Ayşe Balıbey... Mizahı astrolojiyle birleştiren, son dönemin parlayan yazarlarından. Zaytung'ta ve blogu Ayşe'nin Bavulu'nda kaleme aldığı burç yorumlarıyla öne çıktı. Ardından Her Şeyin Başı Merkür'ü kaleme aldı. Kitap, plazada konuşlanan bir gazetede işe başlayan Elif'in eğlenceli serüvenini konu alıyor. Balıbey, Elif'in gözüyle beyaz yakalıları, plaza ortamını, riyayı, iki yüzlülüğü ortaya koyuyor. Amaca giden yoldaki aracı ise astroloji... Balıbey'le, hem yeni kitabını hem de mizah ve astrolojiyi konuştuk... Her Şeyin Başı Merkür, ne kadar sizden, ne kadar değil? Kitabın kahramanı Elif Akay benden çok izler taşıyor aslında, elbette içinde kurgu var ama hazır cevaplığı, insanlarla konuşurken kafasında konuşma balonu yanması ve bahtsız bir bedevi olması biraz bana benziyor. Astroloji tabuların kalın çizgilerle kendini gösterdiği bir alan... Siz de bu alanı mizahla ti'ye alıyorsunuz. Nasıl giriştiniz bu işe? Ben blogum 'Ayşe'nin Bavulu'nda yazılar yazarken bir gün aklıma 'Kadınlar ve burçları' ile 'Erkekler ve burçları' diye yazı yazmak geldi, zaten astrolojiye her zaman meraklıydım, bu yazı hem burçlara göre karakter tahlilleri içeriyordu hem de eğlenceli ve komikti. İnsanlar o yazıları çok okuyup gülüp paylaşınca ben de böyle bir kitap yazmaya karar verdim. aysebalibey3 Kitabın yazım süreci nasıl gelişti? Nelerden beslendiniz? Kurumsal hayatta çalıştığım süre boyunca ömrümü tüketen insanlardan, bir türlü tam not alamadığımız ailelerimizden, didişerek aşık olunan sevgililerden ve eğlenceli astroloji yorumlarından feyz aldım. Bunları tatlı bir kurguyla roman haline getirince eğlenceli ve mizah dozu yüksek bir kitap çıktı ortaya. Plaza yaşamını eğlenceli bir şekilde kaleme dökmüşsünüz. Plaza yaşamında sizi en çok rahatsız eden ve güldüren şeyler nelerdi? Plaza yaşamında, hayatın ta kendisinde olduğu gibi müthiş bir iki yüzlülük vardır. İş hayatında iyi ve temiz kalpli insanlarsanız, yıllarca terfi edemez, görmezden gelinirsiniz. Yalakalıksa sizi mancınıkla en yüksek tepeye fırlatır. En eğlencelisi de bütün gün alışveriş sitesinden domates reçeli de dahil ne varsa sipariş edip çok çalışmış gibi yapan iş arkadaşlarımızdır. Keşke onları verip yerlerine mandalla leğen alabilsek. Plaza hayatında sizi en çok şaşırtan olay ne olmuştu? Eski iş yerinde yüzme bilmeyen bir iş arkadaşım şirketin yüzme takımına yazıldı. Şaşkınlıkla, “Delirdin mi ne yapacaksın orada” diye sorunca, “Valla CEO'muz, haftada 3 gün takımda yüzüyormuş ona yakın olmam lazım, boğulsam bile o terfiyi alıcam!” demişti. Gözünden öyle bi hırs fışkırıyordu ki, herhalde yakında boğulup hakka yürür diye geçirmiştim içimden. herseyinbasimerkur MİZAH ERKEKLERİN TEKELİNDE Kitapta Elif'in iş yerinde patronuyla, mahallesindeyse komşularıyla yaşadığı bahtsızlıklar, gülümsetirken, umut da veriyor. Elif karakterini yazarken dikkat ettiğim şeylerden biri de kahraman ne kadar bahtsız olursa olsun asla pes etmemesi ve her şeyin üstünden mizah yoluyla atlamasıydı. Çünkü bu benim de hayat mottomdur; nasılsa geçmeyen hiçbir şey yok hayatta, o yüzden fazla da üzülme gülümse. Mizahın bizatihi kendisi son dönemde konuşuluyor. En son Penguen kapandı. Türkiye'deki mizahın seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Zamanın ruhunu yakalayan mizah çok kıymetli. Güldüğümüz her şey, olaylara doğru zamanda verilen zekice tepkiler bana göre. Twitter sayesinde hızla güncellenen, her seferinde yeni kalıplar üreten bir boyuta geçti mizah. Bazen de insanların burun kıvırdığı ama toplumun çok sevdiği bir komedi yapılıyor ülkede, o da sosyolojik olarak doğru zamanı yakaladığı için insanları güldürüyor aslında. Ben komedi ve mizahta zamanlamanın, zekayla eş değer olduğuna inananlardanım, o anlamda insanımızı parlak mizahımızı da umut verici buluyorum. Türkiye'de diğer alanlar gibi mizah da erkek egemen. Ama siz bir kadın olarak bu alanda adını duyuran birisiniz. Bunun getirisi ve götürüsü nedir? Mizah dünyada erkeklerin tekelinde doğru. Ama bu ezberi bozan bir sürü komedi kadın oyuncusu ve yazar var. Ben de yazarken o kadınlardan cesaret aldım hep. İnsanların kitabımı okuduktan sonra çok güldük çok eğlendik demesi de cesaretimi arttırdı. Mizah yapmanın getirisi, yazdıklarınıza gülünmesinin verdiği muhteşem haz. Götürüsü ise, zeki kadından korkacaksın klişesi. Ben yine de zekanın saklanmaması ve pamuklara sarılması gereken bir şey olduğuna inanıyorum. Bizi sevmeye niyeti olmayan zeka değil başka bir kulp bulup yine sevmez zaten. O yüzden cesur olalım zekamızı ortaya koyarken, çünkü cesaret bulaşıcıdır. [old_news_related_template title="2017 için astroloji ne diyor?" