Bu albüm kızınız Yaz dışında eşiniz Erdal Bey ile çocuğunuz gibi olmuş. Onun da birçok şarkıda imzası var. Ortaklaşma hissi duyuyor musunuz, yoksa kendisi “Ben sözleri yazdım ama bu albüm Aslı’nın” deyip utangaç mı duruyor? Tabii ki o da bu albümü çok sahipleniyor. Bu albümde onun da çok fazla yeri var. Birkaç şarkının söz ve müziği tamamen ona ait. Yine bazı şarkıları beraber yaptık. Gerisi benim. Aslında benim geçmiş albümlerine baktığın zaman bu albüm en fazla ortaklıkların olduğu albüm. Geçmiş albümlerimde ağırlıklı olarak benim söz ve müziğini yazdığım şarkılar olurdu. Bu sefer daha fazla bir dağılım var. Erdal tabii ki çok sahipleniyor. Benim albümüm olduğu kadar onun da albümü oldu. Bu albümü “Ülkenin ve dünyanın zor dönemlerden geçtiği bu yıllarda 40 yaşlarında bir insan, kadın, anne, eş ne hissederse onları kendimce, kendimizce aktardığımız şarkılarla dolu Dünya" diyerek tarif ediyorsun. Dünyayı nasıl görüyorsun şu anda? Eski Aslı nasıl bakıyordu, şimdiki Aslı nasıl bakıyor? Hayatımız boyunca çocukluktan itibaren kodlamayla büyüyoruz hepimiz. Yaş ve hayatın getirdikleri bir sürü şeyi sende değiştiriyor. Bir kere doğum çok mucizevi bir şey. Bazı kadınlar doğuştan itibaren anne olmaya çok heveslidir. Bazıları hiç anne olmayı düşünmez. Belli bir yaşta hormonal dürtülerle birlikte o gelir. Ben böyle anne olmak için yanıp tutuşan birisi olmadım ama çocukları her zaman çok severdim. Hamile kalmadan önce, “Herhalde ben hiç doğuramam” diye düşünüyorsun. Sonra bakıyorsun ki, insanlığın başından beri her kadın bir şekilde doğurabiliyor. Bu ne sana özel, ne de senin yapamayacağın bir şey. Baktığın zaman dünya küçücük bir gezegen, biz her birimiz aslında çok önemsiz varlıklarız, ama hepimizin hayatı kendimiz için çok özel. Yaşın, tecrübenin getirdikleriyle ister istemez bazı değişiklikler oluyor. Özümde değiştiğimi düşünmüyorum. Neysem hala oyum. Biraz daha gelişiyoruz ister istemez. 48387346_271083900432837_8689266100245889024_n YILLAR GEÇTİKÇE ÖNCELİKLER DEĞİŞİYOR "Durulur" şarkısındaki gibi durulan bir Aslı mı var, yoksa bir bu albümde isyan eden bir Aslı mı?  Yakınlarım tarafından sözünü sakınmadan konuşan birisi olarak bilinirim. Bu lisedeyken de böyleydi. Bunu geçmiş albümlerde bazı noktalarda yansıttığım oldu. Yansıtmadığım şarkılar da oldu. Yaşla da ilgisi var. Bütün bunlara baktığında 20’li yaşlarda hayatla ilgili önceliklerin farklı oluyor. Aşk mesela hepimizin hayatında en geniş yeri kaplayan gerçeklik oluyor. Kadınlığımızı ya da erkekliğimizi keşfetmeye çalışıyorsun. Büyüyorsun bir taraftan. Fakat yıllar geçtikçe, hayattaki öncelikler değişiyor ya da hayatta daha bahsedilmeye değer gördüğün şeyler fazlalaşıyor. Bu da son derece normal. Bir taraftan da ülkenin iklimi değişti. Tam olarak bu değişen iklimde senin bu son albümündeki tavrı görmeyebiliyoruz. Senin bunu göstermenin sebebi nedir? Bir kere şuna inanıyorum. Kimseyi aşağılamadan, kimseye hakaret etmeden, doğru bildiğini her insan söyleyebilmeli. Müzik yaparken, şarkı yazarken de belli noktalarda belli şeylere kendimce tepki gösterebiliyor, isyan edebiliyorum, ama kimseyi karşıma alma