşkan Işık tarafından başlatılan kazılarda bugüne kadar yüzlerce tarihi eser ortaya çıkarıldı. Bu eserlerden en önemlilerinden biri de M.S. 64 yılında Roma İmparatoru Nero tarafından yaptırılan deniz feneri. 2000 yılında dönemin kazı başkanı Prof. Dr. Fahri Işık tarafından tespit edilen ve daha sonra kazı başkanlığını devralan Prof. Dr. Havva İşkan Işık tarafından ortaya çıkarılan fenere ait, 2 bin 500 orijinal taş bulunuyor. 26.5 METRE YÜKSEKLİĞİNDE Likya Birliği'nin uzun yıllar başkentliğini yapmış Patara Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 2020 yılında 'Patara Yılı' olarak tema ilan edildi. Bu kapsamda, 1481 yılındaki deprem ve tsunamide tamamının yıkıldığı düşünülen deniz feneri, tamamlanan 6 metre podyumun üzerine, yüksekten düşme nedeniyle statik açıdan kullanılması mümkün olmayan taşlar yenileriyle değiştirilerek inşa ediliyor. Uygulama ihalesi ise Antalya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) Kültür Varlıkları Müdürlüğü tarafından yapıldı. 540 YIL ÖNCEKİ TSUNAMİDE YIKILDI 15'inci yüzyılda Rodos depremi ve bu nedenle Akdeniz'de oluşan tsunami nedeniyle yıkıldığı düşünülen deniz fenerinin, yeniden inşasından sonraki yıllarda olası deprem veya tsunamide yıkılmaması için de teknik rapor hazırlandı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) Dr. Cenk Üstündağ tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda rekonstrüksiyonda çelik spiral, çelik boru, çelik tijler, saf epoksi reçinesi yapıştırıcı, karbon fiber hasır donatı, yüksek mukavemetli doğal hidrolik kireç bağlayıcılı harç gibi malzemeler kullanılacak. 2 BİN 500 TAŞIN RÖNTGENİ ÇEKİLDİ Deniz fenerinin uzun yıllar süren kazılarda çıkartılan 2 bin 500 taşın, alanda kurulan taş hastanesinde tek tek röntgeni çekilip, laboratuvarda yapılan fiziki ve kimyasal incelemelerin ardından yapay zeka teknolojileri de kullanılarak, bilgisayar programı yardımıyla orijinal yerleri belirlendi. Prof. Dr. Havva İşkanın mimarlık ekibiyle birlikte bizzat alanda çalıştığı rekonstrüksiyon işleminin bilim danışmanı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mimarlık Bölümü Başkanı Dr. Şahabettin Öztürk, kazılarda çıkartılan yaklaşık 2 bin 500 taşın üç boyutlu olarak lazer çalışmalarının yapıldığını, bütün boyutlarının tarandığını açıkladı. BİN YILA YAKINDIR TOPRAK ALTINDAYDI Dr. Öztürk, taşların fenerin yıkılmasından sonra kum altında kaldığını, bugün yeniden inşasında taşların korunmuş olmasının büyük avantaj sağladığına dikkat çekti. Hemen yan tarafında kurulan taş hastanesinde her taşın fiziksel ve kimyasal özelliğinin laboratuvarda analiz edildiğini kaydeden Dr. Öztürk, Birinci derecede kanıt niteliği olmasa da Nero dönemine ait bazı sikkeler üzerinde de fenerin genel konumuyla ilgili bazı verilerden yararlanıldı. Çokgen ve dikdörtgen taşlardan içbükey ve dışbükey yüzeylerle çalışılan taşlar, konumlarını ancak gerçek yerlerine oturtulduğunda karşılıyor. Çalışmanın uzun sürmesinin sebebi taş hastanesindeki taşların tek tek röntgenlerin çekilerek iç kısmında doku kaybı var mı yok mu, analizleri yapıldı. Çürük olanların kullanılmaması, sağlamların