İstanbul’a gelene kadar neler yaşadınız, neler yaptınız? İspanya’nın La Mancha bölgesinde doğdum, Don Quijote’nin yaşadığı yer, onun hemşerisi sayılırım yani (Gülüyor). Üniversite okumak için Madrid’e gittim ve orada Arap Dili ve İslam tarihi okudum. Üniversiteden sonra İslam tarihi doktorası yapmak için Suriye’ye Şam’a gittim ve dört yıl orada kaldım. Şam’dan Lübnan’a gittim. Karışık zamanlardı... Orada bir yıl İspanyolca öğretmeni olarak çalıştım. Oradan Mısır’a taşındım; hem Kahire Üniversitesi’nde dersler verdim hem de aynı zamanda Cervantes Enstitüsü’nde İspanyolca öğretmeni olarak çalıştım. Kahire maceram da kesintisiz 8 yıl sürdü. İstanbul’a geliş öykünüzü anlatır mısınız, ilk ne zaman geldiniz? İlk geldiğimde yıl 1999’du, hayran oldum, bunu nasıl anlatırım bilemiyorum… Hem her şeydi hem de hiçbir şeye benzemiyordu. Hem bir kaos içinde başınız dönüyordu ama aynı zamanda şehir sizi içine çekiyor, dışarda bırakmıyordu. Kültürel olarak müthiş zengin, renkli, baş döndürücüydü. Sonra arka arkaya üç kez geldim. 2003’te Cervantes Enstitüsü İstanbul’a şube açınca hemen buraya transferimi istedim. O günden beri de buradayım. Evimi bulmuş hissediyorum. alfonsoruizfelipe3 Seramik çalışmalarına ne zaman başladınız? Bir gün Türk bir arkadaşımla Sultanahmet’te dolaşırken arkadaşım beni Caferağa Medresesi’ne götürdü, müthiş bir yerdi. Bir avlunun etrafında, hat-seramik-takı ve ahşap işçiliğinin olduğu atölyeler vardı, atmosfer çok etkileyiciydi. O anda çocukluğumu hatırladım. Seramiğe başlamaya karar verdim. Bugüne kadar nerelerde sergi açtınız? İlk sergimi 2012’de Madrid’te Galeri Espacio BRUT’te açtım. İkinci sergimi bir yıl sonra Atatürk Kitaplığı’nda açtım. İstanbul’daki tek seramik galerisi olan Dart Galeri’de üst üste karma sergilere katıldım, yine son üç yıldır küratörlüğünü Duygu Hanım’ın büyük bir özveri ile yaptığı İstanbul Seramik Günleri’ne katılıyorum. En son sergim, Trump Art Gallery’de 16 Nisan’a kadar devam edecek olan 'Mareas/Gelgit'... YAPTIKLARIMI GÖSTERMEKTEN UTANIYORUM ‘Mareas/Gelgit’ nasıl ortaya çıktı? Aslında bir sergi açma fikrinde değildim, sergi yapmak beni biraz korkutuyor, biraz da utanıyorum yaptıklarımı göstermekten. Sanki çok mahrem bir şeyi ortaya döküyormuşum, bir sırrımı açıyormuşum gibi geliyor. Serginin küratörlüğünü Kenan Bahar Derre yaptı. Bir de ressam Levent Morgök’e çok teşekkür etmem lazım, serginin düzenlenmesinde, işlerin seçiminde bana çok yardım etti. Sergi, 16 Nisan tarihine kadar Trump Art Gallery’de sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. alfonsoruizfelipe2 Serginin adı neden 'Mareas/Gelgit'? Gelgitli günlerden geçiyoruz. Kendi içimizde huzuru bulmak neredeyse imkansız. Dışarıdaki hayat, dünyanın gidişatı, savaşlar, özellikle de Suriye’deki savaş... Yıkılmış şehirlerin fotoğraflarını görsem kötü oluyorum. Tüm bunlar hayatın gelgitleri ve ben işlerimi üretirken fark etmeden dışarıdaki hayattan etkileniyorum. Nasıl gelgitler kıyıya bir şeyler getirir ve bazı şeyleri alıp götürürse hayat da bizden biraz alıyor biraz götürüyor. Seramik çalışmaları dışında neler yapıyorsunuz? İstanbul Cervantes Enstitüsü’nde İspanyolca öğretmeye devam ediyorum, sürekli seyahat ediyorum, sürekli sergi ve galeri geziyorum, İstanbul bu konuda çok imkanlı. Türk sanatçıları takip etmeye çalışıyorum.