niyetiyle bunu yapmıyorum. Korkmayı gerektirecek bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Eğer korkmamı gerektirecek bir şey varsa, aslında ülke olarak korkmamızı gerektirecek bir şey var demektir. Kendi yolunda, kendi bildiği gibi, kimsenin ayağına basmadan son derece adaletli davranmaya çalışarak, dürüstçe yaşayan bir insanın başına yazdığı bir sözden dolayı bir şey geliyorsa, burada çok büyük bir sıkıntı var demektir. Benim politikaya karışmak gibi bir derdim yok, politikayı sevmem. asli2 DİNLEYİCİ MÜZİSYENDEN DAHA TUTUCU Dünya albümünde Aslı sound’u, Aslı sözleri var ama şarkılar birbirine pek de benzemiyor. Bu farklılığı nasıl sağlıyorsunuz? Aslında yeni albüm yaparken, bir önceki albümden farklı şeyler yapmaya gayret gösteriyorum. Bir önceki albümün üstüne koymak, o seni sen yapan şeyleri her zaman tutmak, ama her seferinde üstüne koymak gibi bir derdimiz oluyor. Dinleyici bu konuda müzisyene nazaran daha tutucu olan taraf… Dinleyici, sevdiği müzisyenin değişmesini istemez. Haklı oldukları yerler de vardır ama müzisyen arayışta olmak zorundadır. Uzun yıllardır tam bir albüm yapmadım. Üç şarkılık maxi single çıkardım, sonra da iki ayrı single çıkardım. Ama bugün bir bütünlükten bahsedebiliyorsak, seninle çeşitli şarkılar üzerine konuşabiliyorsak, bunu en son 11 sene önce yapabilmişim aslında. Şimdi benim gibi daha sözler içerisinde kişisel dertleri olup, bir bütünlüğe ulaştığı zaman anlamlı albümler arayışında olan müzisyenler için albüm önemlidir. Çünkü dinleyici bütüne baktığında daha farklı sonuçlar çıkarabiliyor. Sözel olarak aslında tamamen bir dil bütünlüğü var. Müzikal olarak da farklı enstrümanlar kullanıldı. Belli müzik tarzları var. Bir türkü var mesela… “Bir rock albümünde türkü olur mu?” şeklindeki önyargıları da yıkmak lazım. Ben müziğe böyle bakmıyorum. 20 yaşlarında çok daha önyargılıydım, ama şu an değilim. “Kara Orman” klasik bir türkü de değil zaten… Aslında ben söylemeseydim ya da biz düzenlemeseydik klasik bir türkü olurdu. Ama benim söyleme anlayışımla olunca daha bana yakın bir şarkı oldu. Zaten öyle olmalı. Albümde sırıtmıyor. 'MIŞ GİBİ YAŞIYORUZ' Dünya’nın kompozisyonunu düşündüğümde, bireyin şöyle bir seslenişi var, “Yahu ne yapıyorsunuz? Bir durun, bir sakinleşin.” Buna katılıyor musunuz? Aslında haklısın, doğru. Böyle bir şey var. Sadece “Ne yapıyorsunuz?” değil, “Ne yapıyoruz?” da diyor. Çünkü kendimi bunun dışında tutmak çok doğru değil. Biz insanlar olarak ne yapıyoruz? Mesela bir şarkında “-mış gibi yaşıyoruz” diyorsun… Öyle mi yaşıyoruz? Evet, 'mış gibi' yaşıyoruz. Büyüdükçe maskeler takıyoruz. Küçük masum çocukluktan çıkıyoruz. İşin özünde küçük bir çocuk yetiştiriyor olmanın ve o masumiyeti görmenin, bir taraftan da o masumiyeti sonuna kadar yaşarken, insanların büyürken çürümüş kalplerini görmek ve o insanların kirli dünyasına şahit olmak da var. Bu kadar tatlı masum yaratıklarken, ne oluyor da biz o insanlara dönüşüyoruz. Hepimiz çok masumduk da ne oldu da, içlerimizden bazılarımız şeytani bir hale geldi? Bu çok ağır geldi bana. Bu albümde de özünde bu var. asli3 HEP BATIYORUZ SONRA BİR ŞEKİLDE