ise birebir kullanılması gerekiyor" dedi. YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ Taşların orijinal yerlerinin belirlenmesi için yapı sistemi yazılımı olan Revit programı kullanıldığını anlatan Dr. Öztürk, "Bütün veriler programa işlendi. Yaklaşık 2 bin 500 taşın bilgisayar ortamında birçok deneme-yanılma yöntemiyle yüzde 80-90 uygunluğu tespit edildi. Kanaatimce elde ettiğimiz ön veri yüzde 80 oranında orijinal taş, yüzde 20 oranında da yeni taş kullanılacağı varsayılmaktadır. Böylelikle deniz feneri yeniden ayağa kaldırılacak ve bu restorasyon değil rekonstrüksiyon işlemi, yani yapıyı yeniden kurma anlamında" diye konuştu. DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK 2 bin yıllık bir deniz fenerinin yaklaşık yüzde 80 oranında orijinal taşlarıyla yeniden inşası bakımından Türkiye'deki ilk uygulama olduğunu da belirten Dr. Öztürk, yüzde 80'i orijinal malzeme kullanılan dünyada da hiçbir örneği olmadığını açıkladı. Dr. Öztürk, Bu anlamda ilk uygulama diyebileceğimiz önemli bir yapıdır. Yaklaşık 26.5 metre yüksekliğinde, 6 metre çapında silindirik bir gövde üzerinde yukarı sarmal şekilde çıkan mimari bir yapı dokusu" dedi. NERONUN PRESTİJ PROJESİ Roma İmparatoru Nero'nun prestij projesi olduğu belirtilen deniz fenerinin üzerinde, kimin tarafından yapıldığı, yapım tarihiyle ilgili altın harflerle yazıt bulunuyor. Kazılarda çıkarılan taş yazıtlarda, Patara Meclisi ve Patara halkının dönemin valisi Sextus Marcius'a hitaben, 'Likya halkını 8 yıl boyunca hiç rüşvet almadan, hakça yönettiğiniz için ve şehrimizi güzel yapılarla süslediğiniz için teşekkür ederiz' yazısı yer alıyor. 'ÜLKEMİZ EVRENSEL DEĞERDE BİR ANIT ESERE DAHA KAVUŞACAK' Deniz fenerinin kazısını yapan Prof. Dr. Havva İşkan Işık da şunları söyledi: "Sayın Kültür ve Turizm Bakanımızın önermesi ve Cumhurbaşkanımızın onayı ile kabul edilen 2020 Patara Yılında Antalya Valiliği ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından başlatılan çalışmalarımız tamamlandığında, ülkemiz evrensel değerde bir anıt esere daha kavuşacaktır. Hepsine, bir bilim insanı olarak şükranlarımı sunuyorum. Antalya'nın simgelerinden biri olmaya aday fenerimiz için çalışmalarımızı çok disiplinli biçimde ve yüksek teknolojiden yararlanarak sürdürüyoruz. Roma İmparatorluğunun prestij yapılarından biri olan bu fenerin üzerinde Nero, 'Denizcilerin selameti için yaptırdım' demektedir. Biz de bu feneri ülkemize ve bu ülkenin kahraman denizcilerine armağan etmenin kıvancını yaşayacağımız gün için çalışıyoruz." DHA [old_news_related_template title="'Göbeklitepe'ye mercimek ekiyorduk'" desc="Tarlalarında çift sürerken takılan oymalı taşı amcasıyla birlikte 50 derece sıcakta 20 kilometre at arabasıyla müzeye götüren ve bu sayede Göbeklitepe'nin keşfedilmesini sağlayan Mahmut Yıldız, yöresel kıyafetleriyle ziyaretçilere rehberlik ediyor. Yıldız'ın bizzat yaşadığı Göbeklitepe'nin keşfedilme öyküsü ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/03/04/iecrop/resimid_173161501_17316150_16_9_1614841831.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/gobeklitepeye-mercimek-ekiyorduk/"]