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2016/12/dincer-guner-6.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/dincer-guner/2017-icin-astroloji-ne-diyor-2-1584506/"] BURÇLARA GERÇEKLERİ SÖYLEYELİM Astrologlar samimi yorumlar yazsalar, köşeleri daha çok okunur diyorsunuz kitapta. Samimi olmayan unsurları öğrenebilir miyiz? Bu benim kitapta çok eğlenerek yazdığım bir kısımdı. Hangi astroloji yorumunu okuduysam hep burçlara dolmaları vermişler. Aslan burcu şöyle asil, akrep burcu böyle zeki, kova inanılmaz iyi niyetli, yahu tamam öyledir de, her burç bu kadar muhteşemse dünyada bu kadar kötülüğü, kalpsizliği yapan kim, uzaylılar mı? Ben de diyorum ki biraz burçlara gerçekleri söyleyelim. Bilmem ne burcu, niye kimseyi beğenmiyorsun, sen sanki dört dörtlük müsün? Herkesi böyle eleştirirsen armut sapı gibi yalnız kalırsın yazalım. İnanın o zaman çok daha eğlenceli olur o astroloji köşeleri. Kitaptaki hikayede bir intikam serüveni de var. Sizin hayatınızda intikam almak istediğiniz kimse oldu mu? Her Şeyin Başı Merkür'ün kahramanı Elif gibi eğlenceli bir şekilde intikam almayı çok isterdim insanlardan. Kitapta yazdığım bir cümle var; “Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz”. Ben de yapılan kötülüğü unutmam ama yine de öfke ve intikamın insanın en çok kendisine zarar verdiğine inananlardanım, o yüzden Allah'a havale ediyorum beni üzenleri. Çünkü yarına kalıyor ama yanına kalmıyor kimsenin. aysebalibey HERKESLE ASGARİ MÜŞTEREKTE BULUŞURUM Senaryo mu, yoksa kitap yazmak mı daha çok hoşunuza gitti? Senaryo yazmayı da kitap yazmayı da çok seviyorum. İkisi de mizahi bir dille kendimi ifade etmeme ve çok güzel insanları tanımama vesile oldu. Ama bu dönem kitabı kahkahalarla okuduğunu söyleyenlerin tepkisi sanırım kitap yazma mutluluğumu bir tık öne geçirdi. Bundan sonra her ikisini de severek yazmaya devam edeceğim. Yakın çevrenizle burç konusunda anlaşamadıklarınız ve münakaşa yaşadığınız oluyor mu? Ben kovayım yükselenim yay, dolayısıyla dünya insanıyım, herkesle asgari müşterekte buluşurum. Münakaşa değil de kitaptan sonra gözlerime bakıp “Bil bakalım ben ne burcuyum” diyenler oluyor. Ya da “Akrebim, nişanlım balık evlenmeli miyiz?” diye soranlar. Ben de bu devirde evlenecek adam bulmuşsun hala soruyorsun diyemeyeceğim için evlenin tabi iki burcun uyumu muhteşem olur diyorum. Astroloji, astronominin gayrı meşru çocuğudur' denir. Sizin astrolojiyle ilgili en genel tanımınız nedir? İnanır mısınız, yoksa inanmasanız da sizin için karşınızdaki insanın burcu önemli midir? Astroloji bir yıldız bilimi. Osmanlı zamanında da insanların karakterlerinin tahlil edildiği, gökyüzündeki yıldız ve gezegenlerin yeryüzüne etki ettiği bir gökbilimi. Astrolojinin doğru çıkarımları var hayatımızda, bir insanın burcu size onun karakteriyle ilgili yüzeysel de olsa bir fikir verir. Ama kimseyi sadece burcu yüzünden sevmem, önce insan olsun. Yalnız hazzetmediğim insanın burcunu tahmin ettiğim çok olmuştur. [old_news_related_template title="Politik-Mundane Astroloji nedir?" desc="Güneşin, ayın ve gezegenlerin dizilimine ve hangi pozisyonda olduğuna göre olayların gidişatının değerlendirilmesine Politik-Mundane Astroloji denir. İşte ayrıntılar. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/02/shutterstock_582144025.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/astroloji/astroloji-dersleri/politik-mundane-astroloji-nedir/"]