Elvan AVCI "Aşkı şansa bırakma onun da bilimi var!" Barış Muslu, kısa sürede best-seller listesine girmeyi başaran ikinci kitabı 'Beynine Format At'ta şu giriş cümlesini kullanıyor; "Evet, size gül bahçesi vaat ediyorum! Ne duruyoruz? Hadi, başlayalım artık…" Barış Muslu'nun kurucusu olduğu sistem insanların gerçekten de kötü anılarından kurtulmasını sağlıyor mu? İşte ofisine konuk olduğumuz yazarın ağzından o sistem ve detayları... NeuroFormat Nedir? Neuroformat aslında geçmişte yaşadığımız kötü olayların etkisini, belirli göz hareketleri ve vuruşlarla duygusal olarak temizlemeye yarayan yeni bir sistemdir. Geçmiş çok önemli sorunlarımızın büyük kaynağı geçmişte yaşadığımız olaylar. Bu sağlık sorunları olabilir, psikolojik sorunları olabilir, içimizdeki korkular, endişeler vs. NeuroFormat tekniği ile bu kaynağı karşılıklı konuşarak buluyoruz sonra kullandığımız göz hareketleri ve vuruşlarla duyguları boşaltıp sanki olay çok önemli değilmiş haline getiriyoruz ve bunu kısa bir sürede yapıyoruz. BEYİN TAMAMEN KÖTÜ HATIRALARDAN TEMİZLENEBİLİR Mİ? Bir anda bütün beyni atom bombasıyla temizleyemiyorsunuz. Yapman gereken yavaş gitmen önemli olan beynin hangi olaylardan etkilendiğini bulmak. Kimse, hayatında bir sorun yoksa gidip de geçmişini karıştırıp gün yüzüne çıkarmak istemez. Çünkü arı kovanına biraz çomak sokuyorsun ancak arı kovanı da seni her gün sokuyor. Travmanın subjektif olduğunu söyleyen Muslu, "Beyin aslında garip bir şekilde sana faydalı olmak için tedbir almaya kalkıyor ama bir şeyleri abarttığı için denge bozuluyor" dedi ve ekledi; "Beyinde, bilinçaltında zaman kavramı diye bir şey yok biz 10 sene önceki olayı düşündüğümüz zaman o beyinde yine canlanıyor ve yeniden yaşanıyor" Bu sistem her ne kadar Jim Carrey ve Kirsten Dunst'ın başrollerini paylaştığı Sil Baştan (The Eternal Sunshine of the Spotless Mind) filmine benzetilse de arada fark var. NeuroFormat sistemi olayı unutturmuyor sadece eskisi gibi etkilemiyor. elvanavci  "BEYİN YAŞATMAK İÇİN ÖLDÜRÜYOR" Kilo, sigara, bağımlılık, her türlü psikolojik sorunlardır hepsinin altında travmalar var. Kilo almak çoğu zaman beynin verdiği bir karar. Her sorunun altında biraz bizim hayatımız var. Vurduğumuz yerler aslında akupunktur noktaları. Buradaki amacımız beyinde sıkışmış duyguyu boşaltmak. Yaptığımız çok fizyolojik ve fiziksel bir şey. "BEYİN DUYGULARIN ESARETİ ALTINDA" Beyin biraz duyguların ve travmaların esareti altında. Örneğin deprem sırasında bütün sevdiklerin aynı binada ve zaten binaya bir şey olmayacağını düşünüyorsan çok rahatsın. Deprem oluyor ama sen o anda travma yaşamıyorsun belki her yer yıkılıyor. Beynin olaylara bakış açısı duygular üzerinden. Beyinde duygular çok önemli biz ne yapıyoruz duyguyu boşaltıyoruz. AŞK ACISINI UNUTMAK MÜMKÜN MÜ? Aşk acısının önemli olmasının sebebi mantık olarak seni istemeyen seni aldatmış, terk etmiş birine karşı hala içindeki ukde... Aşk acısı da bir travma, özellikle değersizlik ile ilgili bir travma. Adamın yada kadının kendine olan ciddi öfkesini boşaltıyoruz. Mantık şu; "O beni istemezse değerli değilim." Hep o keşkeler, kendi özelliklerine olan öfke. Travmayı çözdüğün zaman her şey değişir, yeniden onun tetiklenme ihtimali yok. Biraz daha gamsızlaşıp daha tecrübeli oluyorsun. Seni hak etmeyen birisi seni aldatıyor bile olsa beynini temizlediysek çok önemli gelmez.  BİLİNÇALTIMIZ YAŞADIĞIMIZ SÜREÇLERE NASIL MÜDAHALE EDİYOR? Ordaki kural şu; 'bir şeyden ne kadar çok korkarsan başına gelme ihtimali var.' Ben aldatılabilirim diyerek duyguyu hissetmezsen beynin bunu ciddiye almaz. Kaybetme korkusu da bunun içine giriyor. Beynimiz korktuğumuz şeyleri aklımıza getirir çünkü o bir tehlikedir. Eğer o korkunu boşaltırsan hem aklına gelmeyecek hem de onu yaşama ihtimalin azalacak. Düşme dediğin anda beyin seni düşürüyor aslında... Beyinde olumsuzluk düşüncesi de yok. Birisine şüphe duyarsan aldatılma ihtimalin daha çok artar. Neden mi? Çünkü karşı taraf senin şüphe duyduğunun farkına varır zaten baştan seni kaybetmiştir. Beynin en çok korktuğu şey bilinmezlik ve sen aslında görselleyerek  beynini alıştırıyorsun o sonuca.