Bazı meydanlar, bazı sokaklar, bazı caddeler, hayatla ve tarihle kurduğumuz ilişkide, bazı dönemlerin simgesidirler ve biz hafızamızdan onları katiyen silip atamayız. Gizli bir harita gibi bilincimizin derin sularında yer ederler. Yeniden gördüğümüzde, ev sahipliği yaptıkları duygularımızı canlandırırlar, hatırlatırlar, belleği tazelerler... Bazen tutkulu bir aşkı, bazen en sağlam arkadaş grubunu, bazen ayrılıkları, bazen tanımadığın onlarca kişiyle omuz omuza sevinmeyi, bazen de acıları hatırlatır. İstanbul'un -Türkiye'nin de denilebilir- kalbi sayılan Beyoğlu'ndaki Galatasaray Meydanı, işte bu meydanların en önemlilerinden birisi... Meydan, hem Tophane, hem Şişhane, hem Taksim Meydanı, hem de Tarlabaşı tarafına giden yollarıyla, aslında farklı güruhların, farklı istek ve beklentilerine aracı olduğu gibi, toplumsal acılara, çözülememiş utançlara da ev sahipliği yapmasıyla özel bir anlama haiz... Hem içerisinde hızı, hem de zamanın hafızaya nakşedilmiş küçük bir kısmını yansıtır bu meydan.
1536833766_4 Cemal Emden'in fotoğrafı.
711 haftadır kayıp oğullarının akıbetini bu meydanda soran Cumartesi Anneleri, Adalet Arayan İşçi Aileleri'nin düzenlediği Vicdan ve Adalet Nöbeti işte bu meydanla özdeşleşti örneğin... Veyahut "değişken" dış politika trajedisinde İstiklal Caddesi'nde bulunan diğer devlet konsolosluklarının protesto edilebileceği yer oldu. Çoğunlukla adaletsizliklere yönelik bir sessiz-isyan haline döndü... Kimi zaman da Gezi gibi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, şampiyonluk kutlamaları gibi coşkuya da ev sahipliği yaptı... Tabii bu meydan, sadece ev sahipliği yaptığı bu eylemlerle değil, 150 yıllık kadim misafiri Galatasaray Lisesi'yle de öne çıktı. Eski adıyla Mekteb-i Sultani, Türkiye'nin modern tarihinin en önemli okulu sayılır. 1 Eylül 1868'de hizmet vermeye başlayan okul, sadece devlet bürokrasisinde ya da iş hayatında başarılı olmuş birçok öğrencinin yetiştiği yer değildir... Aynı zamanda özgürlük, hürriyet, eşitlik gibi değerlerin de memlekete yayıldığı bir 'yuva'dır. 1905'te Galatasaray Spor Kulübü'nü kuran Ali Sami Yen'dir ve Servet-i Fünun'un öncüsü, idealist, yazıları ve şiirleriyle Cumhuriyet'i kuran kadroya ilham veren Tevfik Fikret'tir.
1536833764_7 Antonio Cosentino'nun peynir tenekelerinden ürettiği çarpıcı eser.
Tüm bu devasa tarihe sahip olan meydan ve lise bugüne kadar birçok anlatının, kitabın, sanat eserinin konusu oldu. Heybetli yeşil kapısının arkasında nelerin yaşandığı, o meydandan geçenlerin çoğunluğu tarafından merak edildi. O kapı açıldığında karşısında oğullarını yitirmiş anneleri gören öğrenciler hayata bambaşka bir açıdan baktılar.
1536833770_10 Barış Göktürk'ün Cumartesi Anneleri eseri.
O bakış açısı ve meydanın yarattığı anlam, 'Mektep Meydan Galatasaray' sergisinin oluşmasına yol açtı. 14 Eylül'de başlayan, 25 Kasım'a kadar sürecek olan sergi, Pera Müzesi'nde ziyaretçilerini ağırlıyor. Serginin küratörlüğünü Çelenk Bafra yapıyor. İsmiyle müsemma Mektep Meydan, bütünsel bir bakış açısıyla, ancak bu bütünün içerisindeki ayrıntıların da ne kadar değerli olduğunu yansıtan bir sergi... Sergiye girerken kafamızı sola çevirdiğimizde yeşil ağaçların ardından sarı kapısıyla, "İstanbul'un içinde böyle güzellikler kalmış mı?" dedirten Cemal Emden'in fotoğrafı bizi karşılıyor... Sağa çevirdiğimizde ise Barış Göktürk'ün Cumartesi Anneleri'ni gösteren eseri. Göktürk'ün katmanlı bir biçimde, kah flu kah net olarak yansıttığı Cumartesi Anneleri eseri, yıllardır verilen mücadelenin yansıması olmasının yanı sıra, meydan ile mücadele arasında kurulan güçlü ilişkinin de kanıtı.
1536833766_3-1 Hera Büyüktaşçıyan'ın Tevfik Fikret'in odasından esinlenerek ürettiği eser.
Melis Tezkan ve Okan Urun'un bir sönüp bir şişen arabası da, lise yıllarına dair hepimizin yaşadığı hız ile ikilinin okuduğu 90'lı yıllarda yaşanılanları hatırlatıyor. Burak Delier'in, okulun eğitim sistemini ele aldığı video çalışması, benim gibi "Galatasaray Liseli olmayanlar" için içeriye dair önemli bir bilgi sunuyor. Hera Büyüktaşçıyan'ın Tevfik Fikret'in odasından esinlenerek, kareli defterlerden ürettiği eseri, girilen meydanın ya da okulun içerisinde barındırdığı tarihsel zenginliğe bir atıf olarak değerlendirilebilir. Bu isimlerin yanı sıra Antonio Cosentino, Elvan Alpay, Hasan Deniz ve Vahit Tuna gibi değerli sanatçıların da eserleri Mektep Meydan Galatasaray'da ziyaretçilerini bekliyor. Sergi, 150 yıldır kentin en önemli okulunun, kentin en önemli meydanlarından birisiyle oluşturduğu 'bütün'de değerli alışverişini yansıtmakla kalmıyor, bazı "değerlere" ısrarla sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne seriyor. Sergi, 25 Kasım'a kadar Pera Müzesi'nde ziyaretçilerini bekliyor...
1536833769_6 Vahit Tuna'nın eseri.