ÇIKIYORUZ Dünyanın çivisi çıkmış ve biz bunu kanıksamış, artık nereye gittiğimizin farkında değilmişiz gibiyiz değil mi? Burası iki dünya savaşı geçirmiş bir gezegen. Çok büyük acılar yaşamış. Soykırımlar yaşanmış, milyonlarca insan ölmüş, insanlar evlerinden barklarından göç etmek zorunda kalmışlar. Hiçbir zaman kolay geçmemiş. Her ülkenin kendi siyasi tarihinde başka sorunlar var. Sorunsuz çok az ülke var. Bizim siyasi geçmişimizde de çok acı şeyler var. Başbakanımızı asmışız, gençlerimizi asmışız. Şimdi de yeni bir dönem yaşıyoruz. Bu dönem de elbette daha normalize olacak. Hep böyle bir batıyoruz, sonra bir şekilde çıkıyoruz. Ama bir türlü tam çıkamıyoruz. Öyle bir durum var. MÜZİKTEN VAZGEÇİLEMEZ Bu dönemlerde müziğin iyileştirici olacağına mı inananlardansın, yoksa o kadar da anlam atfetmeye gerek yok diyenlerden misin? Bir müzisyen olarak, müziğin iyileştirici olduğuna inananlardanım. Buna inanmakla birlikte yaşanan ilk problemde, ilk üzücü durumda müzikten vazgeçilmek istenmesinden de çok büyük rahatsızlık duyuyorum. Yani bir bomba patlıyor, bütün konserler iptal oluyor. Güvenlik sebebiyle insanların bir yere toplanmasını iptal etmek başka bir şeydir, ama yaşanılan acıyı bahane ederek müzikten vazgeçmek, insanları eğleniyor göstermek başka bir şeydir. Müzik acıyı paylaşmaktır aynı zamanda. Bu ülkede şehit verildiğinde insanların gülüp oynamak istemesi olabilir mi? Müzisyen bunu ister mi? Bu işten ekmek yiyen bir sürü insan var. Müzikten ya da sanattan vazgeçilmez. Bunlar eğlence aracı olmakla birlikte aynı zamanda ortak kültürdür. Bunu da kaybetmemek lazım. Sahneyi özledin mi? Konserler ne zaman başlayacak? Özledim vallahi… 10 Ocak’ta başlayacak konserler. Beşiktaş Dorock XL’de lansman konseri olacak. Dört gözle konserleri bekliyoruz. Şimdi hazırlanıyoruz. O akşam konuklarımız olacak. Sahnede olmak her müzisyen için önemli. Ben sahnede kendimi çok iyi hisseden bir şarkıcıyım. Stüdyoda şarkı söylemek, bir albüm kaydetmek çok güzel ama o şarkıyı seyirciyle paylaşmak çok farklı bir şey. asli5 MÜZİK PİYASASI HOŞ BİR DURUMDA DEĞİL Bundan sonra Aslı’nın dünyası nasıl şekillenecek? Eskiden daha net cümleler kurardım gelecekle ilgili. Artık öyle yapmıyorum. Zamanın bana ne getireceğini, müzik piyasasının hangi koşullarda olacağını, ülkemizin nasıl olacağını bilmiyorum. Çünkü hoş bir durumda değil şu anda müzik piyasası… Müzik piyasası da bir geçiş döneminde değil mi? Kesinlikle, zor bir dönemden geçiyoruz. Bugün albümünü sağlıklı bir şekilde anlatabilmek çok zor. Bunu anlatabileceğin çok az yer var. Özellikle gençler için çok daha zor. O yüzden onlar dijital dünyada kendilerine yer bulabiliyorlar. Allah’tan genç dinleyiciler onları bulabiliyorlar. 16 şarkılık çok ciddi emek sarf edilen bir albüm yaptım. Kolay tüketilsin istemiyorum. Zamana yaymak istiyorum. Ondan sonra yeni albüm için çalışmaya başlayacağım. Kızın Yaz’ın müzisyen olmasını ister misin? Olsa mutlu olurum ama müzik profesyonel olsa da olmasa da hayatında olsun isterim. Bir enstrüman çalsın isterim. Bir insana çok şey kattığını düşünüyorum. Onu ne mutlu ediyorsa, hayatta o olsun isterim.